Başımız ciddi şekilde belâda!

Batı basınında aksi yönde yazılar çıkmasına rağmen G20 zirvesinde Erdoğan ile Obama’nın kucaklaşma görüntülerine en çok sevinen ülkenin İsrail olduğundan hiç şüpheniz olmasın. Benim asıl merak ettiğim, o görüntü karşısında İran yöneticilerinin ne düşündüğüdür...
Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Ehud Barak ve Dışişleri Bakanı Avigador Liberman kış mevsimi girmeden, yani sis ve bulutların füze, radar ve uçaklardaki hassas görüş sistemlerini etkileme riski ortaya çıkmadan İran’ın nükleer tesislerini vurma hususunda anlaşmış bulunuyorlar. Yine ortalıkta dolaşan haberlere göre İngiliz Savunma Bakanlığı İran’a yapılması muhtemel bir İsrail-Amerikan operasyonuna destek vermek için hazırlıklara başlamış durumda. İran’a saldırı için tabii iki boyutlu bir hazırlık yapılıyor. Birinci boyutta kamuoyu oluşturuluyor. İran’ın ne kadar tehlikeli bir devlet olduğu pompalanıyor. İran öyle tehlikeli bir devlet ki, yurt dışındaki elçilikleri suikast düzenlemek üzere iken neredeyse suçüstü yakalandı imajı oluşturuluyor. Türk Dışişleri Bakanı bile gözümüzün içine baka ve İran Dışişleri Bakanı’nın yüzüne karşı, “ABD’nin elinde bu konuda ciddi deliller var” diyebildi. Külliyen iftira, tam bir CIA yalanı bu millete pazarlandı. Diğer yandan Uluslararası Atom Enerji Komisyonu’na İran’ın nükleer silah yapabilecek konumda olduğuna dair açıklama yapması için ciddi bir ABD baskısı var.
İran’a saldırı için hazırlıkların ikinci boyutu ise maddî yani fizikî boyut. Bunun için İsrail ve ABD kendi içerisinde zaten her türlü imkânı seferber etmiş durumdalar. Türkiye’yi ilgilendiren ve başımızı belâya sokacak yönü Malatya’ya kurulan ve ABD’ye yüz milyar liranın üzerinde bir maliyete mal olan NATO Savunma Kalkanı. Kim ne derse desin Türkiye’yi yönetenler de biliyorlar ki NATO Kalkanı’nın pek çok amacının yanında aslî görevi, İsrail İran’a saldırdığında İran’ın misilleme yapmasına engel olmaktır. Havada infilak ettirilecek İran füze parçalarının Türkiye topraklarında sebep olacağı nükleer serpintinin falan solda sıfır kalacağı ve Türkiye’nin başını belâya sokacak olan asıl sebep, bu kalkanla İran’ın elinin kolunun bağlanmasıdır.
Düşününüz lütfen...
İsrail İran’a saldırdı. İran, ciddi bir devlet olarak meşru müdafaa hakkını kullandı, İsrail’e karşılık verdi. Verdi amma Türkiye’deki kurulu sistem İran füzelerini havada imha etti. İran bunu defalarca yaptı ve Türkiye eliyle İsrail’e İran’ın yaptığı meşru müdafaa hakkı hiçbir işe yaramadı. Böyle bir durumda İran’ın yerine siz olsanız ne yaparsınız? Yapacağınız iş belli... Tabii ki, bu engeli kaldırmak istersiniz ve füzelerinizi, uçaklarınızı Türkiye’ye çevirirsiniz. Aynı taktik İran-Irak savaşı çıkartılarak hayata geçirilmedi mi İsrail ve ABD tarafından. Geçirildi ve o günlerde İsrailli yetkililer bu konudaki düşüncelerini, “İran-Irak savaşını televizyonlardan zevkle seyrediyoruz” şeklinde açıklamadılar mı?
İşte böyle bir ortamda G20 zirvesinde Obama ile Erdoğan’ın canciğer sarmaş dolaş olmaları elbette ki en fazla İsrail’i mutlu, İran’ı da tedirgin edecektir.
Gerçekten başımız ciddi şekilde belâdadır. Türkiye, pek çok konuda inisiyatifi elinden kaçırmış, ipleri Batı’ya teslim etmiştir. Allah korusun, İsrail İran’a saldırdığında ve İran karşılık verdiğinde NATO üssü vesilesiyle araya Türkiye ister istemez girecek ve o saatten sonra diğerleri aradan çekilecek, Türkiye ile İran baş başa kalıverecektir.
Barzani’nin dikleşmesinin bir sebebi de Türkiye’nin bu sıkışıklığını doğru okumasındandır. Adam aşiret reisi falan ama bazı politikaları bizimkilerden çok daha başarılı yürütüyor.

Yazarın Diğer Yazıları