YENİÇAĞ / ERDEM AVŞAR / ÖZEL HABER
Bölgedeki doğal güzelliğin tartışmalı bir ÇED raporuna kurban edilmemesini talep eden Çanakçı Belediye Başkanı Tuncay Kasım "Yapılmak istenen son HES ile derenin tamamen yok edilmesi gerçekleşecektir" ifadelerini kullandı.
Başkan Kasım’ın çağrısı şu şekilde:
"Sadece 600 küsur sayfalık ÇED başvuru dosyasını hazırlatmak için bile kim bilir kaç yüz bin lira dökmüştür, kaç mühendis, kaç tekniker, kaç insanın emeğini satın almıştır. Bu güç karşısında yazdıklarımızın onlarca teknik bilgi, rakam ve tablodan oluşan muhteviyatla yarışmasını beklemiyoruz zaten. Yapmak istediğimiz ‘milyonlarca yılda oluşan bu derenin’ çığlığını duyurmak, sesine soluk olmak sadece. Bu çığlığın, bu sesin duyulması için vicdanlı yüreklerin sahip olduğunu umut etmekten başka bir yol da bulunmamakta maalesef.
Üzerinde regülatör yapılmak istenen Çanakçı Deresi hasta mı ki, üzerinde ki 7 km’lik bölüm bypass edilmek istenmektedir? Yüksek kar ve ekonomik amaç için denilen bu girişimle, tıpkı bir insandaki atardamar gibi olan Çanakçı Deresinin 7 km’lik bölümü yok edilerek, suyunun 5-6 km’lik tünele sokulmasının açıklaması ne olacaktır? Yaşayan bir organizmanın ölüm fermanı dışında ne anlam ifade edecektir?"
"İNSANOĞLU TECRÜBEYLE BAKİDİR"
"Çanakçı Deresi’nin toplam uzunluğu 35-40 km’dir. Ortalama yüksekliği 2000 metre olan Sis Dağı ve Kızılali Dağı’ndan beslendiğinden, Mayıs ayında karların erimesinden sonra havza sadece yağmur ile beslenmektedir. Bu nedenle özellikle yaz ve sonbahar mevsimlerinde debisi oldukça düşmektedir. Dere üzerinde mevcut 4 tane HES bulunmakta ve bu 4 HES’in toplam tünel/cebriboru uzunluğu 7520 metredir. Yani Çanakçı Deresi zaten 4 kez bypass ameliyatı geçirmiş ve atardamarın 7520 metrelik bölümü yok edilmiştir.
İnsanoğlu tecrübeyle bakidir. Ancak aptal insanlar tecrübeden ders çıkaramazlar. Çanakçı Deresi mevcut 4 HES nedeniyle doğal dengesine 4 darbe yemiştir zaten. Bu bölümlerde dere artık o eski dere değildir. Ne dereye özgü kırmızı benekli alabalık ne bıyıklı balık ne yassı hasan balığı kalmış ne de vadi için olmazsa olmaz olan buharlaşma kalmıştır. Habitat tamamen bozulmuş, içinden kan dolaşmayan damar gibi kurumuş, kavruklaşmıştır. Mevcut 4 tane HES’ten öncesine ve sonrasına ait olan resimlere baktığımızda, bu durum apaçık ortaya çıkmaktadır."
"BU DERE BU VADİNİN RUHUDUR"
"Yapılmak istenen son HES ile derenin tamamen yok edilmesi gerçekleşecektir. Şöyle ki; yapılmaya çalışılan HES, Çanakçı merkez ile Karabörk Köyü arasında ki 7 km’lik kısmı kapsamaktadır. Bu kısımda dere yarım ay gibi 7 km’lik bir güzergâh izlemekte ve içinde 40’dan fazla büyük göl ve sayısız küçük göllerden oluşmaktadır. Bazı göllerin derinliği 8-10 metreyi bulmakta, derin kanyonlar oluşturmaktadır. HES ‘Karabörk Köyü’ çıkışında derenin suyunu 5-6 km’lik tünele sokmayı planlamakta ve Çanakçı merkez girişinde tünelden gelen bu suyu Regülatöre vermeyi amaçlamaktadır. Yani derenin 7 km’lik bölümü bypass edilecektir.
Sayın karar vericiler; sözcüklerimin her biri, bu coğrafyanın suyunu içmiş, deresinde yüzmüş, toprağında beslenmiş, yağmurunda ıslanmış bir evladının çığlığıdır. Lütfen duyun ve kendi geçmişinizi, ailenizi, atalarınızı düşünün. Annelerinizden ilk emdiğiniz sütün, ağzınıza koyulan ilk lokmanın, sırtınıza örtülen ilk battaniyenin hayatın bir deviniminin gereği olduğunu, her birinin bir ruh, bir kültür, bir felsefe taşıdığını hissedin. Şimdi yazının başında ki 2. cümleyi okuyun lütfen. ‘Bir dere bir vadi için ne anlam taşır?’ Bu dere sadece bir dere değildir. Bu vadi için ‘o ilk emilen süt’ gibidir, üstümüze örtülen ilk örtü, boğazımızdan geçen ilk lokma gibidir. Bu dere bu vadinin ruhudur, kültürüdür, maneviyatıdır."
Ne balık göçüyle ilgili çözümü ne tünelden çıkacak yüzbinlerce metreküp harfiyat için döküm alanı ne de yüzde 10 can suyu taahhüdü doğru ve gerçekçidir. Sadece ÇED olumlu raporu alıncaya kadar çizdiği pembe tablo vardır. En basit örmeği; tünele sokulan suyun oksijeni biter, asla alabalık o suda yaşamaz, çağlayanı kaybolan bir derede alabalık göç edemez. Ancak bu saydıklarımın hiçbirinin bir değeri yoktur, para daha çok para hırsıyla yanıp tutuşan bir insanın aç gözlülüğünde ne yazık ki…
Şu an binlerce yumurtasını bırakacak olan kırmızı benekli alabalık yerine, çılgın çocuklar gibi oynayan su samurları yerine, derenin kenarında ağızına sağ avucuyla su verip abdest alan 80’lik dedenin yerine, ilk yüzmesini bu göllerde öğrenen benim gibi binlerce çocuğun anıları yerine, ağacıyla, dalıyla, karacasıyla, kelebeğiyle ve tüm börtü böceğiyle yaşayan bu vadi yerine empati duymanızı bekliyoruz ve hatırlamanızı diliyoruz."