MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Karabük’te bir miting gerçekleştirdi.
Bahçeli konuşmasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun parlamenter sisteme dönüş vaadini eleştirerek, “Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun tek söylediği mevzu güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri dönmektir. Başka bildiği bir şey yoktur. Halbuki eski çamlar çoktan bardak olmuştur. Türk milleti geçmişten ders çıkarmakla birlikte geleceğe iyimser bakmaktadır. Parlamenter sistem demek siyasi anlaşmazlık ve kriz demektir. Parlamenter sistem demek istikrarsızlığın ve irade kastlarının etkinliği demektir. Parlamenter sistem demek koalisyon, kargaşa, huzursuzluk ve umutsuzluk demektir. Türk Milleti tarihiyle, kültürüyle, kimliğiyle ve hükmü şahsiyetiyle mutabık yeni bir sistemi hür iradesiyle kabul ve tasdik etmiştir. Geriye dönmek uçuruma sürüklenmektir” dedi.
BU KONUŞMA AKILLARA 2015’TEKİ PAYLAŞIMINI GETİRDİ
Bahçeli’nin bu konuşması akıllara Bahçeli’nin 2015’te yaptığı paylaşımı akıllara getirdi.
Bahçeli, bu paylaşımında “Oturmuş, teamülleri yerleşmiş parlamenter sistemi yıkmak ve başkanlık kılıfıyla diktatörlüğe geçmek yenilikse, bırakın eskiden bakalım.” İfadelerini kullanmıştı.
Devlet Bahçeli, bugün Karabük’teki mitinde şunları söyledi:
“Tam iki hafta sonra yapılacak 14 Mayıs cumhurbaşkanlığı ve 28’inci dönem milletvekilliği genel seçimlerinin ülkemizin dirliğine, milletimizin birliğine, insanımızın huzur ve refahına hayırlı ve kalıcı sonuçlar getirmesini niyaz ediyorum. Bunun yanında seçimlerin saygı, sağduyu ve demokratik olgunluk içinde gerçekleşmesini diliyorum. Bugünkü toplantımızın tertip ve temininde emeği geçen tüm dava arkadaşlarımı tebrik ediyorum.”
“TÜRKİYE MUHALİFLERİNİN KALIN MASKESİ 14 MAYIS’TA YIRTILIP ATILACAKTIR”
“İktidarı ve siyasi ikbali gecenin zifiri karanlığında zilletin çıkmaz sokaklarında arayan Türkiye muhaliflerinin kalın maskesi 14 Mayıs’ta yırtılıp atılacaktır. Nitekim, zillete düşenlerin hükmü şafak sökene kadardır. Şimdi hepinize soruyorum. Cesur ve yürekli cevaplarınızın her yerden işitilmesini istiyorum. 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerine hazır mıyız? Vakti geldiğinde koşa koşa sandığa gidecek miyiz? Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy verecek miyiz? Cumhur İttifakı’nı destekleyecek miyiz? Cumhurbaşkanı adayımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ‘Yola devam’ diyecek miyiz? Bu kararlılığınız, bu tavrınız, bu inanmışlığınız gösteriyor ki Zillet İttifakı’na Karabük’te geçit yok. Müsahama yok, müsaade yok.”
“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNİN İKİNCİ DÖNEMİ”
“Bu yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yıl dönümünü hep birlikte kutlayacağız. 14 Mayıs’tan sonra cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ikinci dönemine geçmiş olacağız. Yine 14 Mayıs’ta bir yanda 13. Cumhurbaşkanını seçeceğiz diğer yanda, 28’inci dönem milletvekilliği genel seçimini yapacağız. Terörü bitirmiş, işsizliği yenmiş, enflasyonu düşürmüş, her insanımızı şefkatle kucaklamış, üretim yatırım, ihracat seferberliği ile yükseldikçe yükselmiş bir Türkiye gerçeğine hep birlikte ulaşacağız. Çok çalışacağız. Hiçbir bahaneye sığınmadan geceyi gündüze katacağız. Türkiye’yi büyüteceğiz. Ekmeği büyüteceğiz. Umutları büyüteceğiz. Hedefleri büyüteceğiz. Huzuru büyüteceğiz. Milli birlik ve dayanışmayı daha da güçlendireceğiz. Yol haritamızı hazırladık. Rotamızı çizdik. ‘Gayret bizden tevfik Allah’tan’ diyerek uzun zaman önce işe koyulduk. İman irade ve bin yıllık kardeşlik sancağı altında Cumhur İttifakı olarak birleştik. Bir araya geldik. Varsın birileri bölücüleri, teröristleri, yedi düveli yanına alsın. Varsın birileri iftira ve yalan rüzgarından medet umsun. Varsın birileri sahnenin önünde masaya oturup, sahnenin ardından çıkar kavgasına tutuşsun. Hiç fark etmez. Çırpınışları boşuna, hevesleri beyhudedir. Hepsinin bileğini sandıkta bükeceğiz. Zilletin hesaplarını sizlerin iradesiyle bozacağız.”
“NEREYE GELİYORSUNUZ? NASIL GELİYORSUNUZ? KİMİNLE GELMEYİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ?”
“Önemle altını çiziyorum ki, tüm gözler üzerimizdedir. Uyanık mıyız, uyuyor muyuz, bunu yokluyorlar? Durgun muyuz, duyarlı mıyız, bunu kolluyorlar? Tıpkı Ergenekon’da demir dağları eriten ateş gibi, karşımıza çıkartılan engelleri inancımızla aşıyoruz. ’Geliyor gelmekte olan’ masalını anlatan, ‘sana söz’ aldatmasıyla avunan münafık muhterislere sesleniyorum, nereye geliyorsunuz? Nasıl geliyorsunuz? Kiminle gelmeyi düşünüyorsunuz? Biz bir yere gitmiyoruz, gitmeyi aklımızdan geçirmiyoruz, hala geleceğiniz varsa göreceğiniz de var diyoruz. Buğdayımız var demesinler ambara girmeyince, geliyorum demesinler Karabük’ü görmeyince. MHP, Türkiye’yi hep birlikte ‘Herkes Eşittir Türkiye’ anlayışıyla ‘Lider Ülke’ yapma azim ve amacındadır.”
“HAMDOLSUN; AŞI TUTMUŞTUR”
“Artık darbe ve demokrasi dışı arayışlardan, yerli ya da yabancı aktörlerin kirli hesap ve kumpaslarından iz bırakılmamıştır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile millet iradesinin mutlak üstünlüğü güvenceye kavuşturulmuştur. Hamdolsun; aşı tutmuştur. Verilen emekler boşa gitmemiştir. Bağlanan umutlar israf edilmemiştir. Yeni yönetim sistemi geleceğin ufkunu aydınlatmıştır. Türk ve Türkiye vizyonunun temelleri atılmış, parlak sayfalar açılmıştır. Hedefimiz Türkiye ve dünya dinamiklerini vizyonla çağı Türkçe algılayıp yorumlamak, geleceğin küresel gücü Türkiye’yi inşa etmektir. Bu çerçevede orta vadeli hedeflerimiz ortaya koyan 2033 vizyonumuz Türkiye’nin bölgesinde düzen kuran ve istikrar sağlayan siyasi askeri ve ekonomik bir güç olacağını öngörmektedir. Uzun vadeli stratejik hedefimiz ise küresel sistemde en etkin aktörlerden biri olarak öne çıkacak Türkiye’nin 2053 yılında tüm dünya tarafından lider ülke ve süper güç olarak tescillenmesidir. 2033 yılına kadar cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tüm unsurlarıyla yerleşmesini, sistemin avantajlarının daha çok hissedileceği uygulamaların hayata geçirilmesi yoluyla ekonominin kapsayışı ve sürdürülebilir büyümesini sağlayacağız.”
“TÜRK DEMOKRASİSİNİN GELİŞTİĞİNE VE GÜÇLENDİĞİNE SAMİMİYETLE İNANIYORUZ”
“Toplumsal huzurun artmasını, yoksulluğun azalmasını, her bakımdan içeride huzurlu, dışarıda kudretli bir ülke gerçeğinin tesis edilmesini hedefliyoruz. Milli birlik ve bütünleşmenin güçlenmesini, uzun vadeli stratejik hedef olan 2053’ün sosyal, siyasal v ekonomik altyapının inşa edilmesini öngörüyoruz. Türkiye cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile daha kararlı ve hızlı adımlarla kutlu yürüyüşüne devam edecektir. Egemenliğin yegâne sahibinin kayıtsız, şartsız millet olduğuna, siyasi iktidarların meşruiyetini milli iradeye dayandığına, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin de milli iradenin hem yasamada hem de yürütmede tecelli ettiğine böylece Türk demokrasisinin geliştiğine ve güçlendiğine samimiyetle inanıyoruz. Bu aşamada statüko özlemi çekenler hayal kırıklığı içindedir. Kriz ve kaostan nemalanan çevreler zemin kaybetmiştir. 9 Temmuz 2018’den itibaren resmen uygulanmaya başlanan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle kazanan Türkiye olmuştur. Parlamenter sistemin prangalarından kısır tartışmalarında Türkiye’nin kurtulması yeni hükümet sistemiyle temin edilmiştir. Milletimize ve ülkemize yönelik siyasi ve ekonomik operasyonlara etkin bir şekilde karşılık verilmesinin vasatı ortaya çıkmıştır.”
“TÜRK MİLLETİ GEÇMİŞTEN DERS ÇIKARMAKLA BİRLİKTE GELECEĞE İYİMSER BAKMAKTADIR”
“Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun tek söylediği mevzu güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri dönmektir. Başka bildiği bir şey yoktur. Halbuki eski çamlar çoktan bardak olmuştur. Türk milleti geçmişten ders çıkarmakla birlikte geleceğe iyimser bakmaktadır. Parlamenter sistem demek siyasi anlaşmazlık ve kriz demektir. Parlamenter sistem demek istikrarsızlığın ve irade kastlarının etkinliği demektir. Parlamenter sistem demek koalisyon, kargaşa, huzursuzluk ve umutsuzluk demektir. Türk Milleti tarihiyle, kültürüyle, kimliğiyle ve hükmü şahsiyetiyle mutabık yeni bir sistemi hür iradesiyle kabul ve tasdik etmiştir. Geriye dönmek uçuruma sürüklenmektir.”
“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ TÜRK MİLLETİNİN TERCİHİDİR”
“Devletimizin egemenlik haklarıyla, milletimizin muhteşem varlığı, bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğüyle kimin sorunu varsa bizim de onlarla sorunumuz vardır ve alayını birden her cephede karşılamaya hazır olduğumuz iyi bilinmelidir. Cumhuriyet bedava kazanılmamıştır. İş birlikçi kalpazanlara asla bırakılmayacaktır. Cumhuriyet’in sahibi cumhurdur, onuru cumhurdur, ömrü cumhurla kaimdir, hiç kimse kendisine bir bekçilik görevi de vehmetmemelidir. Cumhuriyet’e düşmanlık cumhura düşmanlıktır. Düşmana hizmet ve taşeronluk ihanetin daniskasıdır. Demokrasi ittifakından bahsedenler, teröristleri yanına yöresine alanlar, Millî Mücadele’den intikam almak isteyen bölünme ve yıkım sevdalılarıdır. Bizim böyle bir sevdayı içinde taşıyanlarla iki dünyada da hesabımız vardır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin tercihidir. Bu demokratik tercihe meydan okuyanlar millet tanımaz odaklardır ki, onlarla mücadelemiz and olsun heyecanla sürecektir.” (ANKA)