Aziz Yıldırım Fetöcü Zekeriya Öz'ün kendisinden ne istediği açıkladı

Aziz Yıldırım Fetöcü Zekeriya Öz'ün kendisinden ne istediği açıkladı

Fatih Altaylı, Fenerbahçe'nin eski başkanı Aziz Yıldırım ile olan konuşmasını yazdı. Aziz Yıldırım'dan yıllar sonra bir itiraf geldi.

Fatih Altaylı'nın yazısı şu şekilde;

Önceki Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın FETÖ’nün bugün hâlâ her yerde etkin olduğu yolundaki sözlerine yüzde yüz katıldığımı yazdım ve “Aziz Bey, madem bu FETÖ’yü bu kadar iyi biliyordunuz da, şimdi hepsi kaçak ya da hapiste olan FETÖ’cü hakim ve savcıları niye kulübünüze üye yapıp, üye kartlarını bizzat elinizle götürüp verdiniz? Niye bu heriflerle Fenerbahçe tesislerinde aynı takımda maç yaptınız?” diye sorunca, dün Aziz Bey aradı.

Ne yalan söyleyeyim, sesini özlemişim.

FETÖ’cü hakim ve savcıların Fenerbahçe Spor Kulübü’ne üye olma hikayesini anlattı:

“Bir davam vardı ve bunun için Beşiktaş’taki Adliye’ye gitmiştim. İşim bitti, çıkacağım, başkanım sizinle tanışmak isteyen hakim ve savcılar var dediler. Hakim, savcı bizim için Devlet’i temsil ediyor. Tabii dedim. Bir odaya gittik. İçerde bildiğin adamların hepsi. Fikret Seçen. Zekeriya Öz, kim varsa.

Tanıştık, hasbıhal ettik. Zekeriya Öz Galatasaraylı imiş, diğerleri Fenerbahçeli.

‘Başkanım maçlara bilet bulamıyoruz’ diye yakındılar.

Ben de hallederiz dedim. Her kaç bilet istemeye başladılar. Biz de yolluyoruz. Mesele de değil. Sonuçta Devlet’in adamları. En çok bilet isteyen de Zekeriya Öz. Yahu bu adam Galatasaraylı, bu kadar bileti niye istiyor falan diye de düşünüyorum.

Sonra dediğin gibi bunlar gelip bizim tesislerde bir maç yaptılar. Belediye tesislerinde de bir maç oldu. Ben oynamadım hiçbirinde. Saha kenarında idim. Ama yapıldı o maçlar, doğru.

Bu arada Fenerbahçeli olanlar kulübe üye olmak istediler. Onu da yaptık. Sizinkiler de yaptı. Zekeriya Öz de Galatasaray’a üye oldu.

Ama emin ol, bizim aklımızda o zaman FETÖ METÖ yok.

Benim için o tarihte bunlar Devlet’in savcısı, milletin hakimi. Daha ötesini söyleyeyim. Bunların Zekeriya Öz hariç hepsi içkisini içen, dindar olduğunu göstermeyen adamlar. Aklımızdan bile geçmedi bunların FETÖ’cü olduğu.

Sonra bir baktık ki, bize yapılan kumpasın içinde bunlar var.

Ama emin ol ben bunları Devlet’in adamı diye tanıdım. Devlet’in adamı diye kulübe üye yaptım.

Bakan şunu da söyleyeyim. Pişman mıyım? Değilim.

Bugün olsa yine yaparım.

Niye?

Çünkü biz bilemeyiz kim kimdir. Devlet bilir.

Devlet onu oraya koyduysa biz saygı gösteririz.

Bu kişiye değil, devlete saygıdır.

Devlet’i yönetenler oraya yanlış kişiyi koymuşsa, bunun sorumlusu ben olamam. Soruyorsunuz ya ‘Bu FETÖ’cüleri nasıl üye yaptın?’ diye.

İşte böyle yaptım. Gerçekten bilmiyordum bunların FETÖ’cü olduğunu. Ben onları Devlet zannediyordum.”

Sonrasında biraz da güncel durumdan söz ettik.

Yeniden Fenerbahçe Başkanlığı gibi bir rüyası, hayali olmadığı anladım.

“Onca imkana rağmen kulübün bu kadar kötü yönetilmesine üzüldüğü için” bir şeyler söylemek ihtiyacı hissetmiş.

“Gezip eğleneceğim, keyif yapacağım bir zamanda ne işin var da çıkıp konuşuyorsun diye kızıyorum bazen kendime ama Fenerbahçe içimize işlemiş bir kere. Fenerbahçe iyi değilse, şahsi imkanlarımız ne olursa olsun gülüp eğlenmemiz mümkün değil. Bu yüzden çıkıp, tüm Fenerbahçelilerin üzüntüsünü, sıkıntısını anlatıyorum.”

Anladığım kadarı ile Fenerbahçe’de mevcut durumdan mutsuz olan, kızan herkes Aziz Bey’e koşuyor. O da bunu dert edinip, konuşuyor.

Kendisini uygun bir zamanda Teke Tek’e davet ettim. Güldü.

“Habertürk’te değilsin artık değil mi?” diye takıldı.

Ben de güldüm.

İlgili Haberler