Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Pesketeryan beslenmenin önemine dikkat çekti. Karabulut, balıkçıların ‘Vira Bismillah’ diyerek balık sezonunu başlattığı bu dönemin pesketaryen beslenme uygulayanlar içinde bir fırsat olduğuna değindi.
Prof. Dr. Karabulut, Pesketaryan beslenmenin bir kişinin çoğunlukla bitki bazlı yiyeceklerle beslendiği ancak zaman zaman deniz ürünlerini tükettiği bir beslenme tarzını ifade ettiğini belirterek, “Bu beslenme biçimi, hem bitkisel gıdaların sağlık faydalarını hem de deniz ürünlerinin sağlayabileceği besin öğelerini bir araya getirmeyi amaçlamaktadır.” dedi.
Pesketaryen beslenmede klasik vejetaryenler gibi et tüketilmediğini ancak balık ve deniz ürünlerinin tüketildiğine dikkat çeken Karabulut, deniz ürünlerinde sağlık için çok faydalı vitamin ve minerallerin bulunduğunu da ifade etti.
Balığın sağlıklı Omega 3 ve Omega 6 yağ asitleri açısından zengin olduğunu kaydeden Karabulut, “Kolayca sindirilebilir ve yüksek kaliteli proteinler sağlar, vitamin ve mineraller açısından zengindir. Kırmızı ete göre önemli ölçüde daha az doymuş yağ asitleri ve iyot içerir. Bu nedenle, pesketaryanlar sıklıkla kalp sağlığını destekleyen bir beslenme tarzı olarak kabul edilirler. Herhangi bir özel diyet tarzını benimsemeye karar vermeden önce, bireylerin beslenme ihtiyaçlarına, tercihlerine ve sağlık hedeflerine uygunluğunu değerlendirmeleri ve bir sağlık profesyoneli veya beslenme uzmanından danışmanlık alması önerilir” ifadelerine yer verdi.
Pesketaryan beslenmeyi tercih edenlerin aldıkları besinlere de değinen Karabulut, şunları söyledi:
“Bitki bazlı yiyecekler gurubuna bakıldığında, bu beslenme tarzının temeli, meyve, sebze, baklagiller, tahıllar, kuruyemişler ve tohumlar gibi bitki bazlı gıdalardır. Bu gıdalar lif, vitaminler, mineraller ve antioksidanlar gibi sağlık yararları sunar. Pesketaryanlar, düzenli olarak balık ve deniz ürünleri tüketirler. Bu deniz ürünleri, omega-3 yağ asitleri gibi önemli besin maddeleri kaynağı olabilir. Özellikle somon, sardalye, uskumru ve hamsi gibi yağlı balıklar omega-3 bakımından zengindir. Bazı pesketaryanlar süt ve süt ürünlerini de tüketebilirler. Bu, kişisel tercihlere bağlıdır ve bir pesketaryanın süt ve süt ürünleri tüketip tüketmeyeceği değişebilir. Balık, özellikle yağlı balıklar, omega-3 yağ asitleri açısından zengindir. Omega-3 yağ asitleri, kalp sağlığını iyileştirmeye yardımcı olabilir, iltihapları azaltabilir ve beyin fonksiyonunu destekleyebilir.
Balık, yüksek kaliteli protein kaynağıdır. Protein, kasların ve dokuların onarımı ve büyümesi için önemlidir. Balık, D vitamini açısından zengin bir kaynaktır. D vitamini, kemik sağlığı ve bağışıklık sistemini desteklemek için gereklidir. Düşük kalorili bir protein kaynağı olarak balık, kilo kontrolüne yardımcı olabilir. Ayrıca tokluk hissini artırabilir ve atıştırmaları azaltabilir.
Balığın sağlığa faydaları olduğunu ancak tüketimde dikkatli olunması gerektiğini de ifade eden Karabulut, “Özellikle aşırı tüketim veya ağır metal kirliliği riski nedeniyle balık seçimine dikkat edilmelidir. Yüksek civa içeriği olabilen büyük balıklardan olan köpek balığı, kılıç balığı ve ton balığı açısından civanın yüksek olması ihtimali ile tüketilmesinde dikkatli olunması gerektiğini de not edelim. Ayrıca, balık tüketimi kişinin beslenme alışkanlıklarına ve özel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Birde tabi taze olup olmadığını bilmediğiniz balıkla yoğurt tüketmemek gerekli. Bu nedenle bir doktora veya beslenme uzmanına danışmak önemlidir.” şeklinde konuştu.
