Bahçeli: "Neye inanırsak onu söyleriz"

Bahçeli: "Neye inanırsak onu söyleriz"

Devlet Bahçeli, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde gerçekleştirilen "Ülkücü Şehitleri Anma Günü" programında konuştu.

Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde gerçekleştirilen "Ülkücü Şehitleri Anma Günü" programında konuşan Devlet partisinin neye inanırsa onu söyleyeceğinin altını çizerek şöyle konuştu:

"NEYE İNANIRSAK ONU SÖYLERİZ"

"Sizler geçmişte tarih yazdınız. Geleceğin de tarihini yazmaya muktedirsiniz. Yeter ki azmedin, inanın, başarmak ve sonuç almak için bir ve beraber kalın. Türkiye'nin tökezlemesini bekleyen alçaklar gibi; zihinlerimiz ipotekli, heyecanlarımız rehinde, yüreklerimiz mühürlü değildir. Neye inanırsak onu söyleriz. Ne görürsek onu anlatırız. Göründüğümüz gibi oluruz, olduğumuz gibi de görünürüz. Milliyetçi Ülkücü Hareket gücünü mukaddesattan, inançlarından, ilkelerinden ve Türk Milletinden alır. Türkiye'nin iyiliğine olmadığına inandığı her hareket karşısında tek başına da olsa sonuna kadar durur. Böylesi bir karar anı geldiğinde kimsenin desteğini ve himayesini aramak gibi bir zafiyet içine düşmez."

"GERİYE DÖNÜP BAKTIĞIMIZDA BİZİ UTANDIRACAK BİR OLUMSUZLUK YOK"

Asrın tuzak ve komplolarına meydan okuduklarını vurgulayan Bahçeli, şunları söyledi:

"Gün geldi, nefesi yetişmeyenler geriye düştü. Gün geldi, nefislerine tutsak düşmüş, dünyevi menfaatlerini davanın önüne çıkaranlar gevşeklik gösterip yanlışa girdi. Bizden sandıklarımızın karanlık yüzlerine, işbirlikçi niyetlerine, şer oyunlarına şahitlik ettik. Melanet saldırı ve melun senaryolara muhatap kaldık, ama eğilmedik, ezilmedik. Üstelik bunlara takılmadık, aldırış etmedik. Biliyorduk ki, fikrimiz isabetli, ülkülerimiz doğruydu. Yüzümüz ak, yönümüz aydınlıktı. Geldiğimiz yer belli, gideceğimiz yer bilinmekteydi. Kökümüzden kopmadan mücadele ettik. Kimliğimizi savunarak, kaynaklarımızı koruyarak millet-i ebed müddet, devlet-i ebed müddet iradesine sahip olduk. Ya devlet başa, ya kuzgun leşe kararlığımızdan en ufak taviz vermedik. Dedik ki, ancak Allah karşısında eğiliriz. Kula kulluk etmez, tutsaklık nedir tanımayız. Şairin 'bir baksana gökler uyanık, yer uyanıktır. Dünya uyanıkken uyumak maskaralıktır' seslenişine kulak verdik. Uyanık bir şuur, faal bir muhayyile, iman etmiş bir kalp, Türk-İslam ülküsünde erimiş yüreklerle asrın tuzak ve komplolarına meydan okuduk. Dünya yıkılsa da irademizin ve iddialarımızın sarsılmayacağını sayısız badireden çıkarak, nice felaketleri aşarak ispat ettik. Geriye dönüp baktığımızda, yaşanan onca acı ve ıstırap verici hadiseyi yorumladığımızda, hamd olsun, bizi utandıracak, kahredecek bir olumsuzluğun olmadığını gönül huzuruyla söylemek isterim.''

"MİLLİYETÇİ-ÜLKÜCÜ HAREKET HAYDUT ÇETELERİNE KARŞI YİNE DEVLETİYLE AYNI HİZADA"

Türk milletinin beka mücadelesinin, dün olduğu gibi bugün de sürdüğünü belirten Bahçeli, "Bu mücadele çilelidir, zorludur, hunhar ve alçak komploların kıskacındadır. Türkiye, tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden birini yaşamaktadır. Vatan ve millet nöbeti bekleyen evlatlarımızın gün aşırı şehadetleri yüreklerimizi parçalamaktadır. 12 Eylül öncesi sonuç alamayan, emellerine muvaffak olamayan emperyalizmin yerli, yabancı ve yeni yetme uşakları kanlı ve acımasız saldırılarına devam etmektedir. Mahşere kadar ilerleyecek şehitler kervanına her gün yeni katılımların olması bizleri derinden üzmektedir. Vatanımıza yan bakan, tarihi hesapları görmek için kuyruğa giren ne kadar cani heves ve cinayet örgütü varsa karşımızdadır. Milliyetçi-Ülkücü Hareket yine görevinin başındadır. Yine hıyanete karşı milletinin yanındadır. Şiddet ve haydut çetelerine karşı yine devletiyle aynı hizadadır" dedi. 

"İFTİRALARA RAĞMEN TÜRKİYE'NİN HAK VE HUKUKUNU MÜDAFAA KONUSUNDA FEDAKARCA TAVIR SERGİLEYECEĞİZ"

Bahçeli, şöyle devam etti:

"Bakınız ne diyordu merhum Arif Nihat Asya; 'Şehitler tepesi boş değil, toprağını kahramanlar bekliyor. Ve bir bayrak dalgalanmak için rüzgâr bekliyor.' Bu rüzgâr millet iradesidir. Bu rüzgâr Türk'ün bükülmeyen bileği, amansız ve emsalsiz mücadele azmidir. Terörizm illeti sökülüp atılmadıktan, milli birlik ve dayanışma bilinci kökleşip güçlenmedikten sonra önümüz sisli, ömrümüz kısadır. Milliyetçi-Ülkücü Hareket, aleyhe propagandalara, sinsi provokasyonlara, vahim iftira ve karalamalara rağmen Türkiye'nin hak ve hukukunu müdafaa konusunda özverili, sorumlu ve fedakarca tavır sergileyecektir. Nitekim şimdiye kadar yaptığımız da budur. Ne PKK ne FETÖ ne de bir başka muhasım odak Türkiye'yi dize getiremeyecektir. Biriz, beraberiz; biz Türk milletiyiz. İhanet kol geziyor, işgal müteahhit ve muhipleri at koşturuyormuş; ne gam, ne tasa; Allah'ın izniyle el ele verdikten, omuz omuza durduktan sonra hepsini yener, hepsinin üstesinden milletçe geliriz. Bizi korkutamazlar. Bizi yolumuzdan döndüremezler. Aziz şehitlerimizin beklediği de budur. Ateş çemberinden geçerek bugünlere gelen Milliyetçi-Ülkücü Hareket, işte buradaki devasa Bozkurt heykeli gibi, korku ve korkulukların önüne dikilecek, tehlike ve tehditleri inancıyla eritecektir.''

 

İlgili Haberler