Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında, Terörist başı Abdullah Öcalan için, "Tecridi kaldırılsın, terörist başı gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün bittiğini açıklasın, sonra da umut hakkının kullanılması için başvurusunu yapsın. Hodri meydan! Buna varız" çağrısında bulunmuş ve bu açıklamaya siyaset camiasından birçok tepki gelmişti.
SELVİ'DEN 3 EKİM DETAYI
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi bugünkü yazısında, dün MHP lideri Devlet Bahçeli'nin partisinin grup toplantısında Öcalan için yaptığı çağrıyı yorumladı.
Selvi, "Bu açıdan 22 Ekim tarihi bir dönüm noktası oldu" ifadelerini kullandığı yazısında 3 Ekim'deki Erdoğan-Bahçeli zirvesini işaret etti.
Selvi şunları kaydetti:
"Bugün biraz tarihlerden gideceğim. Çünkü adım adım oluşturulan bir strateji söz konusu. 3 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’yi evinde ziyaret etti. Bu tarih önemliydi. Çünkü Erdoğan- Bahçeli görüşmesinden sonra tarihi öneme haiz bir MGK toplantısı yapıldı. MGK neden önemliydi? Hem yaklaşan savaş tehlikesi açısından hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclisi açış konuşmasında dikkat çektiği, Suriye’deki “uydu yapılanma” noktasında 3 Ekim tarihli MGK’da alınan kararlar önemliydi.
İÇ CEPHE VURGUSU
Yazısında iç cephe vurgusu yapan Selvi, "Suriye topraklarında bir PKK uydu yapılanması, Türkiye açısından beka sorunu. Türkiye, bunu önlemek için ne gerekiyorsa göze almış durumda. Ancak bu zorlu süreçte iç cephemizin de güçlendirilmesi gerekiyor" diye yazdı.
'HAMLELER BUNA DÖNÜK
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü il başkanları toplantısında yaptığı açıklamalara da değinen Selvi, şunları aktardı: "Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu noktaya işaret etti. “Ortadoğu’da haritalar kanla çizilirken, İsrail savaşı Lübnan’a taşırken iç cephemizi güçlendirmemiz gerekiyor” diye konuştu. Erdoğan ve Bahçeli’nin hamlelerinin biraz da buna dönük olduğunu düşünüyorum.
DEVLET PROJESİ Mİ?
Selvi yazısında ayrıca bunun bir "devlet projesi" olduğunu belirterek, "Burada en önemli avantajımız ise, bunun sadece Devlet Bahçeli’nin bir projesi değil, devlet projesi olması. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü bir şekilde destek vermesi. Kürt halkının barışa olan inancı ve CHP ve DEM Parti’nin sorumluluk duygusuyla hareket etmeleri" ifadelerini kullandı.