Ayşe Arman, köpeği Max'i, 12 yaşında kalp yetmezliği ve akciğerde oluşan ödemden dolayı kaybetti. Max'in son anına kadar yanından ayrılmayan Ayşe Arman, bütün geceyi hastanede "oğlum" dediği köpeğinin yanında geçirdi.
Ayşe Arman, o anları "12 yaşındaki canımız oğlumuz Max’imize nazar değdi" notunu düşerek paylaştı.
Ayşe Arman sosyal medya paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
''Max’i kaybettik... Bazen olmuyormuş, sevginiz, ilginiz. şefkatiniz, en iyi hocalardan yardım istemeniz yetmiyormuş. Olacak olan oluyormuş. 12 yaşında kalp yetmezliğinden ve akciğerde oluşan ödemdem kaybettik oğlumuzu Son ana kadar yanındaydık. Bütün geceyi hastanede geçirdik. Yanında yattık. Öptük, okşadık, patilerini sevdik, sarıldık, kokladık, her şeyi, her şeyi yaptık… Ama tutamadık…gitti..
İleri derecede kalp yetmezliği vardı. Bütün bu ırk köpeklerde yaş ilerleyince ne yazık ki oluyor. Üç senedir kalp hapları kullanıyordu. Kontrol altındaydı kalbi. İyi ki bi kaç gün önce MR’a sokmamışız, MR ‘da gidecekti. En azından dün 10 saat boyunca vedalaşabildik, öpüp koklaştık, saçlarını taradık. Ona 12 yılımız için teşekkür edebildik, varlığımın bize nasıl muhteşem bir hediye olduğunu anlattık.
Dibinden bir saniye bile ayrılmadık Dün sabah birden kötüleşti. Sebebini bilmediğimiz bir sebepten dolayı arka ayakları felç olmuştu. Yaşı ileri olduğu için başka sorunları da vardı, idrar kesesinde kristaller vardı, idrarını da tam yapamıyordu, sondalanıyordu. Biz sevgimizle her türlü yaşatırız oğlumuzu, felçli de ona bir hayat kurarız derken, kesik kesik nefes almaya başladı, akciğer ödemi ve kalp yetmezliği gelişti. Hastaneye kaldırdık. Filmler, röntgenler çekildi, oksijen çadrına kondu. Sonra serum takıldı. Yapılabilecek her şey yapıldı.
Beklemeye geçildi. Kritik süreç, dün geceydi. Bir an onu onu yalnız bırakmadık. Bütün gece, konuştuk, konuştuk oğlumuzla… sevip, öpüp okşadık. Dün gece 04:12’de önce nefes gitti, sonra kalp durdu… Onu beyaz uyku tişörtüme sardım. Sonra beyaz keten gömleğime. Göz kapaklarıı indirdim. Öptüm son kez. Canlı gibiydi. Her zamanki gibi mis kokuyordu. Melek oldu oğlum. Bodrum’a götüreceğiz oğlumuzu, yaşadığımız sürece bizimle birlikte, yanıbaşımızda olsun diye... Seni çok seviyoruz Max, hep seveceğiz'