Forbes''in dünyanın en zengin 500 iş insanı listesine giren Mübariz Mansimov, 15 Mart 2020 tarihinde FETÖ üyeliği iddiasıyla tutuklanmıştı. Mansimov, yaklaşık 1 yıl Silivri Cezaevi’nde kalmıştı.
Mansimov, FETÖ kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada ise 5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Mansimov’un, tutuklu bulunduğu süre göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verilmişti. Ev hapsi kararı alınan Mansimov’a yurt dışına çıkış yasağı getirilmişti.
EV HAPSİ KARARI KALDIRILDI
Cumhuriyet’ten Furkan Karabay’ın haberine göre, Mübariz Mansimov’un avukatı Fatih Turhan, söz konusu yasağın yaklaşık 3 ayın ardından kaldırıldığını belirtti.
Turhan, Mansimov hakkında ev hapsi kararının İstanbul sınırlarından çıkmamak şartıyla kaldırıldığını ifade etti.
İDDİANAMEDE NELER YER ALIYORDU?
Cumhuriyet Savcısı Yakup Ali Kahveci’nin imzasını taşıyan iddianamede, Mansimov’un FETÖ üyeliğine delil olarak gösterilenler arasında, Palmali şirketinin eski çalışanlarının beyanları yer almıştı.
Altı farklı tanık beyanlarında, FETÖ’nün Rusya yapılanmasında kilit isimlerden biri olduğu ileri sürülmüştü.
İddianamede öne çıkan isimler ise FETÖ’nün Rusya imamı olarak gösterilen ve “Saffet” kod adıyla bilinen Ahmet Hamdi Vural ve FETÖ lideri Fethullah Gülen’e en yakın iş adamlarından biri olan İhsan Kalkavan’dı.
Tanık ifadelerinde Mansimov’un, İhsan Kalkavan ile 2009 veya 2010 yılında Pensilvanya’da Fethullah Gülen’i ziyaret ettiği ardından Gülen’in Gurbanoğlu’na takke, tesbih ve çizgili pijama hediye ettiği belirtilmişti.
MARİNA’NIN SATIŞI DAVALIK OLMUŞTU
Bodrum Yalıkavak’ta turizm ve otel yatırımları da bulunan dünyanın en zengin iş adamları arasında yer alan Mübariz Mansimov Gurbanoğlu’nun, 2010 yılında satın aldığı Yalıkavak Marina’daki dava da tartışma yaratmıştı.
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi''nde görülen Yalıkavak Marina davasında sanıklar hakkında beraat kararı çıkması üzerine savcılık hareket geçmişti. Mansimov’un açtığı davadaki karara İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etmişti.
Savcılık, beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın sanıklar aleyhine bozulması için istinaf yoluna gidileceğini belirtmişti.