Güneydoğu’ya büyük askeri yığınaklar yapılıyor; her halde geniş çaplı bir “operasyon” olacak!
TSK’nın PKK’ya karşı, mutat “Bahar” operasyonları bu sefer çok hassas ve de çetrefil bir ortamda başlayacak! Eğer son anda İktidar tarafından engellenmezse! Ve eğer BDP’li “direnişçiler”, tankların önünü keserlerse, tam bir kararlılıkla gereği yapılmalı! “Habur rezaleti”, açılım uğruna tekrar edilmemeli!
Orduya güven
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un dediği gibi “Halkımızın TSK’ya güveni tamdır”. Ancak, maalesef bu güvenin, erozyona uğraması tehlikesi de göz ardı edilmemeli! Komuta kademesindeki tartışmalar, kamuoyunda -en azından- kafa karışıklığına sebep oluyor, şu sırada!
Son olay ve tutuklamaların, PKK’ya karşı kahramanca çarpışmış olanların “içeride olmalarının”, operasyonu yapacak, harekâtı yönetecek olan Komutanlar, subaylar, astsubaylar ve erleri, hiç etkilemediğini söylemek imkânsız!
Genelkurmay Başkanı onlara moral veriyor. Eski Genelkurmay Başkanlarından merhum Fevzi Çakmak’ı anma töreninde, “Nice acı olayları ve buhranlı dönemleri göğüslemeyi başaran onların bugünkü temsilcileri TSK’da moral, disiplin değerlerini, birlik ve bütünlüğü de kimse yıkamaz” dedi! Çok doğru; Türk Ordusu ve mensupları öyle kolay yıkılamaz. Aksine bu olaylar, onların mücadele azimlerini artırır! Ama olaylar devam ederse...
Bakın, Özel Kuvvetlerin, hakikaten efsane komutanı Korgeneral Engin Alan, GATA’da yüksek tansiyonuyla yatarken ne diyor: “Ben dimdik ayaktayım” ... Ve inanıyorum ki General Alan, tıkıldığı yerden dimdik çıkacaktır ve İnşallah TSK da “dimdik” çıkar! Buna inanmamız lazım! Öz güvenimizi, TSK’ya güvenimizi kaybedersek, en kötüsü bu olur!
Tanklarımıza karşı
Ordumuzu, şu sırada çileden çıkaracak, kızdıracak şeylerden biri, BDP Genel Başkanı Demirtaş’ın “tanklarımıza” meydan okuması olmalı! İktidar, Demirtaş’a ve adamlarına taviz verir, operasyonu “açılım” uğruna durdurursa kızılca kıyamet o zaman kopar, kopması da lazım!
Taraf’tan
Ama Demirtaş yetmediyse, malum Taraf’tan Ahmet Altan’ın “Operasyon” hakkında şu yazdıkları... Adam, “operasyon bölge halkına haksızlıktır” diyor... PKK’nın yıllardır yaptıklarını teğet geçiyor ve PKK’lı, bölücü Kürtlerin haklarını savunuyor... Kimden yana olduğu, Yasemin Çongar’la birlikte Kandil Dağına gidip, eşkıya ile yatmasından belli idi!
Bu adam der ki: “Bu ülke yeni bir döneme giriyor... “Kürt açılımından”, anayasa değişiminden söz ediyoruz... En geç gelecek yıl genel seçimler yapılacak... Belli ki Türkiye yeni bir yapılanma yaşayacak... Hayatın gerçeklerinden kopuk bir “devlet yapısı”, hayatın gerçeklerine uygun hale getirilecek... Bu değişimler, bu yeniden yapılandırmalar, varlıkları yıllarca inkâr edilen, hakları verilmeyen, eşit vatandaş kabul edilmeyen Kürtlerin bu ülkedeki yerlerini, haklarını yeniden belirleyecek... Kaçınılmaz bu! Türkiye, böylesine geniş kapsamlı bir değişime hazırlanırken, hayat Türkiye’yi bu değişime zorlarken bir askerî operasyonun ne yararı olacak?” Ve soruyor: “Yapılacak operasyon “dağdaki silahlı insanları” bir anda ortadan mı kaldıracak?”
Evet... Altan Efendi; sizlerin amacı bu! Yıllardır senin ve sizin gibilerin, ABD’nin, AB’nin köstek ve destekleri sayesinde bunlar yapılamadı ve “silahlı adamlar” dediğiniz, terör eşkıyası binlerce insanımızı katletti.
Bu adamlar, bugünkü İktidarın kültürel ve anadil haklarını vermesiyle yetinmeyecekler, Türk milletinden daha da kopacaklar, yabancıların da istedikleri gibi, “Büyük Kürdistan”ı Türkiye topraklarını da alarak gerçekleştirmek için uğraşacaklar... Bu mücadele Türk Milletinin ve Ordusunun varoluş mücadelesi... Mustafa Kemal’in, sözlerini anlamayanlara dediği gibi, “Katalava”, anladın mı?
