Ulusal Avustralya Üniversitesi’nde özellikle korona virüs salgınında tüketimi artan acı ve acı ürünlerin kullanımı ile ilgili flaş bir araştırma gerçekleştirdi. Nature Human Behaviour bülteninde yayımlanan araştırmanın kısa cevabı: Muhtemelen hayır.
Profesör Lindell Bromham ve meslektaşları, dünya çapındaki sıcak ülkelerde genelde neden baharatlı yiyecekler tüketildiğini merak etmiş. Dünya genelinde görülen bu kalıp, bazılarının “Darvinci gastronomi” deyişini uydurmasına sebep olmuş. Bu deyiş, iklimi daha sıcak olan ülkelerde midenin önderlik ettiği kültürel bir evrim sürecini belirtiyor.
“ENFEKSİYONU ÖNLEDİĞİ DÜŞÜNÜLÜYORDU”
Araştırmacıların sorularının cevabını bulmak için, 70 mutfaktan 93 farklı baharat içeren 33.000’den fazla tarifi incelemiş ve verilerden oluşan büyük bir açık büfede ziyafet çekmişler.
“Baharatlı yiyeceklerin, gıda kaynaklı enfeksiyon tehlikesinin sağlık ve hayatta kalma bakımından büyük bir maliyet oluşturabileceği sıcak iklimlerde insanların hayatta kalmasına yardımcı olduğu düşünülüyordu” diyor Profesör Bromham.
“GEÇERLİ OLMADIĞINI BULDUK”
“Daha sıcak olan ülkelerde daha baharatlı yiyecekler bulunuyor fakat bizim yaptığımız analiz, bunun temelde gıda kaynaklı enfeksiyon tehlikesini azaltmaya yönelik kültürel bir adaptasyon olduğuna ilişkin belirgin bir sebep bulunmadığını gösteriyor.”