Bir dakika!..
Bir dakika beyler, bir dakika!... Ne diyorsunuz siz? Milli irade mi diyorsunuz? Demokrasi mi diyorsunuz? Hangi milli irade, hangi demokrasi? Siz sahiden milletvekillerini milletin mi seçtiğini sanıyorsunuz? Sahi milletvekillerini siz mi seçiyorsunuz? Hiç, ama hiç kendinizi aldatmayınız. Ne kendinizi ne de bizi aldatınız. Her gün milli irade diye tespih çekenler, her gün cezbeye kapılmış gibi demokrasi diyenler, siz de çok iyi biliyorsunuz ki milletvekillerini millet seçmiyor; parti başkanları seçiyor. Partinin üyeleri dahi seçmiyor; partinin yetkili organları dahi seçmiyor. Doğrudan doğruya parti genel başkanları seçiyor. Buna mı milli irade diyorsunuz? Buna mı demokrasi diyorsunuz? Birtakım odaklara ve faaliyetlere karşı milli irade avukatlığı, demokrasi çığırtkanlığı yapacağınıza önce bu sakatlığı ortadan kaldırmanın mücadelesini verin. Ortada milli irade diye bir şey yokken hangi milli iradenin avukatlığını yapıyorsunuz? Sizin avukatlığınıza olsa olsa genel başkan diktasının avukatlığı denir.
İş bununla da bitmiyor. AKP’nin kaç milletvekili var? 338 milletvekili. Bu sayı, meclisteki toplam milletvekili sayısının yüzde kaçı eder? Yüzde 62’si. Peki, AKP yüzde kaç oy aldı? % 46.58. Bu mu milli irade? % 46.58 ile meclisin % 62’sine hâkim olmak. Demokrasi adına bu çarpıklığa da karşı çıkmaya ne dersiniz?
Ankaralılar, İstanbullular, İzmirliler! Bir nokta daha var. Sizin kaçınız bir Siirtliye, bir Bitlisliye, bir Hakkâriliye, bir Tunceliliye eşit biliyor musunuz? Ankara, İstanbul veya İzmir’den 2,5 kişi ancak bir Siirtli eder. Ankara, İstanbul veya İzmir’den 3 kişi ancak bir Hakkârili veya bir Bitlisli eder. Üç büyük şehirden ancak 4 kişi bir Tuncelili eder. Saçmaladığımı zannediyorsunuz değil mi? Bakın, son seçimlerde üç büyük şehirde kaç kişiye bir milletvekili çıktı? Ortalama 100.000 kişiye. Peki diğer şehirlerde? Siirt’te 39.000, Bitlis’te 34.650, Hakkâri’de 34.420, Tunceli’de 27.682 kişiye bir milletvekili çıktı. İsterseniz hesabı bir de siz yapın. Tunceli’nin rakamı 27.682’yi 4 ile çarpın, bakalım ne çıkacak. Tam tamına 110.728. Bu rakam, İstanbul ve İzmir’in birinci bölgeleriyle hemen hemen aynıdır. İstanbul birinci bölge 111.000 kişiye, İzmir birinci bölge 108.000 kişiye bir milletvekili çıkarmıştır. Hele bir de Şerafettin Halis’in oyuna bakın. Hani şu Tunceli’den bağımsız seçilip de sonra DTP’li olan mebus. Aşağı yukarı 12.000 oyla seçildi. Ey İstanbullular, Ankaralılar, İzmirliler, bu demektir ki sizin sekiziniz veya dokuzunuz, Şerafettin Halis’in 1 (evet sadece bir) seçmenine eşitsiniz.
Bugünlerde herkes milli irade ve demokrasi avukatlığı yapıyor. Bunlardan bahsedenini duydunuz mu? Böyle milli irade mi olur? Böyle demokrasi mi olur? Bir dakika, bir dakika durup duruma bakar mısınız? Şu milli iradeyi, şu demokrasiyi tam olarak bir görelim bakalım. Milletvekillerimizi gerçekten biz seçelim. Ankara’da oturanların oyları da Tunceli’dekilere, Hakkâri’dekilere eşit olsun bakalım. Genel başkanların değil de milletin seçtiği milletvekilleri meclise girip genel başkanlarına itiraz edebilsinler bakalım. Bütün bunları görelim de ondan sonra milli iradeyi, demokrasiyi savunalım değil mi? Yani bir şey mevcut olacak ki canla başla savunulsun. Şimdiki bana, doğrusu bir komedi gibi geliyor.