Aynada Yolculuk ve Bir Arpa Boyu Yol...
Kerküklü Dr. Necmettin Bayraktar... Danimarka'da yaşıyor ve yurdunu yazıyor durmadan... Bu köşede öykü ve romanlarını tanıtmıştım geçtiğimiz yıllarda...
Bayraktar Dostum, bu kez de Irak Türkmenleri'nin o içli ezgilerini, makam ve hoyratlarını ele almış, onları derleyen ve icra eden sanatçıları anlatmış 256 sayfalık bir kitapla. Kitap, BYG Güncel Sanat Dergisi Yayınları arasından çıkmış.
Irak Türkmen Müziği meşk yoluyla dilden dile aktarılmış, notaya ve kayda geçmemiş uzun yıllar, bu da nice ezginin kaybına yol açmış, Yazarımız buna yanıyor.
Makam ve hoyrat farkını biz Anadolu Türkleri bilmiyoruz, bu da açıklığa kavuşturuluyor bu kitapta. Hoyratlardan sözsel olarak örnekler veriliyor. Bunlardan ikisini sunayım:
"Boğazlar/Kasap koyun boğazlar/Tanrı yer dağıdanda/Türk'e düştü boğazlar"
"O yan kara/O yan ak, bu yan kara/Türkmen'e hor bakanın/Gözlerin oy Ankara"
Ve Irak Türkmen Türkülerinin unutulmaz adları. Dayı Kadir'i duymuşluğunuz yoktur ama Abdulvahit Küzecioğlu'nun bilirsiniz. Bilirsiniz de ondan alınmış 67 adet türkü olduğunu sanırım bilmezsiniz. Birkaçını anımsatayım: Ağlama Ceylan Balası, Hacı Farac'ın Kızısan, Bu Hal ne Haldı, Ağam Süleyman, Kalenin Dibinde Bir Taş Olaydım...
Ve bir başka zirve isim: Abdurrahman Kızılay... Kerkük'e bağlamayı ilk götüren o, bugün bağlama oralarda varsa onun sayesinde. Onun türküleri de bidolu... Onlardan birkaç örnek: Evlerinde Lambaları Yanıyor, Esmerim Güzel Esmer, Aynaya Baktım Saç Beyaz Olmuş, Altın Hızma Mülayim, Yazmalı Gelin... Ve bir de marş bestelemiş, oralarda dillerde: Kerkük Marşı.
Diğer sanatçıların bazılarını da sayalım. Kerkük Kızı Selime Ahmet Kırdar ilk kadın sanatçı, Mehmet Kalayı, Ekrem Tuzlu, Fahrettin Ergeç ve daha niceleri, ötesini merak eden alacak bu kitabı...
Necmettin Bey, Irak Türkmen Türkülerini söyleyen, tanıtan, dillere düşüren Türkiyeli sanatçıları da anlatmış. Bunların başında Mehmet Özbek, İbrahim Tatlıses, İclal Akkaplan, Fatih Kısaparmak, Cem Karaca, İzzet Altınmeşe gibi isimler geliyor...
İkinci bir kitabımız daha var tanıtacağımız. Adı: "Bir Arpa Boyu Yol", yazarı Prof. Dr. Ayşe Filiz Avşar, Ede Yayıncılık tarafından yayımlanmış. Birkaç hafta önce Ayşe Hoca'nın "Aşkın Adı Rize" adlı kitabından söz etmiştim. Bugün de bu kitap... Dünyanın neredeyse her yanına yaptığı mesleki ve turistik gezilerle, hac farizası sırasındaki izlenimlerini bu kitapta toplamış yazarımız. Dikkatli bir gözlemci, ayrıntıları ve çelişkileri yakalayan, sorgulayan bir bakış... Sözgelimi, Hac'da başta takke olmak üzere satılan tüm hediyelik eşyaların Çin malı olduğu gerçeği gözünden kaçmıyor, bunu diline doluyor haklı olarak. Saray (Suudilerin) ve Kâbe çelişkisini de...
Buraya tüm gezilerini aktarma olanağımız yok elbette, zaten bazı ülkeler benim açımdan çok da ilginç değiller. Fakat Sudan hakkında yazdıklarına çok şaşırdım ve de bilgilendim. Sudan'daki dinsel yaşayış ve anlayışın çok uygarca olduğunu, erkeği ve kadınının çok temiz ve bakımlı olduklarını, güzel koktuklarını, sigara içenleri sevmediklerini ifade ediyor. Fakat bir kusurları varmış, tembellermiş... Dünyanın ilk piramidinin Sudan'da olduğunu ben bu kitaptan öğrendim. Ve en önemlisi, şunu diyorlarmış: "Biz Türk'e hiç ihanet etmedik, arkadan vurmadık."