Mardin, Batman ve Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesi belediyelerine kayyum atanması sonrası DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, bir mitingde yaptığı konuşma büyük tepki çekmişti. Bakırhan’ın “Çok iyi bilsinler ki, Seyit Rıza ne yaptıysa, Şeyh Sait ne yaptıysa, Mazlumlar, Denizler, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı da onların yaptığını yapacaktır” sözlerine pek çok isimden tepki geldi. Hürriyet Yazarı Nedim Şener, DEM’in kapatılması konusunda iktidara çağrıda bulunarak, “sokaklar karışmadan ve kan dökülmeden kapatma davası için hazırlıklara başlamalı” dedi. DEM Parti ise gelen tepkiler ardından açıklama yayınlayarak, sözlerinin çarptırıldığı belirtildi.
ENGİNYURT: YA DEVLET BAŞA, YA KUZGUN LEŞE
CNN TÜRK’te yorumcular “DEM'li Bakırhan halkı silahlı isyana teşvik etti! "Önce TUSAŞ'a saldırdılar, şimdi isyan istiyorlar" diye eleştirmişti. Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt, Aydınlık yazarı İsmet Özçelik, Hürriyet yazarı Nedim Şener, Bakırhan’a tepki gösteren diğer isimler oldu.
Enginyurt sosyal medya hesabından paylaşım yaparak “Sizden korkan sizin gibi olsun. Kuyruk acın ne büyükmüş Tuncer. Aynısı size olacak. Ya devlet başa, ya kuzgun leşe.” diyerek tehdit etmişti.
ÖZÇELİK: ADALET GEREĞİNİ YAPACAKTIR
Aydınlık yazarı İsmet Özçelik de Bakırhan’ın söylemlerine “Açıkça Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı silahlı isyan çağrısı yaptı. Bakırhan’ın sözleri… Açık suç. Üstelik sıradan biri de değil. DEM Parti Eş Genel Başkanı. Partisinin görüşlerini yansıtıyor. Sanırım Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da dinlemiştir. Gereğini yapacaktır.” şeklinde köşe yazısında aktardı.
ŞENER: DEM KAPATILMALI
Hürriyet Yazarı Nedim Şener, köşe yazısında Bakırhan’ın sözlerine değinerek sert bir dille eleştirdi. Şener, Vatana ihanet ve terörizm çağrısı yapan PKK/DEM’in kapatılması konusunda iktidara çağrıda bulundu. Şener, “PKK/DEM yönetimi benzer bir çağrıda bulunarak toplumda çatışma ve kaos yaratmayı hedefliyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu çağrıdan sonra hiç zaman kaybetmeden PKK/DEM hakkında, sokaklar karışmadan ve kan dökülmeden kapatma davası için hazırlıklara başlamalı.” ifadelerini kullandı.
DEM’DEN AÇIKLAMA GELDİ
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Şeyh Said ve Seyid Rıza'ya dair “Çok iyi bilsinler ki, Seyit Rıza ne yaptıysa, Şeyh Sait ne yaptıysa, Mazlumlar, Denizler, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı da onların yaptığını yapacaktır” sözleri gündeme damga vurmuştu. DEM Parti, Bakırhan’ın sözlerinin çarpıtıldığını söyledi. Yapılan açıklamada, "Türkiye siyaset tarihinin kara lekelerinden biri olan kayyum gaspı yaşanıyorken ve tüm toplum bu konuya dair itirazda bulunuyorken, iktidarın aklayıcı mecrası CNN Türk başta olmak üzere birçok yandaş medya organı, Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan'ın kayyuma ilişkin yaptığı konuşmada Şeyh Said ve Seyid Rıza'ya dair sözlerini çarpıtarak savcıları göreve çağırıyor" ifadelerine yer verildi.
SEYİT RIZA İSYANI NEDİR?
Seyit Rıza, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk dönemlerinde rejime karşı çıkarılan isyanlardan biri olan Dersim İsyanı'nın liderlerinden olması sebebi ile idam edilen bir aşiret lideri olarak bilinmektedir. 1937 nevruzunda devlet güçlerine karşı ayaklanan da bölgedeki aşiret liderleri olmuştur. Seyit Rıza'nın 30 Temmuz 1937'de İngiltere'ye yazdığı bir mektupta Anadolu toprakları için 'çorak, Kürdistan bereketli toprak' ifadelerini kullanarak yardım istediği öne sürüldü.
Bu isyan ve Türk subaylarının öldürüldükleri dönemin İngiliz belgelerinde de yer almıştı.5 Eylül 1937'de 72 isyancı ile birlikte tutuklanmıştı. 5-13 Eylül 1937'de Elazığ’da askeri mahkemede yargılanarak idam cezasına çarptırılmıştı. 15 Kasım 1937 tarihinde Elazığ Buğday Meydanı'nda infazı gerçekleşti.
ŞEYH SAİT İSYANI NEDİR?
Zaza asıllı Kürt Nakşibendi tarikatı lideri Şeyh Sait, Halifeliğin kaldırılmasından yaklaşık bir yıl sonra, 13 Şubat 1925'te Şeyh Sait, “din elden gidiyor” diye doğudaki bazı aşiretleri Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı ayaklandırdı. Şeyh Sait, yeşil bayrak açarak, sala getirerek yürüyor, "Halifelik kaldırıldı, medreseler kapandı, din elden gidiyor" diye propaganda yapmıştı.
Cumhuriyet'in ilanına ve reformlarına karşı çıkarak şeriat isteğiyle dönemin hükümetine karşı silahlı isyanda bulunmuş ve bunun üzerine 1925 yılında Şeyh Sait yargılanmış ve ardından idam edilmişti.
