Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen "Son büyük sultan Abdülhamid Han'ı anlamak" etkinliğine katılarak konuşma yaptı.
Gençlik Eğitim ve Kültür Konfederasyonunun (GENÇ-KON) Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezinde düzenlediği, "Son büyük sultan Abdülhamid Han'ı anlamak" etkinliğinde konuşan Erdoğan, Abdülhamid'in 33 yıl toprak kaybetmeden ülkesini yönetmeyi başardığını anlattı.
Erdoğan, Abdülhamid'in hiçbir devlete angaje olmadan, bir denge siyaseti güttüğünü vurgulayarak, bütün İslam dünyasıyla ilişkiler kurma gayretinde olduğunu kaydetti.
"ABDÜLHAMİD'E NİCE İFTİRALAR ATILDI"
Abdülhamid'i anlamanın bugün için de çok önemli olduğunu aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Abdülhamid'e nice iftiralar atıldı, olmadık yalanlar söylediler, karalama kampanyaları yönettiler. Yakın zamanda ülkemiz gazetelerinde gördüğümüz şeylerin benzerlerini o zaman hem dünya medyasında, hem Osmanlı medyasında görmüştük. Ne zaman bu ülkede bir lider çıkar, ülkesini bağımsız milli politika ile yönetmeye çalışırsa bu iftiralar, karalamalar, sokak olayları, öğrencileri hareketlendirme girişimleri devreye alınıyor. Abdülhamid'e, 'Kızıl Sultan, firavun, hırsız, alçak, yezid' dediler. Suikast girişiminde bulundular. O zamanın talebelerini kışkırttılar. Halkın ona karşı cephe alması için ellerinden geleni yaptılar."
Bilal Erdoğan, bunların hiçbiri başarıya ulaşamayınca bazı güçlerin devreye girdiğini belirterek, bu güçlerin de aklını, fikrini Batı'ta teslim etmiş aydınlar, müstemlekeciler ve vesayetçiler olduğunu söyledi.
Bu güçlerin Abdülhamid'i devirdiğini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"İşte o ilericiler, Abdülhamid'i devirdikten sonra 10 yılda imparatorluğu yerle bir ettiler. Gerici, yobaz dedikleri Abdülhamid ne yaptı? Ülkenin dört bir yanını demir ağlarla sardı. Müslümanlar gönül merkezine kolaylıkla ulaşabilsin diye Hicaz demiryolunu yaptı. Kimliksizleştirilmeye çalışılan bir ümmeti birbirine bağlasın diye yaptı bu yolu. İdare Meclisinde yer aldığımız Darülaceze'de o zamanın en düşkün insanları hizmet gördü. Orada hem bir cami, hem bir kilise hem de bir sinagog inşa edilmiş. İşte gerici diyenlere alın bunları gösterin. İşte o zihniyet 28 Şubat'ın da arkasındaki zihniyettir. Bugünle ilişkinin doğru kurulması açısından bunu söylüyorum. "
Erdoğan, o zihniyetin ülkeye Batı'nın ilmini, fennini değil, ceketini müziğini ve dansını getirdiğini, bunu da gelişmişlik olarak sattığını ifade etti.
"ABDÜLHAMİD'İ YEDİNİZ, ERDOĞAN'I YEDİRMEYİZ"
Son 15 yılda Türkiye'nin ulaştığı teknolojik atılımların o zihniyetin iflas ettiğinin bir kanıtı olduğunu dile getiren Erdoğan, "O zihniyetin o dönemde Abdülhamid'e yaptığını yakın zamanda da yaptığını hatırlayalım. Cumhuriyet mitinglerini, Danıştay saldırısını, parti kapatma davasını, MİT müsteşarını tutuklama girişimini, Gezi olaylarını, 17-25 Aralık yargı darbesi girişimini, Kobani olaylarını, şehirlerdeki canlı bomba eylemlerini ve son olarak 15 Temmuz'u hatırlayalım. Milletimiz, bu taarruzların son adımı olan 15 Temmuz'da iletişimin de imkanlarını kullanarak bu zihniyete 'dur' dedi. Aynı Çanakkale'de gösterdiği kararlılıkla 'dur' dedi. Bu kahraman millet küllerinden doğdu. Bu millet, 'Abdülhamid'i yediniz, Erdoğan'ı yedirmeyiz' dedi. 'Menderes'i astınız, Özal'ı zehirlediniz, Erbakan Hoca'ya darbe yaptınız ama Tayyip Erdoğan'a darbe yaptırmayız' dedi." şeklinde konuştu.
Bilal Erdoğan, Abdülhamid'in çok ciddi bir eğitim hamlesi gerçekleştirdiğini, liseler, tıbbiyeler, askeri okullar yaptırdığını ve bu okulların Osmanlı yıkılınca Kurtuluş Savaşı'nı kazanmanın yolunu açtığını söyledi.
Abdülhamid'in aynı şekilde sağlık, savunma sanayi alanında da önemli gelişmelere imza attığını aktaran Erdoğan, "Eğer bugün Afrin ve Zeytin Dalı Operasyonu'nda yerli silah kullanım oranımız yüzde 60-70'lere ulaştıysa Abdülhamid'in torunlarının ecdadına layık olma çabalarının sonucudur." dedi.
"DÜNYADAKİ MÜSLÜMANLARIN DUASI, ÜLKEMİZİN GÜÇLENMESİNE DESTEK OLMUŞTUR"
Erdoğan, bugün Türkiye'de duble yollarla nasıl kolay ve rahat ulaşım sağlanıyorsa, Abdülhamid'in bu konuda da öncelik ettiğini köprü ve tüp geçit gibi hayallerini bugün torunlarının gerçekleştirdiğini belirtti.
Abdülhamid'in ülkesinin kalkınması için çok yönlü bir politika uyguladığını, milli yerli, dindar ve muhafazakar kesimin sistemde daha etkin hale getirmeye gayret ettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Seküler zihniyetin yerine dünyadaki Müslümanlarla iletişime geçen, onların duasını alan politikayı benimsedi. Aynen bugün olduğu gibi. Bugün Cumhurbaşkanımızın Afrika ziyaretini takip ettiyseniz, oradaki Müslüman halkın teveccühünü görmüşsünüzdür. Bugün Türkiye'nin bu kadar badireyi sulhla atlatabilmesinin sebebi Cumhurbaşkanımızın liderliğinin yanında, elbette ki dünyadaki Müslüman mazlumların duasıdır. Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların duası, ülkemizin güçlenmesine ilerlemesine destek olmuştur. İşte Abdülhamid'in o günün şartlarında emperyalizmin temeline çomak sokuşu bugün dünyasında Tayyip Erdoğan'ın 'Dünya 5'ten büyüktür' haykırışını akla getirmektedir. Abdülhamid' anlamak demek, Türkiye'nin son 15 yılını, AK Parti iktidarını ve Recep Tayyip Erdoğan yıllarını anlamak demektir."
