Bugün sabah saatlerinde Norveç, İspanya ve İrlanda hükümet başkanları, ülkelerinin bağımsız bir Filistin devletini tanıdığını açıkladı. Açıklanan kararların bir hafta içinde, yani en geç 28 Mayıs'ta yürürlüğe girmesi bekleniyor.
İrlanda Başbakanı Simon Harris de düzenlediği basın toplantısında "Artık her birimiz bu kararı uygulamak için gerekli adımları atacağız" diye konuştu. İsrail Dışişleri Bakanı, ülkelerin Filistin'i tanıma kararı üzerine Norveç ve İrlanda büyükelçilerinin istişarelerde bulunmak üzere derhal geri çağrılmasını emretti.
Dışişleri Bakanı Israel Katz, alınan kararlardan sonra "İrlanda ve Norveç bugün Filistinlilere ve dünyaya bir mesaj göndermeyi planlıyor: Terörizm karşılığını elbet verir, geç de olsa verir" diye konuştu.
Ynet'in haberine göre, aynı şekilde İrlanda, İspanya ve Norveç'in büyükelçileri de İsrail Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. İsrail Dışişerinden yayınlanan kınama mesajında "Söz konusu ülkelerin bu sapkın hareketi, 7 Ekim olaylarının kurbanlarının anısına yapılan bir haksızlıktır ve 128 rehinenin iade edilmesi çabalarına bir darbedir” denildi.
Filistin devletinin bağımsızlığı, aralarında Çin ve Rusya'nın da bulunduğu 193 BM üye devletinin 138'i tarafından tanınıyor. İsrail, ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkeler ise Filistin'in bağımsızlığını tanımıyor. Avrupa'da da Filistin devletinin tanınması konusunda bir fikir birliği yok. Dolayısıyla Fransa ve Almanya'nın, barışa doğru ilerlemek için etkili bir araç olmadığı sürece Filistin'i tanıma gibi bir planı yok. Öte yandan Bulgaristan, Kıbrıs, Çekya, Macaristan, Malta, Polonya, Romanya ve Slovakya, Avrupa Birliği'ne katılmadan önce, 1988 yılında Filistin devletini tanıdı; İsveç ise 2014'te tanıdı.
Filistin'in bağımsızlığı sorunu, İsrail'in yanında bir Filistin Devleti'nin kurulmasını öngören "iki halk için iki devlet" fikriyle bağlantılı. Bu kavram, 1967 Altı Gün Savaşı'ndan sonra BM Güvenlik Konseyi'nin 242 sayılı kararında yer aldı. Ancak İsrailliler ve Filistinliler arasında bu konuda bir fikir birliği sağlanmış değil. İsrailli politikacılar bağımsız bir Filistin'in İsrail'e yönelik saldırılar için bir fırlatma rampası olmasından korkuyor, birçok Filistinli radikal ise İsrail'in var olma hakkını inkar ediyor.