Barış Pehlivan’ın denetimli serbestlik talebinin reddine CHP'den sert tepki

Barış Pehlivan’ın denetimli serbestlik talebinin reddine CHP'den sert tepki

Beşinci kez cezaevine girecek Gazeteci Barış Pehlivan’ın denetimli serbestlik talebinin reddedilmesi üzerine CHP'den çok sert tepki geldi.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, 2 Ağustos'ta yayımlanan köşe yazısında 3 yıl 9 ay ceza aldığı ve 6 ay hapiste kaldıktan sonra tahliye edildiği dava nedeniyle 5. kez cezaevine gireceğini açıklamıştı.

Denetimli serbestlik talebinde bulunan Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, denetimli serbestlik talebi reddedildiğini açıkladı.

Avukat Hüseyin Ersöz'ün açıklamasının ardından CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, gazeteci Barış Pehlivan’ın yeniden cezaevine girme durumuyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Pehlivan’ın cezaevine çağrılmasının tamamıyla siyasi olduğunu ifade eden Başarır, "Denetimli serbestlik talebinin reddedilmesi hem anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır hem de yapılan bir çifte standarttır. Maalesef Türkiye’de tecavüzcüler, tacizciler, silahlı saldırganlar, mafyalar, uyuşturucu baronları dışarıda cirit atarken eleştirilerde bulunan bir gazeteci cezaevine giriyor" dedi.

Ali Mahir Başarır'ın konuya ilişkin yazılı açıklaması şu şekilde:

“TECAVÜZCÜLER, MAFYALAR DIŞARIDA GAZETECİ CEZAEVİNE GİRİYOR”

“Maalesef Türkiye’de tecavüzcüler, tacizciler, silahlı saldırganlar, mafyalar, uyuşturucu baronları dışarıda cirit atarken eleştirilerde bulunan bir gazeteci cezaevine giriyor. İşte neden ülkemizin basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke içerisinde 165’inci sırada olduğumuzu böylelikle anlıyoruz. Bu durum da Türkiye siyasetinin nereye doğru gittiğinin açık bir göstergesidir. Bakın daha talik olan, duruşması yapılmamış bir dava için böyle bir karar almak nerden bakarsanız bakın siyasidir. Daha ceza alacağı belli olmayan bir davadan şimdiden kesin bir sonuç çıkarmak ancak AKP iktidarında olabilir. Bu şekilde verilen kararlar uluslararası anlamda ülkemizin itibarını zedeliyor.

“AKILLA VE MANTIKLA AÇIKLANABİLECEK BİR ŞEY DEĞİL”

Hukuk herkese eşit uygulanmalıdır. Hukuk devleti normundan ayrılmadan adaletin tesis edilmesi gerekir. Bakın, 15 Temmuz’da Resmî Gazete’de yayımlanan 7456 sayılı kanunla birlikte, Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan hükümlüler hakkında Denetim Serbestlik Tedbiri uygulanmasına infaz hâkimi tarafından karar verileceği ve hükümlüler hakkında denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmaya devam edileceği belirtilmiştir. Bu yapılan düzenlemenin Barış Pehlivan’ı kapsamasına rağmen denetimli serbestlik tedbirinin uygulanamayacağına yönelik karar alınması akılla ve mantıkla açıklanabilecek bir şey değildir.

“YARGILAMA OLMAMIŞ BİR DAVADA HAPİS KARARI ÇIKMIŞ GİBİ DAVRANILMASI HUKUK DEVLETİNDE OLABİLECEK DURUM DEĞİL”

Kanunun çıkarılış amacındaki amaçtan farklılaşan bir yorumla karşı karşıyayız. Barış Pehlivan’a henüz yargılama olmamış bir davada cezası kesinleşmiş gibi, hapis kararı çıkmış gibi davranılması bir hukuk devletinde olabilecek durum değildir. Bu açıkça masumiyet karinesinin bir ihlalidir. Barış Pehlivan kanundaki tüm şartları sağlıyorken bu hükümden yararlandırılmaması büyük bir haksızlığa sebep olacaktır. Denetimli serbestlik talebinin reddedilmesi hem anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır hem de yapılan bir çifte standarttır. Bu sebeple derhal bu hatadan dönülmesi gerekiyor.”

İlgili Haberler