İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Yunanistan ve Bulgaristan ile 1 ay süreli bir göç anlaşması yaptıklarını açıkladı. Gazeteci Murat Yetkin’e konu hakkında röportaj veren Yerlikaya süreç ile alakalı alınan kararları ve yapılan anlaşmaları Yetkin’e aktardı.
Gazeteci Murat Yetkin Ali Yerlikaya ile yaptıkları röportajı kendisine ait internet sitesinden yayınladı.
Murat Yetkin’in internet sitesinde yer alan bilgilere göre;
“İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya “Duvarı geçilmez hale getiriyoruz” diyor, “Göreve geldiğimizden bu yana 88 bin 854 kişinin Suriye sınırından geçişini önledik. Mahkeme kararıyla dinlediğimiz kaçakçıların ses kayıtları var elimizde; bu süre içinde 15 defa deneyip geçememekten yakınan var.”
Akşamın ilerleyen saatlerindeki görüşmemizde Yerlikaya bir yandan Gazze’ye insani yardıma nezaret etmek için (Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan ile birlikte) Mısır’ın El Ariş şehrine gönderilen AFAD Başkanı Okay Memiş’ten bilgi alıyor, talimat veriyor.
Yeniden Suriye sınırındaki kaçak göç konusuna dönüyoruz.
Bu süre içinde 2 bin 841 düzensiz göç operasyonunda 130 bin 285 düzensiz göçmen yakalamışlar, 56 bin 31’i sınır dışı edilmiş, geri kalanların işlemleri devam ediyormuş. “Sadece düzensiz göçmenlere değil daha çok kaçakçılara yöneldik” diyor Bakan Yerlikaya; “Kimileri kendiliğinden dönmeye başladı. Daha önemlisi, Avrupa’ya göçmen kaçakçılığı rotaları Türkiye’den Kuzey Afrika’ya kaymaya başladı.”
YUNANLI BAKANLA GÖÇ DİPLOMASİSİ
Avrupa’ya düzensiz göç deyince ilk akla gelen Yunanistan’ın Türkiye’yi kaçak göçmenleri durdurmamakla Türkiye’nin de Yunanistan’ı kaçak göçmen teknelerini “geri ittirme” vakalarıyla suçlaması.
Rota eğer Türkiye üzerinden Kuzey Afrika’ya kaymışsa bu Türkiye’nin sadece Güney değil Batı sınırlarında durumun ne olduğunu sormak gerekiyor.
Yerlikaya “Onu durma noktasına getiriyoruz” diye son bir ayda kapalı kapılar ardında kalan “göç diplomasisini” paylaştı. Kendi ağzından anlatıyorum:
• “Yunanistan’ın Göç ve İltica Bakanı Dimitris Kairidis ile 19 Eylül’de bir toplantı yaptık. Dedim ki “Biz size bir ay bir kişi bile göndermeyeceğim, sizde bize bir kişiyi bile geri ittirmeyin. Kabul etti. Sahil Güvenliğe “bastırın” dedik. Benzeri bir anlaşmayı Bulgaristan’la yaptık.
“İKİ TABUR ASKER GÖNDERDİK DURDULAR”
•“ Yunan ve Bulgar sınırına iki tabur asker gönderdik, jandarma. Askerlerimiz sırtlarını verip adeta duvar oldular. Bulgaristan bir gün 100 kadar kişi gönderdi, “Anlaşmayı bozarız” dedik, hemen düzelttiler.
• “Birkaç gün önce [23 Ekim] Yunanlı Bakan Ankara’ya geldi. Haklı çıktık. Bu bir ay içinde karşılıklı olarak bir kişi geçmedi.”
İSTENİNCE OLUYORMUŞ
“Bazen bu yüzden eleştiriliyoruz” diye devam etti Yerlikaya; “Neden engelliyorsunuz? Bırakın gitsinler” diye.
Ama bu sayede kaçakçılar da düzensiz göçmenler de Türkiye rotasından caymaya başladı. Zaten giriş noktalarını da tutunca kontrol altına almak kolaylaşıyor.”
Yerlikaya’ya göre bu “kolaylığın” sırrı “Siyasi irade, akım çalışması ve işbirliğinde” yatıyor.
Siyasi irade, malum, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın desteği demek. Yerlikaya bütün kritik adımlarında Erdoğan’ın onayını aldığını sezdirdi sohbet boyunca.
İşbirliği ve takım çalışması ise Bakana göre “sadece İçişlerinin birimleri, polis, jandarma, sahil güvenlik değil, Dışişleri, Milli Savunma, Adalet bakanlıkları ve MİT ile koordinasyon” anlamına geliyor.
Aklıma İçişleri Bakanlığına 1 Ekim’deki PKK saldırısı ardından Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in makamında yapılan, adeta “harp konseyi” görünümlü beşli toplantı geldi; Yerlikaya muhtemelen o tür bir işleyişi kast ediyordu.
“Sadece düzensiz göçle mücadelede değil” diye ekledi Yerlikaya “terörle, uyuşturucuyla, mafyalarla mücadelede birlikte çalışıyoruz”.
HEM TRANSİT HEM HEDEF OLAMAYIZ
Böylece yasadışı göçle mücadeleyi terörle, uyuşturucuyla, mafyalarla mücadele sorunundan ayrı görmediğini vurgulayan Yerlikaya, “Hem transit hem de hedef ülke olmak istemiyoruz” diye durumu özetledi; “Daha atmamız gereken adımlar var.”
“Önceden bunlar yapılmıyor muydu?” diye sorunca,
“Ben size kendi dönemimizi anlatıyorum” dedi. Süleyman Soylu dönemine doğrudan atıfta bulunma gayretini gizlemedi.
Ancak özellikle 57 valinin görev yerinin değiştirilmesi ve Emniyet Müdürlüğündeki değişikliklerin yapmak istediklerine zemin sağladığını, yeniden yapılanma sürecinin tamamlanmakta olduğunu özellikle belirtti.”