Prof. Yalçın, "En sık görülen, solunum yolu enfeksiyonları. Mevsim itibarıyla başta grip olmak üzere Covid-19 problem yaratabilir. Zatürre vakaları görülebilir. Uzun süre bir arada kapalı alanda kalmanın getirdiği rahatsızlıklar olabilir. Başka bir problem de uzun süre bir arada kalmak, tüberküloz riski taşıyor. Aynı yeri paylaşan bireyler arasında verem hastalığı varsa bulaşma ihtimali yüksek. Solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada maske kullanımı çok önemli. Kişisel hijyen ve el hijyenine dikkat edilmesi gerekir" diye konuştu.
HANGİ HASTALIK RİSKLERİ BULUNUYOR
İnsanların bir arada yaşadığı alanlarda hijyene önem verilmesi gerektiğine dikkati çeken Prof. Yalçın, şunları söyledi:
"El yıkamaya dikkat etmek gerekir. Yemek öncesi sonrası tuvalet ihtiyacının karşılanması sürecinde el hijyeni çok önemli. İkinci grup hastalık daha çok koşulların yetersiz olduğu bölgede, tuvalet ihtiyacının karşılandığı yerlerin yetersizliği gibi durumlardan dolayı hijyene dayalı hastalıklar oluşabilir. Mide bağırsak sisteminde gelişebilecek hastalıklara dikkat edilmeli. Bölgede tifo, kolera, dizanteri gibi riskler olabilir. Virüslerin oluşturduğu ishal vakaları görülebilir."
HİJYENE ÇOK DİKKAT EDİLMELİ
Prof. Yalçın, yara yeri enfeksiyonları, gazlı kangren, tetanoz gibi enfeksiyonların sıklığının artabileceği, hastaneye yatan vakalarda dirençli bakteriler ile oluşan hastane enfeksiyonlarının görülebileceğinden bahsetti. Güvenli gıda temininin önemine dikkati çeken Yalçın, "Beslenmeye dikkat edilmeli. Açık havada muhafaza edilip, pişirilen gıdaların bozulup bozulmadığını kontrol etmek gerekir. Konserve ve hazır gıda ürünlerinin son kullanma tarihinin geçmemesine önem gösterilmeli. Solunum yolu, mide bağırsak sistemi rahatsızlıklarından korunmak için hijyen ve kişisel korunma çok önemli. Açıkta tutulan yiyeceklerden dolayı alana gelebilecek eklem bacaklı, küçük hayvanların veya vahşi hayvanların oluşturabileceği hastalıklara dikkat edilmeli. Şüpheli ısırıklarda kuduza karşı dikkat edilmeli" diye konuştu.
WEİL HASTALIĞI
Prof. Dr. Yalçın, bir arada yaşayanlar arasında kızamık, kızamıkçık, su çiçeği, kabakulak, bulaşıcı hastalıkların yayılmasının hızlı gelişeceğini söyledi. Temiz olmayan su kaynakları ve bu sularla yıkanmış gıdaların Hepatit A virüsünün yayılması için büyük risk oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Yalçın, 'bataklık ateşi' olarak bilinen weil hastalığına karşı uyarıda bulundu. Paket su tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Yalçın, "Vahşi hayvanlardan, fare gibi kemirici hayvanlardan Weil hastalığı görülebilir. Hastalık karaciğer, böbrek yetmezliğine neden olabilir. İnsanlar dış ortamda bulunduğu için, dış ortamda yaşayan vahşi hayvanların olumsuzluklarından etkilenebilir. Antibiyotikle tedavi edilebiliyor. Özellikle yağmur suyu ve su birikintilerine dikkat edilmeli ve paket su tüketilmeli" şeklinde konuştu.
Weil hastalığı, domuz çobanı hastalığı, pirinç tarlası hastalığı, bataklık ateşi olarak da bilinen, leptospira cinsi bakterilerin oluşturduğu bir hastalık. Leptospiroz en çok yaz sonu, ilkbahar başında görülür.
Leptospiroz, leptospira türü bakterilerin neden olduğu Weil hastalığı, 5-10 gün içerisinde sarılık, böbrek yetmezliği, hemoraji, hipotansiyon ve komaya kadar giden bulgulara neden olmaktadır.
En sık bulaşma yolu, mikrobun bulaşmış olduğu sularla temas sonucu derideki yaralardan, ağız, burun ve göz mukozalarından mikrobun alınmasıdır. Hastalık enfekte olmuş hayvanın idrarıyla kirlenmiş su veya toprağa temas edilmesiyle bulaşabilmektedir. Hasta hayvanın idrarının bulaştığı yerde bakteri haftalarca, aylarca canlı kalabilir. Yabani ve evcil hayvanlar bu bakteriyi taşıyabilmektedir. Bu hayvanlar arasında sığırlar, atlar, köpekler, kemirgenler ve yabani hayvanlar yer almaktadır.