YENİÇAĞ/TOLGA ŞAHİN
Hafta başında dolar 14 TL’yi Euro da 16 TL’yi zorladı. Eylül ayı başında 483 liradan satılan gram altın ise 741 lirayı gördü.
Tabii döviz kurundaki bu artışla beraber zam yapılmadık tüketim maddesi kalmazken bazı ürünlerin satışına ise kısa süreliğine ara verildi.
Geçen sene 130 liraya satılan un 340 liraya kadar fırlarken ekmeğin 4 liraya, makarnanın ise 5 liraya kadar çıkabileceğini konuşuyor sektör temsilcileri bu sıralar.
Satışına ara verilen teknoloji ürünleri ise 2 kat fazla zamla geri döndü. Iphone’a 4 bin lira zam gelirken benzine ise tam 1 lira zam yapıldı.
Zam haberiyle beraber benzin istasyonlarında araç kuyrukları oluşurken AKP Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir ise kuyrukların “araç fazlalığından” olduğunu ileri sürdü.
Araç fazlalığından olduğu iddia edilen uzun kuyruklar sonrası zamlar öncesi kurun fiyatlara yansıyacağını düşünen vatandaşların AVM’lere akın etmesi sonrası AVM’lerde de yüzde 10’a yakın ciro artışı olduğunu açıkladı Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hüseyin Altaş.
Vatandaşlar zamlar öncesi AVM’lere akın ederken herhalde bu kuyrukların sorumlusu da “para fazlalığı” oldu.
Aslında biz bu kafayla “maaşını dolarla mı alıyorsunuz” söylemiyle yıllar önce tanışmıştık. Hiç de yabancı değiliz bu kafaya her gün sağımızda solumuzda rastladığımız vatandaşların çoğunluğu ya bu söylemi dile getiriyor ya da bu söyleme inanıyor.
Maaşımızı dolarla almıyoruz evet zaten dolarla maaş alanlar şu an ellerini ovuşturuyor, şöminenin başında içkilerini keyifle yudumluyor.
Olan maaşını dolarla almayan ancak samanını bile ithal eden bir ülkede tüm tüketim malları dolara endeksli halka oluyor.
Bakalım ekonomideki muazzam bilgisiyle AVM’lerdeki kuyrukların “para fazlalığından” olduğunu söyleyen ilk dahi kim olacak? Yoksa bu kuyruklar “insan fazlalığından” mı kaynaklanıyor?