Çengiz Han kendisinden önce Hunlar, Gök-Türkler başta olmak üzere muhtelif Türk hanedanlar tarafından kullanılan yöntemleri benimseyerek devletini kurmuş ve sadece mensubu olduğu Moğolların değil Türklerin tarihinde de önemli bir rol oynamıştır. Çengiz Han ve kurduğu yapının Asya tarihinde çok uzun süre etkisini sürdürdüğünü söyleyebiliriz. Prof. Dr. Hayrünnisa Alan ve Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu'nun yayına hazırladığı "Avrasya'nın Sekiz Asrı / Çengizoğulları" adlı bu çalışma da, Çengiz Öncesi Türk Yurdu'ndaki Türk ve Moğol kabilelerinin tarihi ile başlamakta, Çengiz Han'ın imparatorluğu ve ona bağlı ulusların tarihini anlatmakta, daha sonra ise söz konusu ulusların topraklarında kurulan hanlıkların tarihini kapsamaktadır. Konunun uzmanı Türk ve yabancı akademisyenler tarafından kaleme alınan kitaptaki 17 makale Çengizoğullarının tarihini ortaya koymaktadır. Çalışmanın başlığı Avrasya'nın Sekiz Asrı Çengizoğulları olarak düşünülmüştür. Bu başlık, tematik modern tasnif ve yaklaşımlara alışık okuyucu için biraz demode ve hanedan merkezli bakış açısının uzantısı olarak görülebilir. Ancak bu çalışmanın konusu olan yapıları, verilebilecek tematik başlıkların hiçbiri hakkıyla ve tek başına yansıtmayacaktır. Yerleşik yaşam ile konar-göçer yaşamı bir arada tutan; Türk, Moğol, Çinli, Tacik vb. etnik unsurları barındıran; bunlara sistemi içinde meşru yer veren; Hristiyanlık, Budizm, İslamiyet, Gök Tengri inancı, Şamanizm vs. gibi bambaşka inanç yapılarını içeren; orta, yeni ve yakın çağlar boyunca varlığını sürdüren bir yapıyı tematik, etnik, coğrafî veya dinî bir terimle bütün olarak tanımlamak mümkün değildi. Bütün bu farklı yönlerin hepsini -bir diğerini yok saymadan- yansıtan adlandırma, onları bir arada tutan siyasî organizasyonların adı ile olabilmektedir. Bu yüzden din, etnisite, yaşam tarzı gibi bir unsuru öncelemeyen; benzer siyasî kültür ve teşkilat özellikleri taşıyan; benzer oluşum (kuruluş) biçimi sergileyen bu yapıları klasik tarih yazımında olduğu gibi hanedan kurucusunun yani Çengiz Han'ın adıyla isimlendirmenin en uygun yol olacağı düşünülmüş. Kitapta yer verilen makale başlıkları şöyle:
*Çengiz Öncesi Türkler ve Moğollar *Büyük Moğol İmparatorluğu *Çağatay Hanlığı *Altın Orda Devleti *İlhanlılar
*Timurlular *Kazan Hanlığı *Kasım Hanlığı *Kırım Hanlığı *Astarhan Hanlığı *Sibir Hanlığı *Nogay Ordası *Kazaklar ve Kazak Hanlığı *Buhara Hanlığı *Hokand Hanlığı *Hive (Harezm) Hanlığı *Yarkend Hanlığı
Ötüken Neşriyat Tel:(0212) 251 03 50
***
Önce çocukları koruyalım
Araştırmacı yazar Ergün Poyraz ve Yasemin Özben ortak çalışmaları olan "Evlat" kitabında sosyal bir yara haline gelen güncel bir konuyu, çocuk taciz ve istismarını mercek altına alıyor. Çocuk istismarı sadece cinsel eksende alınmıyor ve konu geniş bir perspektifle ele alınıyor. Gazeteci yazar Emin Çölaşan kitabın takdim yazısında, "Okuyun, pişman olmayacaksınız" diyerek şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Kitapta, taciz ve tecavüz mağduru çocuklar, sokaklarda yatan, küçücük yaşta ağır işlerde çalıştırılan işçi çocuklar, cezaevlerindeki çocuklar, gelin çocuklar, uyuşturucu batağındaki çocuklar, savaştan kaçan, kaçamayan çocuk askerler ile daha pek çok çocuk sorunları, çareler ve çözümler titizlikle incelenmiş... Atatürk'ün manevi evlatları, gençlere sözleri, anılarla ilgili bölümü okuduğunuzda günümüz Türkiye'siyle karşılaştırma fırsatını yakalayacaksınız.
Evlatlarımız hakkında muhteşem bir araştırma..."
Ergün Poyraz ve Yasemin Özben, kitaplarının önsözünde önemli bir noktaya daha dikkat çekiyor:
Türkiye'de çocuk hukuku ile ilgili gelişmelerin başlangıcı 19. yüzyıldır. O dönemlerde çocuklarla ilgili nizamnameler yayımlanmış, özellikle güç koşullardaki çocuklara vakıflar aracılığıyla hizmet verilmiştir. Bu alandaki önemli gelişmeler gerçek anlamda Cumhuriyet döneminde gerçekleşmiştir. Diğer hukuk sistemlerinin aksine Türk Hukuk Sisteminde çocukların korunmasına ait kurallar, esasları bakımından doğrudan doğruya kanunlarla desteklenmiştir.
23 Nisan'ı çok sevdiği çocuklara 'Bayram' olarak armağan eden, gençlerine de cumhuruyit'i emanet eden Mustafa Kemal Atatürk, 11 Aralık 1928 tarihinde imzaladığı Cenevre Beyannamesiyle, yarının gençleri ve yetişkinleri olacak çocuklara özel bir önem verdiğini göstermiştir."
Bilgi Yayınevi Tel:(0312) 434 49 98
***
Vatanın kurtuluşu
Milletin, Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının önderliğinde topyekün ayağa kalkışıyla başardığı Kurtuluş Savaşı'nın isimsiz kahramanları yapılan araştırmalarla gündeme taşınıyor. Bu çalışmalardan birine de araştırmacı Tarık Özaşkın imza attı. Özaşkın, memleketi Afyon'un Şuhut ilçesinin Milli mücadele'deki rolü ve katkısını belgelere dayanarak kitaplaştırdı. Şuhut'un, Büyük Taarruz'un başladığı Kocatepe'ye evsahipliği yapan Milli Mücadele sırasında büyük gayretler gösteren ve Türk Ordusu'na destek veren bir yurt köşesi olduğunun altını çizen Özaşkın kitabında 1919-1922 tarihleri arasındaki dönemi mercek altına alıyor. Özaşkın, Şuhut Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından yayınlanan, "Zafer Yolu / Kurtuluş savaşı'nda Şuhut" adlı kitabını şöyle takdim ediyor: Kurtuluş Savaşı ve Şuhut denildiğinde akla sadece şu cümle geliyor; "Atatürk ve silah arkadaşları, Akşehir'den kocatepe'ye giderken Şuhut'a uğramış, Hacı Veli Konağı'nda birkaç saat dinlenip taarruz merkezine (Kocatepe'ye) geçmiştir." Ne yazık ki Kurtuluş Savaşı'na ilişkin yayınların yüzde 99'unda bu görüş hakimdir. Ne kadar eksik, haksız ve yüzeysel bir değerlendirme! Üç yıldan fazla süren bir mücadele birkaç kelimeden ibaret bir cümleyle özetlenebilir mi?
Milli Mücadele'nin en kritik ve sonuç alıcı hamlesi olan Büyük Taarruz, 26 Ağustos 1922 sabahı Şuhut topraklarından başlamış, 5. gününde başkomutanlık Meydan Muharebesi ile Yunan kuvvetleri hezimete uğratılmış ve Mustafa Kemal Paşa'nın veciz ifadesiyle, "Hiç şüphe etmemelidir ki, yeni Türkiye devletinin, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli burada atılıştır"
Milli Mücadele'nin başından sonuna Şuhut vardır. Yaşanan olaylar, fedakarlık yapan bir halk, cephelerde savaşan ve şehit düşen gençler, onca sıkıntı bir cümleyle anlatılabilir mi?"
Şuhut Kültür ve Dayanışma Derneği Yayınları Tel:(0212) 232 57 52
***
Soluksuz macera
Arkeolog, yazar Nesibe Çakır Can Çocuk Yayınları'ndaki ilk kitabı, "Elayussa'dan Kaçış"da okurları soluksuz bir maceraya davet ediyor. Kitap, sürükleyici kurgusu ve akıcı anlatımıyla, okurda Antik Roma dönemine, dönemin önemli tarihi kişiliklerine, yaşamına, geleneklerine, sosyal yapısına ve mimarisine yönelik ilgi uyandırırken, çocukların tarihsel roman okuma keyfiyle tanışmasını sağlıyor. Genç okurlar bu romanla Anadolu'da tarihsel bir yolculuğa çıkarken, arkeolojinin büyülü dünyasının da kapılarını aralıyor.
Can Çocuk Yayınları Tel:(0212) 252 56 75
***
Duygudan mısralara
Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı Serhat Kabaklı'nın şiirlerini "Bil Oğlum" kitabında topladı. Kitapta şiirler 3 başlık altında sunuluyor: Davam, Hayat, Gönlümün Götürdüğü Yer. Duygu dolu şiirlerin yer aldığı kitapta vatan temalı dizeler de unutulmamış: ANADOLU / Yüreğimde vuran toprağın sesi / Dert yüklü bulutu sırtında taşır / Ezgi kokar, sevda kokar nefesi / Anadolum sana türkü yaraşır / Sen Anadolu'sun, sen aşk dolusun / Sen dualar katı, sen hak yolusun / Yüreğimde ilmik ilmek halısın / Damarımda ırmakların dolaşır.
TEDEV Yayınları:(0212) 526 16 15