Fatih ERBOZ / Yeniçağ
Bahçeli şunları söyledi: “Öyle bir niyetin olmadığını söylüyoruz. Ülkücü ‘Ben seni konuşturmayacağım, toplantını şöyle yapacağım, sana da şunu yapacağım’ diyorsa gidip kürsüyü eliyle itip çıkmaz. Bu kesin bir mizansen. Böyle bir şeye biz karar vermiş olsak, o gerçekleşir. Ülkücü bir niyetle varmışsa tamamlar. Diyor ki lastiğimi patlattılar. Lastiğe kurşun sıkan, beyne niye sıkmasın. Ciddiye almamak lazım. Buna benzer şeyler muhtemelen daha da olabilir. yolumuza devam etmeliyiz. Mesela kürsü yıkmak yerine Erdoğan’ın Almanya seyahatinde yanında bulunmayı tercih ederim. Kürsüyü niye yıkayım? Viyana kapılarına kadar gelmiş bir ecdadın evladıyım ben. İftirada alçaklığı
bulursun da espride alçaklık olmaz. O hakarete
girer.”
Bahçeli’nin bu sözlerine MHP Genel Başkan adayları Sinan Oğan ve Ümit Özdağ’dan cevap gecikmedi. Sinan Oğan, “Bu açıklamalarla ilgili bir cümle söyleyeceğim. Çünkü bu artık siyasi değerlendirme yapılacak bir konu değil. Bu Cumhuriyet Savcıları’nın üzerinde değerlendirme yapması gereken bir konudur. Beynine sıkarlar, vesaire gibi sözler bir siyasetçinin söyleyeceği sözler değildir. Hele Sayın Bahçeli gibi şimdiye kadar hep aklıselime davet eden bir siyasetçinin ‘ülkücü işini yarım bırakmaz, lastiğe kurşun sıkan beyne de sıkar’ gibi sözleri artık Cumhuriyet Savcıları’nın değerlendirmesine ve soruşturmasına bırakmak istiyorum” dedi.
Prof. Dr. Ümit Özdağ ise, “Bahçeli yapmış olduğu açıklamalarla Türk milliyetçilerini kendi içlerinde adeta bir çatışmaya sürüklemek istiyor” dedi. Özdağ şunları söyledi: “açık ve net söylüyorum. Şuana kadar bana, Sinan Oğan ve Meral akşener’e yapılmış olan bütün saldırılardan sorumlu olarak Bahçeli’yi ve Bahçeli’nin açıklamalarını görüyorum.
‘Bizim bu saldırılarla alakamız yok’ açıklaması doğru değildir. Fotoğraflarla ve görüntülerle saldıranların kiminle bağlantılı olduğu, hangi teşkilatların mensupları olduğu çok açıktır. Hukuk yollarına gideceğim. Mahkeme karşısında bu saldırganlar bunun hesabını verecek. Bundan sonra nerede saldırı olursa olsun hukuk yoluna başvuracağım ve Türk Milliyetçilerinin kendi arasında çatışmasına izin vermeyeceğim. Devlet Bahçeli’nin bu açıklamalarının parti Genel Merkezi’nde dahi kabul görmediğini, vicdanları kanattığını düşünüyorum. Bu açıklamalar tehlikeli bir ortamın oluşmasına ve provokasyonlar yapılabilmesine zemin hazırlıyor. Bahçeli ‘bu saldırılarla ilişkimiz yok’ tivitlerini atarken, benim Mersin konferansımın kapısında Ocak’tan çıkmış gelmiş 150 genç bağırıyordu. Hiç olmazsa bir siyasi lider bir emir verirse o emrin arkasında da durmalı. O emri verdiği çocukları ortada tek başına bırakmamalıdır. ya bu çocuklara durun deyin ya da bu çocukları yolluyorsanız bizim toplantılarımızı basmaya buna mizansen demeyin arkasında durun. Bir daha benim toplantılarıma baskına gelen çocuklara da söyleyeceğim sizler mizansen parçası olarak buradasınız diye.”
