Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Adayı Koray Aydın, yeni Anayasa değişlikliği referandum çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Samsun'da gündeme dair açıklamalarda bulunan Aydın, "AKP'nin tek tuttuğu el Barzani ve bir referandum içinde Barzani'yi Türkiye'ye getirerek bayraklarını göndere çekip ona bir devlet muamelesi yapmak yağcılığını sırf referandum uğruna yaptı. AKP şimdide onun adına Türkiye'de kurulmuş olan Kürtçü partinin evet desteğini almanın mutluluğunu yaşıyor" dedi.
MİLLETE AĞIR BEDELLER ÖDETTİ
İktidar partisinin millete ağır bedeller ödettiğini söyleyen Aydın "Türk halkının destek verdiği tek parti iktidarı tarafından yönetiliyor. Bu tek parti iktidarına Cumhuriyet tarihinin hiç bir partiye nasip olmayacak güç ve kudret verilerek Türkiye'yi yönetme imkanı sağlanıyor. Bu siyasi parti ve siyasi liderlik için bulunmaz bir nimettir. 15 yıl sonunda geldiğimiz bugünki Türkiye manzarasında ise içerde iç savaşların yaşandığı bir Türkiye; Diyarbakır'da, Şırnak'da, Cizre'de şehirlerinde altına örülmüş dehlizlerle 6,7 aylık mücadelelerle o şehirleri kurtarmak için polisimiz, askerimiz ve yüzlerce şehidimiz çaba sarfetti. Milletçe ödediğimiz ağır bir bedel" diye konuştu.
TEK TUTTUĞU EL BARZANİ
Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi de dış savaş artlarındayız ordumuz Suriye'ye girmiş, girdiği o çukur içerisinde debelenip duruyoruz. Membiç'e gireceğiz derken, bize dost görünen Amerika ve hemde 6 ay özür dileyip elini öptüğümüz Rusya bize dirsek çevirerek yalnız bıraktılar. Şuan itibariyle bu iki süper gücün destek verdiği bizim eski dostumuz, Tayyip Erdoğan için beni sırtımdan hançerledi dediği eski dostu şimdi avantajlı konuda geçmenin verdiği güçle o da bıyık altından Türkiye'ye gülerek daha dur senin başına neler gelecek der gibi bir tavır ortaya seriyor. Hükümetin ısrarla yanlış olduğu vurgulanmasına rağmen sürdürdüğü mezhepçi politikalarla da Irak ve İran ile ciddi anlamda Türkiye'nin başı sıkıntıda. Ve bütün bu olumsuzlular içerisinde AKP'nin tek tuttuğu el Barzani ve bir referandum içinde Barzani'yi Türkiye'ye getirerek bayraklarını göndere çekip ona bir devlet muamelesi yapmak yağcılığını sırf referandum uğruna yaptı. AKP şimdide onun adına Türkiye'de kurulmuş olan Kürtçü partinin evet desteğini almanın mutluluğunu yaşıyor.
BU PARAYI VATANDAŞ ÖDEYECEK
Bütün bu öngörüsüzlükler neticesinde de ben bu sözümü sloganlaştırdım nur topu gibi bir oğlumuz oldu. 3 buçuk milyon Suriyelimiz oldu. Almanya ve Avrupa ülkeleri sürdürükleri bilinçli ve şuurlu politikalarla Suriye'nin bütün okumuş kesimlerini kendilerine mülteci olarak alırken, bütün okumamış, kültürsüz, hiç bir işi olmayan kesimide Türkiye'nin üzerinde bıraktılar. Bizimkilerle bunları gönüllü ensar kapılarını açtılar. Bunlarla ilgili bir politikamız yok, bir gelecek öngürümüz yok, bizim için ileride büyük sıkıntı olabilecek, temel problemin çözülmesiyle ilgili hükümetin ortaya koyduğu gelecek perspektifi. Bunun için önümüzde günlerde büyük sıkıntı olarak bekleyen böyle birde mülteci problemimiz var, bunun yanında da ekonomimiz uzun dönemdir tarihin en kötü dönemini yaşıyor. Son 3 ayda Dolar ve Euro yüzde 25 arttı. 415 milyar dolar borcumuz var dışarıya. Vatandaş bundan banane demesin. Bu parayı vatandaş ödeyecek.
BURNUNUN ÖNÜNÜ GÖRMEKTEN ACİZLER
Bu kadar sıkıntı içerisinde, 15 Temmuz burununlarının önünü bile görmekten aciz olan hükümetin devlet gibi büyük gücü kullanamayıp, istihbarat birimlerini sıfırlatmış, yanında çalışan özel kalem müdüründen, yanında gezen emir subayından FETö ile ilgili bir yapıya neredeyse Türkiye'yi teslim ediyordu. 250 şehidimiz de orada oldu. Bu kadar yaşanmış olaydan, çıkıpta milletten özür dilemesi gerekenler, bu milletin kendileri verdikleri büyük gücü, büyük kudreti, parlementer sistemize yetersiz diyip, şimdi bir başkanlık modeliyle adına Cumhurbaşkanlık sistemi dedikleri ama aslında başkanlık oylamasını 16 Nisan'da vatandaşın önüne sandık olarak koydular.
BU ÇOK AĞIR BİR VEBALDİR
Samsunlulara sesleniyorum, bu hangi ihtiyaçtan doğdu. Efendim iki yıldan beri fiilen böyle bir uygulama oluyormuş. Nasıl oluyor kanunları çiğneyerek, nasıl oluyor kanunları çiğneyerek. Ülkenin anayasını ve kanunlarını çiğneyerek zaten tek adamlık üzerine kurulduğu Türkiye'de bu oldu bitti ve ileride de bu anayasal değişikliğinde ki yetkiler verilirse, bir parti devletine dönüşecek Türkiye'de bunu yapmaya kalkışmak Türkiye'ye yapılacak en büyük kötülüktür. Bu çok ağır bir vebaldir, kimse üstünde taşımamalıdır. Nefsi olan bir yaratılmışa bu kadar yetki verilmez. Hem yasamayı ona teslim edeceksin, hem yürütmeyi ona teslim edeceksin, yargıyı onun emir haline getireceksin Türkiye'yi bir parti devleti haline dönüştürecek partili cumhurbaşkanlığı sistemi getirerek bu bir anayasak nizam haline dönüştüreceksin, bu ülke çok karalık bir döneme geçer ve tek parti düzeni 80 milyonu kavramayamaz, kucaklayamaz. Bu durum aramızda daha büyük sıkıntı demektir, aramızda daha büyük sürtüşme demektir. Bu sosyal çalkantılı dönemin Türkiye'yi beklemesi demektir.
BU KADAR YETKİ VERİRSENİZ YOLDAN ÇIKAR
Yazık değil mi bu ülkeye, yani bir kişinin hırsı ve ihtirası için önümüzde bu karanlık dönemi inşaa edecek böyle bir oylama evet oyu vermek büyük bir vebal altına girmek demektir. Ben Samsunluları bir hemşehrisi olarak bir kardeşi olarak böyle bir vebala girmemelerinin gerektiğini hatırlatmak için buraya geldim. Nefsi olan bir yaratılmışa bu kadar yetkiyi verirseniz yoldan çıkar, partisine ve kendisine zarar verir. Bu konuda bireysel tavır alacağız. Bir parti oylamayacağız, MHP'liyim AK Partili'yim CHP'liyim demeyeceksin, ben bir bireyim, ben ülkemin geleceğini düşünüyorum bu benim ülkenim başını belaya sokar diyeceksin bireysel tavır ortaya koyacaksın. Çok sevdiğin partinede 2019 Genel Seçimlerinde oyunu verirsin. Herkesi görev başına davet ediyorum."