Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), sıtma hastalığının kontrol altına alınması amacıyla oluşturulan program sonucunda, 2007 yılında bu yana her sene 25 Nisan "Dünya Sıtma Günü" olarak belirlendi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), sıtma hastalığının kontrol altına alınması amacıyla oluşturulan program sonucunda, 2007 yılında bu yana her sene 25 Nisan "Dünya Sıtma Günü" olarak belirlendi.
Sıtma hastalığı hakkında açıklamalarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Öner Karaçay, "Sıtma, insandan insana dişi anofel sineklerinin ısırmasıyla bulaşan paraziter bir enfeksiyondur. Hayatı tehdit eden sıtma, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır" ifadelerini kullandı.
Karaçay, "Herkes sıtmaya yakalanabilir ancak bazı gruplar, sıtmaya daha sık yakalanma ve daha ağır hastalık geliştirme riski altındadır. Bunlar arasında bebekler, beş yaşın altındaki çocuklar, hamile kadınlar, AIDS'li hastalar ve turistler sayılabilir.” dedi ve bulaşmanın, sivrisineklerin sayısını ve hayatta kalmasını etkileyecek iklim şartlarına da bağlı olduğunu kaydetti.
Sıtmanın akut ateşli bir hastalık olduğunu kaydeden Dr. Meltem Öner Karaçay, sıtma semptomlarının çoğunlukla enfektif sivrisineğin ısırmasından 10-15 gün sonra gün yüzüne çıktığını iletti.
Sıtmanın ilk belirtilerinin ateş, baş ağrısı ve titreme olduğunu vurgulayan Karaçay, "P. falciparum sıtması 24 saat içinde tedavi edilmezse, ciddi hastalığa ilerleyebilir ve sıklıkla ölüme yol açabilir.” dedi.
Karaçay, hastalığın çocuklarda daha farklı etkilerinin olabileceğini söyleyerek, “Çocuklarda şiddetli anemi, metabolik asidoz ile ilişkili solunum sıkıntısı veya serebral sıtmabulgularından bir veya daha fazlası görülebilir" ifadelerini kaydetti.
Yetişkinlerde, çoklu organ yetmezliğinin sıklıkla görüldüğüne dikkat çeken Karaçay, “Sıtmanın endemik olduğu bölgelerde ise, insanlarda kısmi bağışıklık gelişebilir veasemptomatik enfeksiyonlar izlenebilir" sıtmada erken tanı koyulmasının ölümleri önlediğini vurguladı.
