Uzmanlar, bu projenin Ay toprağını (regolit) kullanarak sürdürülebilir bir yaşam alanı kurma potansiyelini ortaya koyduğunu belirtti.
Proje, Artemis programı kapsamında insanlığın uzayda kalıcı bir geleceğe adım atmasını sağlayabildi.
Projenin temelinde, Teksas merkezli ICON şirketinin geliştirdiği Olympus adlı 3D yazıcı sistemi yatıyor.
NASA’nın 57,2 milyon dolarlık yatırımıyla desteklenen bu teknoloji, Ay yüzeyindeki regolit malzemesini eriterek landing pad’ler, yollar ve habitatlar inşa etmeyi planlıyor.
ICON’un CEO’su Jason Ballard, “Astronotların bir gün Ay’da duvar örecek olması fikrine bayılıyorum. Bu, insanlık için sadece bir yapı değil, yeni bir yaşam biçiminin başlangıcı” dedi.
Ballard’a göre, Ay’daki inşaatlar 2026’da ilk test yapısıyla başlayabilir.
Bilimsel çalışmalar, Ay köyü fikrini destekleyen veriler sunuyor. 2023’te Progress in Aerospace Sciences dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, Ay’ın düşük yerçekimi ve yerel kaynakları, 3D yazıcılarla inşaatı mümkün kılıyor.
NASA’nın Marshall Uzay Uçuş Merkezi’nden Dr. Raymond Clinton Jr., “Regoliti işleyerek betona benzer bir malzeme elde ediyoruz. Bu, Ay’da sıfırdan bir köy kurmanın anahtarı” diye açıkladı.
Clinton, sistemin Dünya’dan malzeme taşıma maliyetlerini ortadan kaldırarak milyonlarca dolar tasarruf sağlayacağını vurguladı.
Uluslararası uzmanlar da projeye hayranlıkla bakıyor. MIT’den malzeme bilimci Prof. Yet-Ming Chiang, “Bu teknoloji, uzayda sürdürülebilir bir yaşamın temelini atıyor. Ay köyü, Mars’a uzanan yolculuğun ilk durağı olabilir” yorumunda bulundu.
Chiang’a göre, regolit bazlı inşaat malzemeleri, Ay’ın zorlu koşullarına (radyasyon, düşük sıcaklık ve mikrometeorit çarpmaları) dayanıklı yapılar sunuyor.
Avrupa Uzay Ajansı’ndan (ESA) Dr. Jan Wörner ise projeyi “uzayın Moon Village vizyonuna bir adım” olarak nitelendirdi ve uluslararası iş birliğinin önemine dikkat çekti.
Projenin bir diğer dikkat çekici yanı, robotik sistemlerin öncülüğü.
Concordia Üniversitesi’nden Doç. Dr. Krzysztof Skonieczny, “3D yazıcılar ve otonom robotlar, Ay’da insan eli değmeden çalışacak. Bu, hem güvenliği artırıyor hem de maliyeti düşürüyor” dedi.
Skonieczny’nin liderlik ettiği bir çalışma, robotik sistemlerin Ay’ın tozlu yüzeyinde nasıl etkin bir şekilde çalışabileceğini ortaya koydu.
NASA, bu sistemleri 2024’te Huntsville’deki test odalarında Ay koşullarını simüle ederek denemeye hazırlanıyor.
UNESCO’nun bilim danışmanı Dr. Mechtild Rössler, projenin insanlık için taşıdığı anlamı vurguladı:
“Ay köyü, sadece teknolojik bir başarı değil, aynı zamanda insanlığın uzayda bir arada yaşama iradesinin simgesi. Bu, gelecek nesillere bırakılacak bir miras.”
Rössler, projenin turizm ve bilimsel araştırmalar için de kapılar açabileceğini ekledi.
Ay köyü, Artemis III misyonuyla 2025’te Ay’a dönecek astronotlar için ilk altyapıyı hazırlıyor.
NASA’nın hedefi, 2040’a kadar tam işlevsel bir yerleşim kurmak. SpaceX’in Starship roketleriyle taşınacak ekipmanlar ve ICON’un 3D yazıcıları, bu hayali gerçeğe dönüştürmek için hazır.
Ay’da yükselen bu yapılar, insanlığın yalnızca Dünya’ya değil, yıldızlara da ait olduğunu kanıtlayacak.
