Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak, ağabeyi Serhat Albayrak ve Sabah-ATV’nin sahibi Ömer Faruk Kalyoncu’nun kurucuları arasında yer aldığı NUN Vakfı’nın Beykoz’da açtığı okul, İBB ile imar krizi y6aşanmasına neden olmuştu.
Vakfın, Beykoz’daki arazisine yapılmak inşa edilmek istenen okul, daha önceki dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından reddetmişti. Fakat 2015 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın devreye girmesi sonucu arazinin olduğu alan “özel eğitim tesisleri alanı” ilan edilmiş, böylelikle inşaat yasal statü kazanmıştı.
NUN Vakfı’nın kullandığı arazilerden birisi de İBB’nin KİPTAŞ’ına aitti. 1 Aralık 2018 tarihli sözleşmeyle, 267 bin 858 metrekarelik dev arazi, üç parça halinde ve toplamda aylık 19 bin 120 lira+KDV bedelle, en az 49 yıllığına NUN Vakfı’na kiralanmıştı. Uzmanların değerlendirmesine göre bu fiyat oldukça ucuzdu.
MÜFETTİŞLER DURUMA EL KOYDU
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, bugünkü “İmamoğlu’nun damatla karşılaşması böyle bitti” başlıklı yazısında, NUN Vakfı’nın kiraladığı arsada yaşananları kaleme aldı.
İBB’nin el değiştirmesinin ardından müfettişlerin duruma el koyduğunu yazan Terkoğlu, hem NUN Vakfı’nın kendi mülkü olan araziye hem de kiralanan araziye ilişkin bir inceleme raporu yazıldığını aktardı. Terkoğlu, yazısının devamında şu ifadeleri kullandı:
“İBB, NUN Vakfı’nın kendisine ait arazide, taban alanında 432 metrekare, toplamda ise 1506 m2 fazla inşaat yapıldığını tespit etmişti. Bunun yanı sıra müfettişler, İBB’den kiralanan orman statüsündeki arazide de imar mevzuatlarına ve orman kanunlarına aykırı bina/yapı yapıldığını söylüyordu.
Müfettiş raporlarının ardından İBB, Beykoz Belediyesi’ne yazı yazmış, her iki arazi için de gereğinin yapılmasını istemişti. Öte yandan savcılığa da suç duyurusunda bulunmuştu.”
“HEM BEYKOZ BELEDİYESİ HEM DE HÜKÜMET TARAFINDAN KABUL EDİLMİŞ”
İBB’nin yazısından sonra olanları aktaran Terkoğlu, yaşananları şöyle aktardı:
“Meğer İBB müfettişlerinin raporlarında yazdıkları, hem Beykoz Belediyesi hem de hükümet tarafından kabul edilmiş. Kriz de “mevzuat vakfa uydurularak” diyelim, çözülmüş. Nasıl mı?
Beykoz Belediyesi, NUN Vakfı’nın kendisine ait olan arazideki imar hataları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yazışmış. Belediye, tabiri caizse “şimdi ne olacak” demiş. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da oturup konuya bir çözüm üretmiş. NUN Vakfı’nın arazisindeki fazla inşaat sorununu çözecek şekilde, arazideki imar planını değiştirmiş. 26 Ocak’ta Bakanlık’tan olur alan plan değişikliği, ‘1 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 109. maddesi uyarınca’ onaylanmış. Böylece inşaat imara uymayınca, imar inşaata uydurulmuş. Nun Vakfı’nın kendi arazisi için böylece sorun çözülmüş.
Gerçekten de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sayfasına girdim. Bakanlığın kamuoyu duyurularının arasında, sorunu tam da söylediğim gibi çözdüğünü gördüm. Nitekim Beykoz Belediyesi de İBB’ye yazdığı 2 Şubat tarihli yazıda “plandaki maddi hatanın plan tadilatı yapılmak suretiyle giderildiğini” söylüyordu.”
“ARAZİDEKİ BASİT YAPILARI BİZZAT KENDİSİ ORTADAN KALDIRMIŞ”
Peki, İBB’nin arazisindeki vakfa ait yapılara ne oldu?
Barış Terkoğlu, bu sorunun yanıtını şu şekilde verdi:
“Burası halihazırda orman arazisi olduğu, mülkiyeti de İBB’de olduğu için, Bakanlık buraya aynı çözümü üretememiş. Bu durumda söz konusu yapıların ortadan kaldırılması gerekmiş.
Beykoz Belediyesi’nin yaptığı görüşmeleri dinledim. Yazışmaları okudum. NUN Vakfı, İBB’den kiraladığı arazideki basit yapıları bizzat kendisi sökerek ortadan kaldırmış. Beykoz Belediyesi bunun ardından inceleme yapmış. Daha önce İBB’nin tespit ettiği yapıların ortadan kalktığını fotoğraflamış. Bu da İBB’ye resmen bildirilmiş.
19 Ocak tarihli Beykoz Belediyesi yazısında şu yazıyor: ‘Ruhsatsız yapıların yerinde bulunmadığı görülerek bahse konu alanlar yazı ekimizde tarafınıza sunulmuştur.’ Böylece, kiralanan orman arazisindeki ruhsatsız yapılarla ilgili kriz de çözülmüş. Beykoz Belediyesi’nin çektiği fotoğrafları incelediğimde yapıların gerçekten kaldırıldığını gördüm.”