"Kozmos" yazarı olarak ünlenen Carl Sagan'ın bir başka ilginç yapıtından söz edeceğim. Aslında kitap batıda 1986 yılında yayımlanmış ama bizde Altın Kitaplar tarafından yayımlanma tarihi 2017. Kitabın adı: "Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim."
Evet, bilim, daha doğrusu araştıran insan; bile bile, bula bula Tanrı'nın kapısını çalmaya başladı. Bu kitabı okuduğumuzda bunu daha iyi anlayabiliyoruz.
Sagan, uzay ve insanın derinliklerine doğru yolculuğa çıkarıyor bizi. Bu yolculukta kılavuz bilimin aydınlığı.
Sık sık yaptığımı yapacak, bu kitaptan da ilginç bölümler ve tümceler sunarak ilginizi çekmeye çalışacağım:
-Samanyolu'na dâhil yıldız sayısından fazla galaksi (gökada) var evrende.
-Diğer nice evrenler vardır ki oralarda hayat yoktur; biz kazara hayat olan birindeyiz.
-5,6 ya da 7 milyar yıl sonra Güneş, kızıl renkli dev bir yıldız olacak ve yerküremizin yörüngesini istila edecek, yerküre, güneşin içine dâhil olacak.
-Çağdaş görüşler, evrenin merkezi diye bir yerin olmadığını belirtiyor.
-Yerküre 4,6 milyar yıl önce oluştu, ilk fosiller 3,5 milyar yıl öncesini işaret ediyor. Kazı katmanlarını incelediğinizde insan kalıntılarına en yukarı katmanlarda rastlarsınız.
-Şempanze ve insan benzerliği: Kemik yapısı, hemoglobin molekülleri aynı, yalnızca aminoasit farkı var.
-"Tanrı doğa üstü bir güç mü?" Hayır diyor bu soruya yazarımız, "Tanrı sevgi mi?" sorusuna ise şu yanıtı veriyor: "Sevgi muhakkak ki vardır dünyada. Fakat dünyada var olan yalnız sevgi değil, tek şey değil sevgi. Tanrı sevgidir demenin, beni affedin ama bir yararını görmüyorum, çünkü Tanrı'nın diğer tanımlamaları var ki bunlar tamamen farklı anlamlara geliyor." Ve Einstein ile Spinoza'nın dediğine getiriyor sözü. Bu iki büyük bilim insanı ve düşünüre göre "Tanrı, Evren'deki egemen fizik kanunlarının toplamıdır." Ve şöyle sürdürüyor sözlerini Carl Sagan "Bilim de kısmen bilgiye dayalı bir tapmadır. Benim derin inancım şu ki geleneksel anlamda bir Tanrı varsa, bizdeki merak ve zekâ bu Tanrı tarafından bahşedilmiştir."
Ve geçtiğimiz günlerde ajanslardan bir haber düşmüştü hani, uzaydan radyo sinyalleri alındı diye. Carl Sagan, bunların alınabileceğini ta 1986 yılında yazmış. Ve bu mesajların nasıl bir şey olacağına dair bilimsel akıl yürütmeler yapmış sayfalarca...
Kuşların Şarkısı
Çocuk Edebiyatına büyük saygım var ve hep imrenmişimdir, takdir etmişimdir o edebiyatın hakkını verenlere. Kolay sanılır, "çocuk işi ne olacak" denilir, ancak pek zordur, özel yetenek gerektirir.
Kora Yayınları çocuk dizisinin son kitabı elimde şimdi. Yazarı Kamer Danışman. Bir şiir kitabı, adı: "Kuşların Şarkısı". Kapak ve iç resimlerini de yazarı Kamer Danışman çizmiş ve pek güzel çizmiş, şiirlerle de gayet uyumlu. Renkler de öyle, insanın içini açıyor, hayranlığınız aşka geliyor hemen.
Ve şiirler... Onlardan birini, en beğendiğim "Atışma-Demlik" adlı şiiri paylaşıyorum ve çocuklarınıza, torunlarınıza mutlaka alınız diyorum:
"Demlik çaydanlık üzerinde/Şekerleme yapıyordu/Çaydanlık şişko karnıyla/Fokur fokur kaynıyordu.//Pamuk pamuk buharlar/Uçuşuyordu.//'Uyan uyan' dedi/Çaydanlık//Bu kadar şekerleme tembellik.//Bir gözünü açtı demlik/'Aceleniz nedir/Daha demlenmedik'//Bardakları hazır edin/Başlayacak eğlencelik."
