Milli Savunma Bakanlığı'nın sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada, Bakan Güler'in İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda yürütülen denetimler sırasında Dizayn Proje Ofisi'ndeki çalışmalar hakkında da bilgi aldığı belirtildi.
Milli Savunma Bakanlığı'nın sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada, Bakan Güler'in İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda yürütülen denetimler sırasında Dizayn Proje Ofisi'ndeki çalışmalar hakkında da bilgi aldığı belirtildi.
Ayrıca, Bakan Güler'in Atatürk'ün manevi mirası olan ve aslına uygun şekilde restore edilen Savarona'da incelemelerde bulunduğu ifade edildi.
Paylaşımda, Güler'in Savarona'yı incelediği anlara ait görüntüler de paylaşıldı.
DENİZ EĞİTİMLERİNDE KULLANILMASI PLANLANIYOR
Atatürk'ün manevi mirası olan Savarona, 17 Ağustos 2023 tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na dahil edilmiş ve İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda geniş çaplı bir onarım sürecine girmişti.
Yapılan aslına uygun restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından, Savarona'nın Deniz Harp Okulu öğrencilerinin eğitimlerinde kullanılması öngörülüyor.
SAVARONA'NIN TARİHİ VE ÖNEMİ NEDİR?
Savarona yatı, Türkiye Cumhuriyeti tarihi için büyük bir öneme sahip olan ve Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün "manevi mirası" olarak bilinen bir gemidir. 1931 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde inşa edilen Savarona, o dönemde dünyanın en büyük ve en lüks yatlarından biri olarak kabul ediliyordu.
Ayrıca, Atatürk'ün vefatından sonra da Savarona, Cumhurbaşkanlığı yatı olarak kullanılmış ve II. Dünya Savaşı sırasında koruma altına alındı.
1951 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na devredilen Savarona, okul gemisi olarak kullanılmak üzere hizmete sunulmuş ve aynı zamanda devlet büyükleri ile yabancı devlet adamlarını ağırlamak için hazır tutulmuştu.
Günümüzde, Savarona'nın restorasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra Deniz Harp Okulu öğrencilerinin eğitimlerinde kullanılması planlanıyor.
Savarona'nın tarihi ve önemi, sadece lüks bir yat olmasının ötesinde, Türkiye'nin modern tarihindeki simgesel bir figür olması ve Atatürk'ün yaşamının son dönemlerindeki önemli anlarına tanıklık etmesiyle öne çıkıyor.