Barışçı değil hesap soran dil kullanın
Belediye Başkan adayları elbette iki önemli konuya ağırlık verecekler.
Bir; 2004-2019 AKP dönemlerinde AKP'li belediyelerin yapamadıklarını, yanlış yaptıklarını anlatacaklar.
İki; 2019-2024 döneminde yapacakları hizmeti anlatacaklar.
Efendiler, yeni bir salgın başladı ki, "sert dil kullanmayacağız, barışçıl dil kullanacağız, AKP iktidarını eleştirmeyeceğiz, yapacaklarımızı anlatacağız" şeklindeki açıklamalar giderek yaygınlaşıyor.
Hayır, efendiler tutmaz bu politika tutmaz.
Ya "limon gibi sıkıldınız",
Ya "kurtar bizi baba",
Ya "süpürün bu yönetimi süpürün",
Ya da "ne ezilen ne ezen, insanca hakça düzen" gibi bir zamanların efsane olan sloganlarından yaratacaksınız,
Ya da akıllarda yer edemeyeceksiniz...
Milletimiz unutkandır, birkaç ufak yardım aldı mı, benzin, mazot, elektrik, doğal gaz hatta sigaranın vergisi gibi indirimlerle 16 yıldır yaşadığı sıkıntıları 31 Mart'a kadar unutur, hatta sarayın algı ekibi tarafından unutturulur...
Bu indirimlerin gelecek bindirimlerin mesajı olduğunu millete anlatmazsanız kanarlar, vallahi de kanarlar billahi de kanarlar.
Sabah, öğle, akşam günde 3 kez birer kere doktor reçetesi gibi her yerde bunları anlatacaksınız seçmene.
Nasıl mı?
Hesap soracaksınız 16 yıllık iktidardan...
Bakınız Recep Tayyip Erdoğan'ın saldırgan diline, bakınız günde 3 kez düzenlenen faaliyetlerine...
Efendiler, AKP'nin halkı fakirlik sınırının dahi altında yoksulluğa mahkûm ettiğini sık sık vurgulayacaksınız.
Bırakın entel ayaklarını, bırakın kibir abidelerine karşı savunmada kalmayı.
Görmüyor musunuz, duymuyor musunuz her gün defalarca nasıl saldırıldığını.
Ayrıca, onlarca televizyon onları canlı yayınlarken sizler hangi televizyonda, hangi radyoda yer bulacağınızı zannediyorsunuz.
Vakit önlem alma vaktidir, sizlere kucak açmaya çalışan radyo ve televizyonlarla bu ambargoyu aşmaya mecbursunuz.
Efendiler, uyumayın, teşkilatlarınızı uyutmayın, bırakın sen-ben kavgasını bir fazla bir eksik belediye başkanlığı ne fark eder, özveri gösterin birbirinize.
Ve artık Millet İttifakı görüşmelerini hızla s o n u ç l a n d ı r ı n...
Bu da yetmez, adaylarınızın etrafında kenetlenmeyi sağlayacak ve çalışmaları denetleyecek kurulları da oluşturun.
Bu da yetmez, sandık güvenliğini oy kullanma noktasından, ilçe, il ve Yüksek Seçim Kurulu'na kadar sıkı hatta çok sıkı takip edecek araçlı ekipleri kurun.
Bu da yetmez, polisin, jandarmanın, askerin taşıdığı oy çuvallarını takip edecek motorize ve hatta kameralı ekipler kurun.
Bu da yetmez, sahte seçmen oluşturma, çuval çuval oy çalmaya karşı önlem almak zorundasınız.
Bu da yetmez, özellikle yurt dışı oylar, yazlıklarda kullanılan oylar ve üniversite öğrencilerinin oylarına çok daha fazla dikkat etmek şarttır.
Bu da yetmez, 16 yılda yaptıklarının da yapmadıklarının da hesabını AKP'ye ve Erdoğan'a sormalısınız.
Entel, dantel takılmamalısınız...
Duvara mı yazıyorum?
Hayır, CHP'lilere, İYİ Partililere, Saadet Partililere, Demokrat Partililere hitaben yazıyorum.
Sivil toplum örgütlerine, duyarlı seçmenlere, gençlere, kadınlara, emeklilere sesleniyorum.
Medyayı elbette unutmadım ki, kala kala bir avuç kaldı özgür ve özerk medya.
Demokrasinin olmazsa olmazı sandıktır, seçimdir.
Seçimlerin olmazsa olmazı da oy güvenliğidir.
Ve işte bu bir avuç özgür ve özerk medyanın da her zamankinden çok daha fazla muhalefet partilerine yer vermeleri gerekir.
Örnek olarak FOX TV'yi vermeliyim.
Sadece İsmail Küçükkaya ile sabahları, Fatih Portakal ile akşamları haberleri özgürce vermeleri yetmez...
31 Mart yerel seçimine kadar her akşam bir siyasi tartışma programı koysa, tarafsız yayıncılık ilkeleri doğrultusunda her siyasi partiye eşit süre verse ne kadar iyi olur.
Sadece AKP yanlısı yayın yapan medyaya karşı demokrasi ekranı olsa ve özellikle hem iktidar, hem muhalefet sözcülerine söz hakkı verse, belediye başkan adaylarına kendilerini ve projelerini tanıtma imkânı tanısa harika yayıncılık yapmış olur.