14 Mayıs seçim tarihi yaklaşırken milletvekilliği aday adaylığı süreçleri de son sürat devam ediyor. Tüm partiler listelerini oluştururken partilerin içine sızmaya çalışanların olduğu da gelen bilgiler arasında yer alıyor.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Pehlivan da bu tehlikeye ışık tutarak, AKP içindeki farklı isimlerin durumdan rahatsız olduğunu bugünkü köşe yazısında yazdı. İşte Mehmet Şimşek’e yapılan tekliften Mehmet Metiner ve Metin Külünk’ün yazdıklarının yer aldığı, kulis bilgilerinin yer aldığı o yazı;
AKP’DE ADAY RAHATSIZLIĞI
Eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AKP’den tekrar siyasete girme teklifini reddetti. Ekonomi yönetiminin başına geçmesi istendi ama yine de kabul etmedi. Belli ki batan gemide boğulmak istemiyordu.
Bürokrasiden onlarca ismin AKP’den aday olmak istemesi de aslında aynı kapıya çıkıyordu. Onlar da geminin batışının hesabının sorulmasından kaçmak için milletvekilliği koltuğuna tutunuyorlardı.
Tam da bu süreçte, AKP içinde huzursuz olanların varlığı da göze çarpıyor.
Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner’e bakıyorum; şöyle diyor: “Kripto unsurlar AK Parti’ye sızabilir. Herkesin aday adaylık başvurusu kabul edilmemeli. İhanetçilerin benzerleri aday gösterilmemeli.”
AKP MKYK üyesi Metin Külünk daha sert. Yazdıklarını okuyorum:
“Özellikle sızmayı ve renk değiştirmeyi çok iyi bilen FETÖ terör örgütünün, sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimizin ittifakını görerek son virajda sayısal olarak AK Parti’ye sızmak için özel çaba sarf ettiklerini fark etmek zorundayız. Ve bunun için de alabildiğince dikkatli ve tedbirli olmak zorundayız.
Şunu da ifade edelim, birtakım mazeretlerin arkasına saklanarak bu örgüt ile iltisaklı olanların listelere dahil edilmesi halinde, sokağın çok ciddi bilgi sahibi olduğunu ve asla kabul etmediğini unutmayalım. Üst düzey yöneticiler veya eş dost akrabalar üzerinden kendilerini saklamayı iyi bilen bu elemanların hakkında doğrudan sokağın kanaati esas olmalıdır. Unutmayın, bu örgütü 17/25 Aralık ve 15 Temmuz sonrası devletimiz ile birlikte hareket eden ve de devlete teslim eden milletimizin ta kendisidir. Sokağın bilgisini ıskalamak, hafife almak son derece yanlıştır.”
KİRLİ İLLÜZYON
Yetmiyor, AKP’li avukat Burak Bekiroğlu’nu dinliyorum:
“Susayım mı? Dosyasını ‘Aman dikkat’ diye hazırladığım ve delillerini verdiğim, genel merkeze bizzat ilettiğim, FETÖ derneği kurucusu, FETÖ soruşturması geçirmiş, FETÖ savunuculuğu yapmış adamın il başkanlığı için davet edilmesine susayım mı?”
Sahi, bu AKP’liler ne demek istiyor?
Soruyorum. Örnek üstüne örnek veriyorlar...
Devlet kurumlarında genel müdürlük yapmış, AKP’de il başkanlığı koltuğuna oturmuş ve hatta Milli Savunma Bakanlığı’ndaki bir generali bile duyuyorum. Hem güvenlik bürokrasisinde hem yargıda hem de Cumhurbaşkanlığı’nda Fethullahçılarla ilişkili olduklarına dair haklarında raporlar olduğunu görüyorum.
Dahası...
Tweet atmayı hapisle cezalandıran bu sistemin, onların ifadelerine dahi başvurmadığını biliyorum. Şimdi de gemi tam suya boğulmadan milletvekilliği dokunulmazlığına sığınıp yaşamak istiyorlar.
Hani, iktidar cephesi muhalefeti FETÖ ile ilişkilendirip kriminalleştirmeye çalışıyor ya...
Yıllardır bu örgütü izleyen biri olarak biliyorum ki onlar için halen en sığınaklı yer AKP.
AKP’nin onlara kapıyı açıp açmaması bir yana, “FETÖ ile mücadele” adıyla yarattıkları şeyin nasıl kirli bir illüzyon.