Balyoz Balanlı’ya -TSK’ya- indi
Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı, “Balyoz” davası kapsamında, özel yetkili Cumhuriyet Savcısına ifade verdikten sonra mahkeme tarafından tutuklandı. “Bir ilk yaşandı. Tutuklanan ilk muvazzaf dört yıldızlı komutan” diye âdeta övünüyorlar!..
Orgeneral Balanlı’nın, ağustosta Hava Kuvvetleri Komutanı olması bekleniyordu, ama şimdi önü kesildi. Artık Hava Kuvvetleri Komutanı olmasına imkân yok. Zira komutan “kıyımı” var!..
Daha çok önce yazmıştım; Birileri öteden beri Balanlı aleyhinde bir tezgah işletiyorlardı; çünkü General Balanlı emellerine engel olacak bir Atatürk milliyetçisidir... Mustafa Kemal’in askeridir!..
Tabii bu operasyonun “yan gelirleri” leri de var. TSK’nın yerleşmiş terfi düzenini alt üst etmek... Arkadan gelecek komutanların yolunu açmakla ’Ordu’nun içine rekabet nifakını sokmak!.. Bundan sonra böyle şeyler çok olacak... Şimdi, yeni Hava Kuvvetleri Komutanı konusuyla başlayarak...
Fakat öyle görünüyor ki Erdoğan’ın hemen “Yargının tasarrufudur” diye kesip atacağı bu “tutuklanma” kararının ardında asıl “derin” sebep, siyasi bir entrika var. Bunu da emekli Amiral Türker Ertürk’ün açıkladığı İngiliz Deniz Ataşesi’nin Londra’ya raporu... Ataşe durumu şöyle yorumluyor: “Türk Genelkurmayı tarafından iptal gerekçesinin askeri olduğu bildirilmesine rağmen gerçek neden Balyoz soruşturması kapsamında ifadeye çağrılan birisi orgeneral olmak üzere askerlerdir. Türk askeri bu durumu arkadan hançerlenmek olarak yorumlamaktadır... Türkiye’deki seçimlere çok az bir süre kalmış olup oylarının azaldığını gören AKP iktidarı, orduyu provoke edip tekrar mağduru oynamak istemektedir... Asker bu durumu bildiğinden her türlü aşağılanmaya rağmen sessizliğini korumak istemektedir.”
Doğru. Askerler açıkça tahrik ediliyor, sabırları deneniyor ve onlar da bağırlarına taş basıp susuyorlar...
Önümüzde Harp Akademileri’nin açılış töreni var. Orgeneral Balanlı, tatbikatları yönetecek komutanlar gibi, Hasdal “cezaevinde tutuklu”... Cumhurbaşkanı ise törene baş davetli!.. Gördünüz mü, Türkiye’nin gülünç halini!.. Bu törene Başbakan davetli ise gidecek mi?.. Gül’ün bahanesi Türkistan’a ziyaret... Erdoğan’ın bahanesi de herhalde seçim mitingi!.. Ama açık söylemeli; şu sıra hem Gül’ün, hem de Erdoğan’ın o törende subayların karşısına çıkacak yüzleri, cesaretleri yok!.. Daha acı olan, devletin zirvesinin, kendi ordusuyla savaş halinde olması... Türk Ordusu’na karşı savaş çoktan ilan edilmişti... Şimdi yanaşma ve yalakaların desteğiyle dört nala devam ediyor
Erdoğan “Operasyon (TSK’ya karşı) tamam” demiş ve eklemiş: “Memnuniyetle, gururla ifade edeyim ki, şu anda bir defa sivil de asker de konumunu gayet iyi biliyor. Sıkıntı yok... Türk Silahlı Kuvvetleri üst yönetimi de hukuka saygı konusunda hassas davranıyor. Genelkurmay Başkanlığı yönetimi böyle... Artık çok konuşan asker yok..”
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin de “Balyoz generallerin başına iniyor” diye çok mutlu.
***
12 Eylül “müdahalesi” gerekli; sonra yapılanlar yanlıştı..Yanlış yapanları sorgulamak da bir yerde kabul edilebilir, ama bunca yıl sonra sağ kalan, fakat ölümün eşiğine gelmiş iki generali cezalandırmakla ne sağlanacak; intikamdan ve şimdiki generallere güya göz dağı vermekten başka! Zaten bu da Türk Ordusu’nun onuruna vurulacak bir darbe olacak! Bundan sonra başka ifadeye çağrılmaların ve tutuklamaların işaretleri!.. Eski Genelkurmay Başkanları da sırada!..
...Ve şu sıralarda PKK, TSK ile savaşta... Apo iç savaş ilan etti, TSK, ne yapacak?.. İhsan Dağ “Genelkurmay tatbikatları iptal etti; gerekirse savaşmaz mı?” diye soruyor. Hiç merak etmesin kendileri kaçacak yer ararlar amma Türk Ordusu gene canla başla savaşır. Şimdi de bağrına taş basıp susuyor ama, “taş” daha da ağırlaşırsa Millet susar mı?!!