Geniş bir katılımla gerçekleşen ve 17 yıldır aralıksız devam eden Avrasya Ekonomi Zirvesi, aslında uluslararası sorunların tartışıldığı daha doğrusu dile getirildiği bir platform niteliği taşıyor.
Bir bakıma, barış ve diyalog projesi olan Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde Avrasya bölgesinin 2014 perspektifinde öncelikle kısa ve uzun vadede enerji kaynaklarının ihracat yollarının çeşitlendirilmesinin değerlendirilmesi dikkatleri çekmiş bulunuyor.
42 ülkenin katıldığı “Zirve” de; ’İnsan Ticareti, Yerelden Küresele İpek Yolunda Ekonominin ve Enerjinin Geleceği, Yerelden Küresele Diyalogun Barıştaki Önemi, Tasarım ve Teknoloji: Disiplinler Arası Yaklaşım, Bilişimle Kalkınma, Sürdürülebilir Kalkınma ve Yerel Yönetimlerde Değişim’konu başlıkları ele alınırken, bölgenin ne denli sorunlar yaşadığı ayrıntılı bir şekilde ortaya çıkıyor.
Nitekim, açılış konuşmasında Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver özetle “Dünya 2013 yılında 2.9 büyüdü. Öngörüler 2014 yılında 3.6 büyüme kaydedeceği yönünde Avrupa Birliği 2013 yılında 0.4 oranında küçüldü. Bu bölgede toparlanıp bir büyüme bekleniliyor. Bu verilere göre 2014 yılında pozitif büyüme dönemine girileceği söylemek mümkündür” derken bir umut ışığı yakıyor.
Bu yıl ki zirveye de Azerbaycan damgasını vururken, Türkiye’ye karşı “dostluk” ve “kardeşlik” ilişkilerini bir kez daha ispatlıyor.
Zaten, İlham Aliyev’in mesajı, dostluğu ve işbirliği isteğini adeta sergiliyor.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in mesajının, Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Siyasi İşler Daire Başkanı Prof. Dr. Ali Hasanov tarafından okunması da ayrı bir anlam taşıyor.
Aliyev söylevinde, 2013’te Azerbaycan’ın 43 milyon 250 bin ton ham petrol, 28,8 milyar metreküp doğal gaz üretimi yaptığını aktarıyor.
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki projelerin bölge ülkelerine de katkı sağlayacağına işaret eden Aliyev, amaçlarının yeni, verimli ulaşım koridorları kurmak ve enerji teslim güzergâhlarını çeşitlendirmek olduğunu ifade ederken, iki dost ülkenin önemini vurguluyor.
Azerbaycan Meclis Başkan Yardımcısı Valeh Aleskerov da önemli enerji projelerinin ülkelerin siyasi, mali ve kurumsal destekleri olmaksızın yürütülmesinin mümkün olmadığının altını çiziyor.
Aleskerov, “Örneğin Bakü-Tiflis-Ceyhan projesi bugün çok güzel çalışıyor. Bunun sebebi hem Azerbaycan’ın hem Gürcistan’ın hem de Türkiye’nin devlet olarak projeye siyasi, kurumsal ve mali destek vermesidir. Özel bir sistem oluşturdular bu proje için.
Bunlar olmasaydı bu projeler yapılamazdı” hatırlatması “dostane” ilişkinin, projelerin önemini öne çıkarıyor.
Bu arada, Azerbaycan İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Ali Abbasov, büyük İpek Yolu’nu artık sanal İpek Yolu’na çevirme zamanının geldiğini belirterek, “21. Yüzyılda artık bilgiyi ülkeden ülkeye taşımak ve bunu İpek Yolu aracılığıyla yapmak mümkün olmalı” sözleri Azerbaycan’ın bir başka hedefini gösteriyor.
“Azerbaycan’ın ayrıca enerji ve ulaştırma projelerini de desteklediğini anlatan Abbasov, Azerbaycan büyük İpek Yolu sayesinde birçok ülke ile bağlantı sahibidir” bilgisini veriyor.
Sanal İpek Yolu ile ilgili bir uydu sistemi oluşturulmasının düşünüldüğünü aktaran Abbasov, “Rusya, Türkiye, Kazakistan, Çin ve bundan bir yıl önce de Azerbaycan’ın yörüngeye oturttuğu uydu ortak olarak kullanılabilecek.
İpek Yolu bölgesi ile ilgili uzayda bir bilgi alanı oluşturulacak. Bu projeyle ilgili yakın iş birliği oluşturuyoruz” diyerek “süper” bir girişimi özetliyor.
Azerbaycan Enerji ve Endüstri Bakanı Natık Aliyev ise, enerjide ithalata bağımlı olmanın o kadar önemli bir sorun olmadığını belirterek, “Yeter ki tedarik kaynakları ve güzergâhları çeşitlendirilebilsin” derken önemli bir konuyu gündeme getiriyor.
Enerji kaynaklarının ekolojik açıdan güvenli ve ekonomik açıdan etkin bir şekilde çıkarılabilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Aliyev, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki projelerin bölge ülkelerine de katkı sağlayacağına işaret ediyor.
Özetle, Azerbaycan “Zirve” de bir görünüm arz ediyor.
