Pandeminin etkisiyle evde geçirilen süre artınca atıştırmalıklar daha çok tüketilir oldu. Pek çok kişi pandemi sürecinde aldığı kilolardan rahatsız olduğunu dile getirirken aynı zamanda bunun çözümünü de arıyor.
Bal Uzmanı Ahmet Bağran Aksoy, çözümün işlenmiş gıdalar yerine ham bal tüketilmesinden geçtiğine dikkat çekip şöyle konuştu:“Katkısız ham bal, içerdiği glikoz ve fruktoz sayesinde doğal tatlı ihtiyacını karşılayan en önemli yiyecekler arasında bulunuyor.
İşlenmiş rafine şeker içermemesi, vitamin, enzim ve protein bakımından zengin olması sebebiyle ham bal, yılın 4 mevsiminde ve günün her saatinde tercih edilebilir.”
Rafine şeker yerine bal kullanın
Aşırıya kaçmadan tüketilen balın akşam saatlerinde çay ve kahveye eşlik eden endüstriyel atıştırmalıklara iyi bir alternatif olduğunu belirten Bal Uzmanı Aksoy, “Akşam saatlerinde çay ve kahve ile tüketilen işlenmiş şekerli atıştırmalıklar, tatlı ihtiyacını kısa süreliğine giderse de gelecek yıllar için büyük tehlike arz eder.
Rafine şeker ve tatlandırıcı odaklı tüketim, insülin direncini bozarak şeker hastalığından obeziteye kadar birçok soruna davetiye çıkarır. Akşam saatlerinde tüketilen çay, kahve ve sahlep gibi içecekler ve evde yapılan tatlılar bal ile tatlandırılarak şeker ve işlenmiş ürünlerden uzak durulabilir” şeklinde konuştu.
Bal ile günün her saatinde tüketilebilecek atıştırmalıklar hazırlanabileceğine dikkat çeken Ahmet Bağran Aksoy, “3 beyaz 1 sarı dediğimiz un, yağ, tuz ve şeker yerine tuzu azaltarak, şeker yerine bal ve beyaz un yerine tam buğday unu gibi malzemeler kullanarak sağlıklı atıştırmalıklar hazırlanabilir.
Kararında yemek kaydıyla oluşturulan bu lezzetler, kuru yemiş ve yulaflarla desteklenerek içerik bakımından daha da zenginleştirilebilir.
Yoğurdu üzerine bal dökerek yemek tok tutuyor
Bunlarla beraber 1 kase yoğurdun üzerine koyacağımız 1 çorba kaşığı ham bal, bizi akşam saatlerinde hem enerjik hem de tok hissettirebilir” ifadelerini kullandı.
Bu karışım, vücudu zırh gibi sarıp hastalıklara karşı koruyor
Doğanın sunduğu dört süper gücü birleştirerek vücudun hastalıklara karşı adeta zırhlanabileceğini savunan Bal Uzmanı Ahmet Bağran Aksoy, “Vücudu zırhlayan özel karışım kürü ile hem kendi sağlığınıza hem de çocuklarınızın sağlığına destek olabilirsiniz.
Mevsim geçişlerinde bal, polen, arı sütü ve propolis tüketildiği zaman vücut tüm hastalıklara karşı güçlü bir bağışıklık elde eder. Kış öncesi bu karışımla vücudunuzu adeta zırhlayabilir, hastalıklara karşı kendinizi garantiye alabilirsiniz.Bu kürün içeriğinde 500 gram ham bal, 100 gram polen, 100 gram arı sütü ve 20 gram propolis bulunuyor. 5 yaş ve üstündeki çocuklara yarım tatlı kaşığı şeklinde verilebilir.
Yetişkinler günde 1-2 tatlı kaşığı tüketebilir. Eğer günü sağlıklı ve enerjik geçirmek istiyorsak bu tarz şifa kaynaklarını tüketmeliyiz” açıklamasında bulundu.
