Başbakan'dan valilere: "Milletin menfaatine ise hata yapın"

Başbakan'dan valilere: "Milletin menfaatine ise hata yapın"

81 ilin valileriyle bir araya gelen Başbakan Yıldırım gündeme dair açıklamalarda bulundu. Yıldırım, "Mesele milletin menfaati ise hata yapın. Ama hainlik yapmayın" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım 81 ilin valisi ile bir araya geldi. Gündeme dair açıklamalarda bulunan Yıldırım'ın konuşmasında satır başları şöyle:

Son günlerde Amerika’yla yaşadığımız vize krizi gündemin konularından birini oluşturuyor. Amerika vize işlemlerini askıya aldığını duyurdu. Tabi ki biz de ülkemize yakışanı yaptık, aynı karşılığı verdik.

Temennimiz iki müttefik arasındaki ilişkilerin kısa sürede normale dönmesidir.

Bölgesel ve küresel gerilimlerin tırmanmakta olduğu bu süreçte Türkiye olarak sağduyuyu elden bırakmayacağız.

“HATA YAPIN AMA HAİNLİK YAPMAYIN”

Uygulayıcı olarak sizler işinizi yaparken korkak davranmayın, çekingen davranmayın. Mevzuat ile uygulama arasında sıkışıp kalmayın. “Ben ne yapacağım” diye düşünün. Arkadaşlar memleketin işini yaparken usul hatası şekil hatası yapmaktan korkmayın. Şekil şartlarına asla takılmayın. Sahadaki işler usul hatası, şekil hatası olmadan yapılmaz. “Hata yapmayacağım” diye titizlenen iş yapamaz.

Bir tercih yapmak durumundasınız. İş mi yapacaksınız, yoksa mevzuata mı sarılacaksınız? Mesele milletin menfaati ise hata yapın. Ama hainlik yapmayın. Hata yapmaya alan var ama hainliğe asla alan yok.

“MÜDAFAA ANLAYIŞIYLA DEĞİL TAARRUZ ANLAYIŞIYLA TERÖRLE MÜCADELEYE DEVAM EDİYORUZ”

Ülkemiz ve milletimiz istikrarı bozmaya çalışan, e muhtıra, gezi olayları, 17-25 aralık darbe girişimi, 15 Temmuz kanlı darbe girişimiyle bir çok kez sindirilmeye çalışıldı. Ülkemiz terör olayları nedeniyle hedef ülke konumuna getirildi. Terörle mücadelede olay sonrası operasyon yaklaşımını bırakıp, kesintisiz operasyon yöntemine geçerek faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Başka bir deyişle müdafaa anlayışıyla değil taarruz anlayışıyla terörle mücadeleye devam ediyoruz. Dağda terörist kovalıyor, şehirde hizmet tesislerini hizmete veriyoruz. Fabrikalarda artık kendi silahımızı, insanlı insansız hava araçlarımızı üretebiliyoruz.

Son bir yılda toplam 42 bin 650 operasyonu başarıyla gerçekleştirdik. Bu faaliyette 298 bin polis, jandarma, asker, güvenlik korucusu aktif görev aldı. Şunu özellikle bilmenizi isterim ki, bu son iki yıl içerisinde terörle mücadelede muazzam bir uyum mevcuttur. Asker, polis, jandarma bütün birimler birbiriyle dayanışma halinde ve uyumlu bir şekilde bu mücadeleyi başarıyla devam ettirmektedir.

“GÜVENLİ YOLLAR PROJESİNİ DE BAŞLATMIŞ BULUNUYORUZ”

Şehirde ve kırsalda PKK’ya karşı net bir saha hakimiyeti tesis edilmiştir. Bölücü terör örgütünün yollara mayın döşemesini engellemek amacıyla güvenli yollar projesini de başlatmış bulunuyoruz. Bu bağlamda toplamda 2 bin km’yi aşan yolu güvenlik yolları kapsamında ele aldık ve inşa ettik. uyuşturucu, kaçakçılık operasyonlarıyla da örgüte ağır darbe vurarak finans kaynaklarını, lojistik desteklerini önemli ölçüde kısıtladık.

Uyuşturucu basit bir suç değildir. Toplumumuzu gençlerimizi yok etmek için sinsi bir plandır. Gençlerimizi hedef alan bu illetle ilgilenmek en önemli sorumluluklarınızdan biri olmaya devam etmelidir. DEAŞ’la da aynı mücadelemiz sürüyor. Özgürleştirdiğimiz bölgelere yerel halk Suriyeliler tekrar döndüler ve orada yerleştiler. Sadece bu sene başından itibaren 1000 DEAŞ mensubu tutuklandı.

15 Temmuz’un faili olan terör örgütüne de FETO terör örgütüne de göz açtırmıyoruz. Milletimizin inanç değerlerine, eğitim aşkına karşı istismar araçlarını geliştirerek kendine alan açan FETO mensupları bugün Allah’a şükür yargı karşısında hesabını veriyor. FETO operasyonları kapsamında bir çok zanlı tutuklandı, adalete teslim edildi.

“BİZİM GÖREVİMİZ BU MİKROBU, VİRÜSÜ DEVLETİN BÜTÜN KURUMLARINDAN TEMİZLEMEKTİR”

Eğitim kurumlarını asıl sahibi olan milletimize iade ettik. Örgütün gizli haberleşme ağlarını deşifre ettik. Büyük bir darbe vurduk. Biz bu kalkışma sonrası millete değil kendimize OHAL ilan ettiğini ifade ettik. Milletimiz rahat olsun, işine baksın, ticaretine baksın dedik. Bizim görevimiz bu mikrobu, virüsü devletin bütün kurumlarından temizlemektir. Ve bu arındırma sürecimiz devam ediyor.

“DİKKATLİ, TİTİZ ŞEKİLDE KILI KIRK YARARAK İŞLEM YAPMANIZ BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR”

Buradan size önemli bir tavsiye uyarıda bulunmak istiyorum. Dikkatli, titiz şekilde kılı kırk yararak işlem yapmanız büyük önem arz ediyor. Bizim değerlerimizde zulmetmek yoktur. Ne bir terör mensubunun devlet içinde barınmasına ne de tek bir mazlumun zarar görmesine asla rıza göstermemelisiniz. Vicdani muhakemenize güveniyoruz.

İDLİB HAREKATI

Biz bölgede bir terör değil, barış kuşağı oluşturmak için gayret gösteriyoruz. Astana’daki toplantıda, İdlib’deki gerginliği azaltma ve çatışmaların önüne geçme noktasında bir karar alındı. Bu kararın gereğini yerine getirmek bakımından askerlerimiz İdlib’de bir görev ve sorumluluk üstlenmiş durumdalar. Bu çalışmaların amacı Suriye’de kalıcı barışın tesis edilmesi ve zulmün sona ermesi.

KUZEY IRAK REFERANDUMU

Bölgedeki bir diğer sıcak gelişme de geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen hukuk dışı referandumdur. Irak’taki bölgesel yönetimin anlamsız şekilde attığı bu adım, Irak’ın toprak bütünlüğünü bozmakta aynı zamanda da ulusal güvenliğimiz için bir tehlike oluşturmaktadır. Bu terör oluşumlarıyla kol kola girenler Irak’ın tüm kazanımlarını kaybetme olasılığını iyi hesap etmeliler. Biz bölgedeki farklı etnik gruplara ait insanların hukukunu geçmişte koruduğumuz gibi bundan sonra da korumaya özen göstereceğiz.

“SÜREKLİ YENİLENMEYE İHTİYAÇ VAR”

Biz en baştan beri milletin değil, devlet milletin emrinde hizmetinde olacak dedik. Bu çerçevede hem bize, hem size düşen önemli görev devlet ile millet arasındaki mesafeyi kapatmaktır. Mesafe koymamaktır. Sizlerin zaten bu anlayışla görev yaptığınıza yürekten inanıyorum. 81 ilimizdeki bütün vatandaşların mutluluğunu huzurunu derdini yüreklerinizde hissederek görev yaptığınızı biliyorum. Her bir arkadaşım başını yastığa koyduğunda o gün şehri için ne yaptığının muhakemesini yapıyor.

Fakat hayatın bir gereği olarak sürekli yenilenmeye ihtiyaç var. Başarılarımızla övünerek değil daima yeni başarılar, daha iyisini nasıl yapacağız düşüncesiyle çalışmak mecburiyetindeyiz. Birkaç hususun altını özellikle çizmek isterim. Türkiye’de çok uzun süreler, millet devleti yüceltmek için çalıştı. Özellikle tek parti döneminde bu ülke bunu yaşadı. Devlet adamları millete yüz verirse, millet şımarır anlayışı yıllardır bu ülkede hakim oldu. Uzun seneler milletimizin yüzü gülmedi. Hamd olsun son 15 yılda biz bu durumu tersine çevirdik.

İlgili Haberler