Avrupa'nın güvenliği, büyük ölçüde Amerikan silah sistemlerine dayanıyor. Bu bağımlılığın en açık örneklerinden biri Lockheed Martin üretimi F-35 savaş uçakları. NATO üyesi ülkeler, F-35’leri filolarına dahil ederken, ABD ile askeri entegrasyonlarını da artırıyor. Ancak bu entegrasyonun, Avrupa'nın askeri bağımsızlığına etkisi tartışma konusu.
Trump NATO ülkelerini parayla tehdit etti 'Yeterince ödemezseniz sizi koruyamam'
Özellikle İsviçre’nin 2022 yılında yaptığı 8 milyar dolarlık F-35 alımı, bu bağımlılığı gözler önüne serdi. İsviçre hükümeti, 36 adet F-35A savaş uçağı ve Patriot hava savunma sistemlerini satın alırken, tamamen ABD’ye güvenmek zorunda kaldı. Ancak son dönemde yaşanan gelişmeler, bu tercihin doğruluğu konusunda şüpheleri artırıyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'ya yaptığı baskılar ve Avrupa ile ABD arasındaki ilişkilerde yaşanan gerilimler, Avrupa’nın askeri otonomisinin sorgulanmasına yol açtı.
AVRUPA'NIN F-35'E MAHKÛMİYETİ
NATO üyesi birçok ülke, hava kuvvetlerini modernize etmek için F-35'e yöneldi. İngiltere, Hollanda, Finlandiya ve İtalya gibi ülkeler, bu uçakları envanterlerine katarken, Fransa’nın ürettiği Rafale ve Almanya’nın Eurofighter uçakları geri planda kaldı. İsviçre'de yapılan değerlendirmelerde F-35, rakiplerine kıyasla üstün performans sergiledi. Ancak bu uçakların, ABD'ye olan bağımlılığı artırdığı da bir gerçek.
F-35, sahip olduğu gelişmiş sensörlerle gökyüzünde tam bir istihbarat platformu görevi görüyor. Uçak, hem hava hem kara hem de elektromanyetik ortamda her türlü hareketliliği tespit edebiliyor. Ancak tüm bu gelişmiş sistemlerin işleyişi, ABD’ye sağlanan sürekli veri akışına bağlı. Bu durum, Avrupa ülkelerinin ABD olmadan bu uçakları tam kapasite kullanamayacağı anlamına geliyor.
AMERİKA F-35’İ UZAKTAN DEVRE DIŞI BIRAKABİLİR Mİ?
Son yıllarda, F-35'in ABD tarafından uzaktan kontrol edilip edilemeyeceğine dair birçok spekülasyon ortaya atıldı. Airbus CEO’su dahi, belirli görevlerin yürütülebilmesi için ABD'den bir yazılım onayı gerektiğini öne sürdü. Bu durum, F-35’lerin bağımsız kullanımını zorlaştırıyor. Ancak ABD’nin gerçekten bir “kill switch” yani uzaktan devre dışı bırakma mekanizması ekleyip eklemediği belirsiz.
F-35’in yazılım güncellemeleri ve operasyonel sistemleri ABD kontrolündeki ağlarla entegre çalışıyor. Özellikle NATO’nun veri iletim sistemi olan Link 16, tamamen ABD'nin kontrolü altında. Bu sistem, savaş uçakları ve yer kontrol merkezleri arasındaki iletişimi sağlıyor. Eğer ABD, Avrupa ülkelerine verilen şifreleri sağlamazsa, bu uçakların etkinliği ciddi şekilde azalabilir.
Zelenski: "Avrupa artık kendi ordusunu kurmalı"
AVRUPA’NIN ALTERNATİFLERİ VAR MI?
Avrupa ülkeleri, Amerikan askeri teknolojisine olan bağımlılığı azaltmak için çeşitli önlemler alıyor. Fransa, Almanya ve İspanya ortak bir savaş uçağı geliştirme programı olan FCAS üzerinde çalışıyor. Ancak bu sistemin operasyonel hale gelmesi en erken 2040'ı bulacak. Bu süre zarfında Avrupa, F-35 ve diğer Amerikan silahlarına bağımlı kalmaya devam edecek.
Ukrayna’daki savaş, Avrupa'nın savunma bağımsızlığını sağlaması gerektiğini bir kez daha gösterdi. ABD, HIMARS roket sistemlerinin bazı özelliklerini kısıtlayarak Ukrayna’nın Rusya topraklarını vurmasını engelledi. Benzer bir senaryo, gelecekte Avrupa ülkeleri için de geçerli olabilir.
AVRUPA İÇİN ZOR BİR KARAR
Avrupa’nın savunma politikaları, ABD ile entegre olmaya devam ederken, askeri bağımsızlığını sağlamak için alternatif yollar aramaya da devam ediyor. F-35’in sunduğu üstün yetenekler göz önüne alındığında, bu uçaklardan vazgeçmek kolay değil. Ancak yazılım güncellemeleri, veri akışı ve iletişim sistemleri gibi kritik unsurların ABD kontrolünde olması, Avrupa’nın askeri bağımsızlığı konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Önümüzdeki yıllarda Avrupa'nın savunma alanında nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. Ancak kesin olan bir şey var: Avrupa, Amerikan silahlarına bağımlı oldukça, kendi askeri kararlarını tam anlamıyla özgürce veremeyecek.