Bilge Tonyukuk Anıtı
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) 2020 yılını Bilge Tonyukuk yılı ilan etmişti. Türkiye'nin teklifi, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Moğolistan ve Özbekistan'ın destekleri ile Bilge Tonyukuk'un tanıtımı çeşitli etkinliklerde planlanmıştı. Ancak dünyayı sarsan salgın yüzünden çoğunluğu gerçekleşememişti. Kazakistan Bilimler Akademisi bu konu ile ilgili ciddi çalışmalar hazırlamıştı. Uluslararası Türk Akademisi Türkiye'deki faaliyetler için çeşitli girişimlerde bulundu. Ankara Altındağ Belediyesi ile yapılan iş birliği ile geçtiğimiz hafta "Türk Dünyası Bilge Tonyukuk Parkı ve Anıtı"nın açılışını TBMM Başkanı Mustafa Şentop gerçekleştirdi. Türk Cumhuriyetlerinin Büyükelçileri ve Türk derneklerinin katıldığı törene rutin ifade verme yüzünden katılamadım. Göktürk Devletinin Başkomutanlığı ve Vezirliklerini yapan Bilge Tonyukuk'un 1300 yıl önce şu anda Moğolistan sınırları içinde Ulan-Batur'a 90 km. mesafede bulunan bu anıtta ilk yazılı "Türk" tanımı vardır. Ve halen açık alanda sergilenmektedir. 1300 yıllık olunca doğal olarak yıpranma da yaşanıyor. Orhun ve diğer anıtlar kapalı ve koruma altında sergilenirken Tonyukuk balballarının açık alanda bırakılmasından dünyaca ünlü Türkologlar endişe etmekte.
***
UNESCO yetkilileri bu proje için ciddi araştırma yapmış. Türkiye'de söz konusu yazıtları yapıp MHP Genel Merkezi önüne yıllar önce aslına uygun olarak diken değerli dostum Gencehan Tunay'a ulaşmışlar. Normal koşullarda 3-4 aylık bir çalışma gerekirken açılış tarihine 12 gün kala kolları sıvayıp, günlük 24 saat kesintisiz çalışma yürüten Tunay, bu anıtları yeniden Türkiye'ye kazandırmış oldu. Altındağ Belediyesi'nin park alanı tahsisi ve gayretlerini kutluyorum. Ve bu arada Sayın Mansur Yavaş başkanlığındaki Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yetkililerine de seslenmek zorunda kalıyorum. Evet, salgın koşullarında Mansur Yavaş'ın çalışmaları bütün Türkiye'de heyecan ve takdir ile izleniyor. İki balbaldan (anıt) oluşan Bilge Tonyukuk park ve anıtı yeterli değil. Başta Ankara olmak üzere diğer büyükşehirler ile, şehirlerden büyük ilçe belediyelerinin de tüm anıtların bulunacağı Türk Dünyası parklarını gerçekleştirmelerini bekliyoruz. Projeler hazır... Sadece uygulama için kararlılık gerekiyor. Takipçisi olmaya devam edeceğiz...
***
Gelelim 2021'deki UNESCO'nun ilan ettiği Hacı Bektaş-ı Veli'nin vefatının 750'nci, Yunus Emre'nin 700'üncü, Ahi Evran'ın 850'nci yıl dönümleri etkinliklerine... UNESCO'nun kararına rağmen Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile sadece Yunus Emre için etkinlikler ilan edildi. Üstelik Binali Yıldırım'ın yıllar önce yaptığı konuşmasının aynısı, R.T. Erdoğan'a okutuldu. Beni asıl üzen ise genelgede Hacı Bektaş-ı Veli ve Ahi Evran isimlerinin geçmeyişi. Umarım bu sehven yapılmıştır. Aksi halde "Ayrımcılık" aklımıza gelecek. Salgın yüzünden planlanan etkinlikler gerçekleşemese bile sanal ortamda konferans ve paneller yapılıyor. Yunus Emre bu toprakların değeridir. Lakin Hacı Bektaş-ı Veli ve Ahi Evran da değerimizdir. Bu konuda Millet İttifakı Belediyelerinin sarayın ihmal ettiğini kendi imkanları ile gerçekleştireceğinden şüphemiz yok. Her fırsatta da hatırlatacağız...