Fatih ERBOZ / Ankara
ABD ile Türkiye'nin ortak devriyelerinin Suriye'de devam ettiğine dikkat çeken Çelik, "Bir kere şunu biliyoruz artık güvenli bölgenin derinliğinin 30 kilometre olmayacağı anlaşıldı. Türkiye'nin burada çok dikkatli adımlar atması gerektiği de ortaya çıktı. ABD ile Türkiye güvenli bölge denilen alanda YPG güçlerinin ve yapılarının olmayacağı konusunda bir mutabakata da vardı. Orada durum ne olacak, belirsiz şu an için. Şöyle ki ABD ile ortak devriye atıyoruz ama ABD'lilerin götürdüğü yerleri görebiliyoruz sadece. Bunun dışındaki yerlerde bölücü Kürt unsurların var olup olmadığını tam olarak bilemiyoruz. Dolayısıyla soru işaretleriyle dolu bir noktaya gelmiş durumdayız. O nedenle bu güvenli bölgenin Türkiye için bir güvenli bölge olmaktan çok YPG-PKK dediğimiz unsurların oluşturacağı sözde devlet yapılanması için oluşturulan bir güvenli bölge olduğunu görüyoruz. En azından içinden geçtiğimiz süreçteki gelişmeler bunu gösteriyor" diye konuştu.
ABD'nin öncülüğünde Suriye'de anayasa çalışmalarının önümüzdeki günlerde başlayacağının da belli olduğunu ifade eden Çelik, "Bu çalışmalarda ABD öncülüğündeki batılı devletlerin Suriye'de bir federatif yapı istediklerini biliyoruz. Bu federatif yapı Suriye'nin kuzey doğusunda bir sözde Kürt devleti, Halep-Şam merkezli bir Sünni devleti, bir de Lazkiye merkezi Nusayri devleti şeklinde planlanıyor. Ancak burada dikkat etmemiz gereken bir başka nokta daha var o da dördüncü devletin de önümüzdeki süreçte ortaya çıkabileceğidir" yorumunu yaptı.
Çelik, "Türkiye'nin masada olamama riski ortaya çıkmış durumda. Bu riski aşabilmek için mutlaka Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmak gerekir. Suriye için üniter devlet yapısı tezi öne çıkarılmalıdır. Suriye'de federatif yapının Türkiye'nin milli çıkarlarına olmayacağı ortadadır" dedi.
