OHAL KHK’sı ile kamudaki görevlerinden ihraç edilen Semih Özakça ve Nuriye Gülmen, oturma eylemi yapmış, görevlerine iade edilmelerini talep etmişti. Gülmen ve Özakça, Ankara Yüksel Caddesi’nde oturma eylemi yapmış, Mart 2017’de ise açlık grevine başlamıştı. Açlık grevine başlamaları ile birlikte haklarında soruşturma başlatılmıştı.
Haklarında hazırlanan iddianamede, Özakça ve Gülmen “silahlı terör örgütü üyesi olmak” ve “terör örgütü propagandası yapmakla” suçlanmıştı. Gülmen ve Özakça, 23 Mayıs 2017 tarihinde haklarındaki bir başka soruşturma kapsamında gözaltına alındı, aynı gün de tutuklandılar.
AYM''DEN RET
Özakça ve Gülmen, 22 Haziran 2017 tarihinde, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Gülmen ve Özakça, “devam eden bir soruşturma kapsamında adli kontrol tedbirine uymalarına rağmen, başka bir soruşturma kapsamında yakalanıp gözaltına alınmaları ve haklarında tutuklama kararı verilmesi” nedeniyle “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının” ihlal edildiğini iddia etti. Gülmen ve Özakça ayrıca, “hayati tehlike riski içeren bir sağlık sorunu bulunduğu halde ceza infaz kurumunda tutulmaları” nedeniyle “kötü muamele yasağının” ihlal edildiğini ileri sürdü. Başvuruda, “savunma hakkının kısıtlanması ve masumiyet karinesinin gözetilmemesi” nedeniyle “adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinin” belirlenmesi talep edildi.
Anayasa Mahkemesi, Gülmen ve Özakça’nın tüm iddialarını reddetti.