Independent Türkçe'den Noyan Öztürk, dikkat çeken bir çeviriye imza attı.
Bilim insanlarından oluşan uluslararası bir ekip, Güneş sistemimize en yakın yıldız olan Proxima Centauri'nin etrafında Dünya boyutlarında bir gezegen olduğunu doğruladı.
"Proxima b" adı verilen gezegen Dünya'nın kütlesinin 1.17 katına sahip. Astronomy & Astrophysics adlı dergide yayımlanan yeni bir makaleye göre gezegen, yörüngesini yaklaşık 11 günde bir tamamladığı Proxima Centauri'nin yaşanabilir bölgesinde bulunuyor.
Gezegenin varlığına dair ilk belirtiler 2013'te Hertfordshire Üniversitesi'nden Mikko Tuomi tarafından arşiv gözlem verilerinden elde edilmişti. Gözlemler, 2016'daki araştırmalarla devam etmişti. Bu gezegenin "muhtemelen" uzaylı yaşam formlarını destekleyebileceğine inanılıyor.
Gezegen, Şili'deki bir teleskop üzerine kurulan aygıt Kayalık Öte Gezegenler ve Stabil Spektroskopik Gözlemler için Echelle Spektrografı (ESPRESSO) aracılığıyla yapılan radyal hız ölçümleriyle tespit etti.
ESPRESSO'nun doğruluğu, Proxima Centauri'nin hızını ölçmek için kullanılan başka bir spektrograf olan HARPS'ten üç kat daha yüksek.
Radyal hız ise belirli bir noktaya referansla bir nesneyle o nokta arasındaki mesafenin değişim hızı. Bir gezegen bir yıldızın etrafında dönerken yerçekimi, yıldızın ileri geri hareket etmesine neden oluyor. Bu küçük hareket, yıldızın gözlemlenen ışık spektrumunu Doppler kayması nedeniyle hafifçe kaydırıyor. Bu da hassas aletlerle tespit edilebiliyor.
Proxima Centauri'nin hızındaki ESPRESSO tarafından tespit edilen hafif bir bozulma, araştırmacıları gezegenin varlığına yönlendirdi. Nobel ödüllü astrofizikçi Michel Mayor ESPRESSO'nun “gezegenin kütlesini Dünya kütlesinin onda birinin üzerinde bir hassasiyetle" ölçmeyi mümkün kılduğunu söyledi. Mayor bu hassasiyeti "eşi benzeri görülmemiş" diye niteledi.
Proxima Centauri Güneş'ten yaklaşık 4,2 ışık yılı uzakta. Fakat NASA, yeni teknolojiler geliştirilmediği sürece gezegene ulaşmamızın yaklaşık 73 bin yıl alacağını tahmin ediyor.
İyonik, nükleer-termal veya nükleer-darbe itişli roketler, füzyon roketleri ve lazer yelkenlerinin hepsi, gezegene seyahat için değerlendirilen yöntemler arasında.
UNIGE Bilim Fakültesi Astronomi Bölümü'nden Profesör Francesco Pepe yaptığı açıklamada,“Son 17 yılda yüzlerce ötegezegenin keşfedilmesinde rol oynayan HARPS'nin performansından çok memnun kaldık" dedi.
ESPRESSO'nun daha da iyi ölçümler yapabilmesinden gerçekten memnunuz ve bu yaklaşık 10 yıl süren ekip çalışması için tatminkar bir ödül niteliğinde.
Makalenin başyazarı Alejandro Suarez Mascareño ise “Proxima b'nin varlığını doğrulamak önemli bir görevdi ve bu, Güneş sistemi civarında bilinen en ilginç gezegenlerden biri" dedi.
Proxima b kendi yıldızına Dünya'nın Güneş'e olduğundan yaklaşık 20 kat daha yakın. Ancak buna rağmen rağmen kıyaslanabilir miktarlarda enerji alıyor. Gezegende sıvı bir form varsa hayat barındırabilir fakat araştırmacılar bunun doğrulanabilmesi için yapılacak çok iş olduğunu söylüyor.
Cenevre Üniversitesi Astronomi Bölümü'nde araştırma görevlisi Christophe Lovis, “Gezegeni bu ölümcül ışınlardan koruyan bir atmosfer var mı?” diye sordu. “Ve eğer böyle bir atmosfer varsa, yaşamın gelişimini destekleyen kimyasal elementler içeriyor mu?"
Araştırma ekibi verilerde ikinci bir sinyale dair kanıt bulduğu için yıldızın yörüngesinde ikinci bir gezegen olabileceğini söylüyor. Ne var ki bu sinyalin kaynağını henüz belirleyemediler.
Profesör Pepe, “Eğer sinyal kaynağını bir gezegenden alıyorsa, Proxima b'ye eşlik eden bu potansiyel diğer gezegenin Dünya kütlesinin üçte birinden daha az bir kütlesi vardır. Bu durumda gezegen radyal hız yöntemi kullanılarak ölçülen en küçük gezegen olurdu” diye konuştu.
