Nesipli bugünkü Azerbaycan’ı; Hangi Azerbaycan?, Kuzey Azerbaycan’ın Coğrafyası, Ekonomisi, Kimlik Sorunu ve Karabağ Sorunu olarak 5 ana başlık altında sıralayarak değerlendirmelerde bulundu.
Nesip Nesipli, Bugünkü Azerbaycan’ın en büyük meselelerinden birinin kimlik sorunu olduğunu belirttikten sonra kimlik ile ilgili şu tespitlerde bulundu: “Stalin 1936 yılında Azerbaycan kimliğine öyle bir darbe vurdu ki milletimizin adı olan Türk adı yasaklandı. O kriz maalesef bugüne kadar devam etmiştir. Azerbaycan için en bölücü mesele budur. Elçibey hükümeti işbaşına geldiğinde birinci olarak bu meseleyi halletti. 1993 Aralık ayında “devlet dilinin adı Türk dilidir” dedi. En akıllı en adaletli kararı aldı. Fakat Elçibey’den sonra 1995 yılında yapılan referandumda devletin dili Azerbaycan dili oldu. Yani siz Azerbaycanlısınız, Azerbaycan halkısınız. Anayasada çok yerde milli sözü var. Fakat bir tane milletin adını tarif eden söz yok. Bu milletin adı nedir? Bu Azerbaycan milleti kimdir? 1936’da şifahen verilen sonra resmi senetlere geçen Azerbaycanlı tanımı 1995 yılında maalesef yeniden anayasamıza girmiştir. Milli kimliğini seçemeyen milletin geleceği olmaz.”
Azerbaycan gezisinden yeni dönen Milli Düşünce Merkezi eski yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Abdullah Gündoğdu yaptığı konuşmada, Azerbaycan ile Türkiye'nin dostlarının da hasımlarının da aynı olduğunu, ekonomide de birbirinin rakibi olmadığını, iki devlet bir millet olduğunu ve Azerbaycan’da en güçlü fikriyatın da Türkçülük olduğunu belirtti.
Konuşmaların sonunda Azerbaycan Kültür Derneği’nden gelen solist Nigar Hanım, Küçelere Su Serpmişem, Laçin ve Ayrılık adlı parçaları seslendirerek davetlilere müzik ziyafetinde bulundu.
Çok sayıda akademisyenin de iştirak ettiği etkinlik, katılımcıların hep birlikte söylediği Çırpınırdı Karadeniz marşı ile son buldu.