Tarım ve Orman Bakanlığı’nın nişasta bazlı şeker (NBŞ) üreten firmalara yönelik kesilen tarihi cezalarla ilgili sansür uyguladığı ortaya çıktı.
Tarımdan Haber'de yer alan bilgilere göre, NBŞ üreten 4 firma ile 16 toptancı ve satıcının, kota sınırlarını aşarak nişasta bazlı şeker sattığı tespit edilerek bu firmalara toplamda 595 milyon lira ceza kesildi.
Kamuoyu, bu cezaların muhatabı olan firmaların isimlerinin açıklanmasını beklerken, aradan geçen zamana rağmen Bakanlık’tan bir açıklama gelmemesi soru işaretlerini artırdı.
FİRMALARIN İSİMLERİ GİZLENİYOR
Bakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre, ceza kararlarının firmalara tebliğ edildiği ancak kotayı aşarak hem halk sağlığını tehlikeye atan hem de haksız kazanç elde eden bu firmaların kamuoyuyla paylaşılmayacağı öğrenildi.
YASAL ENGEL BULUNMUYOR
Şeker Kanunu’nda, cezaların açıklanmasına engel bir madde bulunmamasına rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, halk sağlığını riske atan bu firmaları gizlemesi tepki çekiyor.
PİYASADAN DA GİZLENİYOR
Cezaya konu olan NBŞ firmalarının, sektörün diğer paydaşları olan PANKOBİRLİK, PANŞEK ve NİSAD’dan bile gizlenmesi, “Bu firmalar kimden korunuyor?” sorusunu gündeme getiriyor. Ayrıca cezaların detaylarının paylaşılmaması da kamuoyunda şüphe uyandırıyor.
SAĞLIK BAKANLIĞI NE DİYOR?
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun tartışılan nişasta bazlı şeker ile ilgili yayımladığı raporda şu ifadeler yer almaktadır:
“Bakanlığımız Bilimsel Kurulu’nun konuyla ilgili bilimsel çalışmalar ve ilgili raporların da dikkate alındığı değerlendirmeleri neticesinde vatandaşlarımızın sağlığının korunması için Nişasta Bazlı Şekerler (NBŞ) ve şeker kullanımı konusundaki görüş ve tavsiyeleri aşağıda sunulmaktadır.
"Sofra şekeri veya çay şekeri olarak bilinen sakkaroz (sukroz) %50 glikoz ve %50 fruktozdan oluşmaktadır. Dünyada yiyecek ve içeceklerde sakkaroz (sükroz) yani sofra şekerinden sonra ikinci büyük kullanım payına sahip tatlandırıcı türü ise Nişasta Bazlı Şekerlerdir (NBŞ). Yüksek Fruktozlu Mısır Şurubu olarak da bilinen NBŞ, en çok ve ucuz olarak mısırdan, ayrıca patates, buğday, kasava (tapioka) gibi bitkilerden elde edilir. NBŞ’in içeriğinde değişen oranlarda fruktoz ve glukoz bulunmaktadır(%58 glikoz-%42 fruktoz veya%45 glikoz-%55 fruktoz,). Sakkaroz yani sofra şekerindeki glukoz ve früktoz moleküler düzeyde bağlı iken, NBŞ'de yer alan fruktoz ve glukoz sıvı formda serbest yüzer haldedir.
Son zamanlarda artan obezite ve kronik hastalıkların nedenlerini araştıran bilimsel çalışmalarda şeker metabolizması özellikle de sofra şekeri ve NBŞ’in yapısında bulunan früktoz metabolizması üzerinde yoğunlaştığı gözlemlenmektedir.
OBEZİTEYİ TETİKLİYOR
Metabolizmada glikoz uyarısı ile salgılanan insülin tokluk hormonu olan leptini uyarır ve açlık hormonu grelini ise baskılar. Bunun sonucunda tokluk merkezi uyarılarak yeme davranışı sonlanır. Fruktoz ise insülini çok az uyarmaktadır. Bu durumun fazla şeker tüketimini, insülin salgılanamamasını, tokluk hissi gelişmemesini ve yeme davranışı devam ettiği için obeziteyi tetiklediği ileri sürülmektedir.
KARACİĞERİ YAĞLANDIRDIĞI VE SİROZA YOL AÇTIĞI YÖNÜNDE ÇALIŞMALAR VAR
Fruktozun karaciğer içindeki metabolizması da glukozdan farklıdır. Fruktozun yıkımı glikozdan daha hızlıdır ve hızla yağ asitlerine dönüşmektedir. Bu durumun Karaciğer yağlanması, fibrosis ve siroz gelişebildiği yönünde çalışmalar bulunmaktadır.
BAĞIRSAK FLORASI VE MİKROBİYATASI DEĞİŞİKLİĞİNE NEDEN OLABİLİR
Fruktoz glikoza göre daha tatlıdır ve beyinde iştah artırıcı hedonik yolakları uyaran etkisi olduğu yönünde de çalışmalar bulunmaktadır. Fruktozlu ürünlerin tüketimi özellikle bebeklik ve çocukluk yaşlarında damak tadının şekerli ürünler doğrultusunda gelişmesini kolaylaştırmaktadır.
Fruktozun bağırsak florası ve mikrobiyatası değişikliğine neden olduğu yönünde de çalışmalar bulunmaktadır. Fruktoz, glikozdan farklı olarak kanda ürik asit artışına da neden olmakta, gut hastalığını tetikleyebilmekte ya da var olanları şiddetlendirmektedir.
Şekerli (sakkaroz ve NBŞ) besinlerin aşırı tüketilmesi sonucunda (yüksek früktoz içeren -%55 ve üzeri-mısır şurupları daha tatlı oldukları için daha fazla tüketilebilmektedir) gereğinden çok yeme davranışı, insülin direnci gelişmesi ve obezite, diyabet, kalp damar hastalıkları ve eşlik eden hastalıklara yol açtığı yönünde çalışmalar bulunmaktadır.
KOLON, MEME VE PANKREAS KANSERİNE ZEMİN HAZIRLIYOR
Sakkaroz ve NBŞ içeren besinlerin fazla tüketimi metabolik hastalıkların yanı sıra obezite ile ilişkili çeşitli kanser türlerinin (kolon kanseri, pankreas, karaciğer ve meme kanseri gibi) gelişimine de zemin hazırlamaktadır.
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), yüksek şeker alımının ve yüksek şeker içeren gıdaları kullanımının vücut ağırlığının artışına etki edebileceğini vurgulamıştır.
ŞEKER TÜKETİMİ AZALTILMALI
Avrupa Birliği tarafından sağlıklı beslenmenin teşvik edilmesi ve özellikle endüstrinin şeker azaltma yolunda reformülasyon yapması önerilmektedir.
Obezite ve ilişkili hastalıklar tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemiz için de giderek artan bir problemdir. Ülkemizde 15 yaş üzeri yetişkinlerde obezite sıklığı %32, fazla kilolu birey sıklığı %34.8 ve diyabet prevalansı %12.1 (STEPS 2017, ön sonuçlar) bulunmuştur.
Çocukluk çağında obezite oranı 7-8 yaş grubunda %9.9, fazla kilolu çocuk oranı aynı yaş grubunda %14.6 iken, ortaokul çocuklarında obezite sıklığı %12.4’e ve fazla kilolu çocuk sıklığı %21’e yükselmektedir.
ŞEKER GÜNLÜK KALORİ MİKTARININ %10’UNU GEÇMEMELİ
“Türkiye Beslenme Rehberi”nde ve DSÖ ile diğer uluslararası önerilerde; tüm serbest şekerlerden alınan enerjinin, günlük enerji (kalori) miktarının % 10'unu geçmemesi ve bazı ülkelerde ise daha da azaltılması önerilmektedir.