2019'da başlatılan ve 6 ayda bitmesi planlanan Beyazıt Meydanı çevre düzenlemesi çalışmaları 4 senede bitmişti. Çalışmalar süresince de ortaya adeta şantiyeyi andıran manzaralar çıkmıştı.
Eğitim, turizm ve ekonomik açıdan önemli bir merkez olan Beyazıt Meydanını her gün on binlerce öğrenci, turist ve vatandaş kullanıyor.
Tadilat ve düzenleme yüzünden tam tamına 4 senedir kapalı olan Beyazıt Meydanı restorasyon adıyla yapılan bozulmalardan beton yığınına dönüşmüştü.
Şimdilerde normal haline dönse de hatırlayanlar, Beyazıt Meydanı’nın eski haline özlem duyuyor. Beyazıt'taki havuzlu meydan bir zaman dünyanın en güzel meydanlarındandı.
BEYAZIT MEYDANI TARİHÇESİ
Eskiden Theodosius Forumu’nun bulunduğu arazinin kuzey kısmına İstanbul’un fethinden hemen sonra ilk olarak bir saray inşa edildi. İnşası 1458’de tamamlanan bu ilk saray, daha sonraları Topkapı Sarayı’nın yapımıyla Eski Saray olarak bilinmeye başladı.
1506-12 yılları arasında II. Bayezid döneminde sultanın adını taşıyan külliye Eski sarayın güneyinde kalan alana inşa edildi. Külliyenin kurulduğu tarihten sonra, Eski Saray'ın duvarları ile kuzey sınırı çizilen ve külliyenin binaları arasında kalan bölgeye Beyazıt Meydanı denmiştir. 1585 yılında İstanbul Kadısına verilen bir emirde Atmeydanı'nın yılda bir kez ve Beyazıt Meydanı'nın ise ayda iki kez süpürtülmesi gerektiği görülmektedir. Bu da Beyazıt Meydanı’nın günlük kent hayatında ne kadar sık ziyaret edilen bir yer olduğuna işaret eder.
Padişahların kızlarının evlilikleri ve şehzadelerin sünnet düğünleri Eski Saray’da yapılırdı. Bu törenler için geleneksel olarak yaptırılan nahıllar (süslenen yapma ağaçlar) Beyazıt Meydanı’nda halkın beğenisine sunulurdu.Meydanın halk eğlenceleri için kullanıldığı da bilinmektedir. Müzisyenler, fal bakanlar, hayvan oynatıcıları, hokkabazlar ve cambazların meydanda yaptıkları gösteriler; 1577 – 1578 yılları arasında İstanbul'u ziyaret eden Stephan Gerlach’ın anlatılarında yer alır.
1800’lü yıllara kadar meydan işlevini neredeyse hiç değiştirmez.