Fatih ERGİN / YENİÇAĞ
Yenilenecek İstanbul seçimi, sonuçları ne olacak olursa olsun, Türk siyasi tarihindeki “farklı” yerini çoktan almış durumda. Bu fark, YSK’nın çok tartışılan seçimin yenilenmesi için verdiği karar ve bu kararın oluşturduğu siyasi iklim ile sınırlı değil. 23 Haziran seçim sürecini özel kılan sebeplerden biri de, Cumhur İttifakının bileşenlerinin beka seçimi olarak gösterdikleri 31 Mart seçimlerinin tersi yönündeki manevraları oldu.
Türkiye, YSK’nın İstanbul’da seçimin yenilenmesi kararını verdiği 6 Mayıs günü, önemli bir gelişme daha yaşadı. Çözüm sürecinden beri mesajları kamuoyuna aktarılmayan teröristbaşı Öcalan’ın mektubu, avukatları aracılığıyla paylaşıldı. Böylelikle AKP iktidarı, kaybedilen İstanbul için YSK ile Öcalan’ı aynı gün devreye sokuyordu…
Bölücübaşının 6 Mayıs tarihinden sonra da mesajları gelmeye devam etti. İmralı’nın mesajlarında, yeni çözüm sürecine ve Suriye’nin kuzeyine yönelik görüşler satır aralarından işaret edilirken, AKP’nin İBB adayı Binali Yıldırım da bu süreçte Diyarbakır’da “Kürdistan” dedi, Kürtçe konuştu ve Güneydoğu’dan getirilen melelerle İstanbul’da toplantılara katıldı. Ancak bunlara rağmen istenilen ilginin sağlanamaması, yeniden “aktörlüğe” ısındırılan Öcalan’a seçime yönelik açık müdahale yaptırılmasına neden oldu.
TERÖRİSTBAŞININ MESAJLARI SURİYE’Yİ İŞARET EDİYOR
Peki Öcalan’a nelerin karşılığında tarafsızlık çağrısı yaptırıldı? Bu sorunun cevabı, bölücübaşının önceki mesajlarında yeniden çözüm sürecine ve Suriye’ye yönelik ifadelerinde yer alıyor. İktidara yakın medyada HDP’ye yönelik tarafsızlık çağrısına uymamanın, Öcalan’ı önemsizleştirmek olacağına dair uyarılar yapılması ise, ikinci çözüm sürecine hazırlanıldığını gösterirken, Öcalan’ın mesajlarında Fırat’ın doğusundaki PKK / PYD varlığına özerklik işaret etmesi de, iktidarın Suriye’nin kuzeyindeki terör varlığını kabullendiğinin bir göstergesi.
Öcalan’ın son mesajında, İstanbul seçimi ile ilgili HDP’ye yaptığı tarafsızlık çağrısı, önümüzdeki süreçte kendisine çözüm sürecindekinden daha ötede bir rol biçildiğini gösteriyor. Bölücübaşına, verdiği mesaj üzerinden siyasete de yön veren bir konum inşa edildiği ortada. Bu durum, beka gerekçesiyle Türkiye’de rejimi değiştiren, 24 Haziran 2018 ve 31 Mart yerel seçimlerinde belirgin propagandası da aynı söylem üzerine oluşan Cumhur İttifakının ‘beka’ noktasından, Öcalan’ın Suriye’de yıllarca kaldığı Bekaa Vadisi’ndeki pozisyonuna geldiğinin kanıtı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, bölücübaşının mesajındaki ifadeleri savunan yorumu da, Öcalan’a biçilen yeni rolün normalleştirmesine bir katkı sunma çabası içeriyor.
Teröristbaşının mektubunun ve konu ile ilgili yaşanan tartışmaların 23 Haziran’a yönelik etkisini ölçebilecek zaman kalmamış olsa da, yenilenecek İstanbul seçiminin sonucu ne olursa olsun, önümüzdeki süreçte teröristbaşı Öcalan Cumhur İttifakının yeni bileşenlerinden biri olacak.
