DHA’da yer alan habere göre olay, 25 Haziran tarihinde Beylikdüzü-Mecidiköy hattında giden metrobüste meydana geldi. Şirinevler''e gitmek için metrobüse binen özel güvenlik görevlisi Şükrü Turan, maskesiz olan Ömer Senem''i maske takması yönünde uyardı. Ömer Senem de "Ben maskeyi takmıyorum, bana maske taktıracak kimse varsa gelsin taktırsın" karşılığını verdi. Diğer yolcuların da maske takması için uyardığı Ömer Senem, sinirlenerek, Şükrü Turan''a yumruklar atmaya başladı. Kırılan gözlük camları gözüne batan Turan, kanlar içinde kaldı. Gelen polis ekipleri, Şükrü Turan''ı hastaneye götürürken, Ömer Senem gözaltına alınmış ve emniyette ifade vermesinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakılmıştı. Turan gözünden 3 defa ameliyat edilmesine rağmen sol gözündeki görme yetisini kaybetmişti.
Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi''nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Ömer Senem ile müşteki Şükrü Turan katıldı. Duruşmaya taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada suçlamaları kabul etmeyen tutuksuz sanık Ömer Senem, "Ben ayaktaydım maskem metrobüse bindiğimde vardı. Bir ara metrobüs kalabalıktı kötü kokuyordu, nefesim kesildi. 2 dakikalığına rahatlamak için metrobüse bindiğimde maskeyi indirdim. Bu sırada müşteki bana ''maskeni tak'' dedi. Ben de nefes alamadığımı bunaldığımı 2 dakikalığına çıkardığımı tekrar takacağımı belirttim. Ancak şahıs nefes almamı beklemeden tekrar beni uyardı. Hatta beni uyarırken ''şerefsiz'' dedi. Elime doğru vurdu. Ardından yolcular araya girip müdahale etti. Ayrıldık ancak şahıs tekrar üzerime doğru yürüdü. Boğazıma sarıldı. Ben de onun boğazına sarıldım. Yolcular tekrar bizi ayırdı. Bana ''Şirinevler''de ineceğim oraya gel'' dedi. Kısa bir süre sonra yine kalktı. Bana önce tokat sonra yumruk attı. Bu arada maskem takılı değildi. Sürekli tartışma vardı. Ben de kendimi korudum. Elimi havaya kaldırdım yumruk atmadım. O an orası kalabalıktı. Bu arbedede yaralanmış olabilir. Suçlamayı kabul etmiyorum. Yaralandığıma dair rapor aldım bende şikayetçi oldum dava da açıldı" dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Şükrü Turan''ın uzuv kaybı yaşayıp yaşamadığının tespit edilmesi için tüm tedavi evraklarının istenmesine karar verdi. Mahkeme Adli Tıp Kurumu''ndan rapor alınmasına da hükmetti. Mahkeme olayın yaşandığı anları kaydeden güvenlik kamerası görüntülerinin de Adli Tıp Kurumu tarafından incelenmesine ve olay günü görevli güvenlik personellerinin tespit edilerek dinlenilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
"GÖZÜM GÖRMEDİĞİ İÇİN KİMSE BENİ İŞE ALMAK İSTEMİYOR"
Duruşma sonrasında Küçükçekmece Adliyesi önünde açıklama yapan Şükrü Turan, "Olaydan sonra tek gözle çok zorluklar yaşadım. Sol gözüm görmediği için sol taraftaki insanlara çarpıyorum ve insanlarla tartışma yaşıyorum. 7 aydır bu zorluklar içerisinde yaşıyorum. Bugün ilk duruşmamız görüldü. Sanık suçlayıcı ifadeler verdi. Ben hiçbirini kabul etmiyorum. Olaydan sonra ilk etapta bankadaki işimden kovuldum. Daha sonra güvenlik şirketi beni işten kovdu. Şuan 7 aydır boştayım hiçbir işe el atamıyorum. Gözüm görmediği için kimse beni işe almak istemiyor. Maddi ve manevi olarak zor durumdayım. İlk etapta yattığım hastanede 10 gün içinde 3 tane ameliyat geçirdim. Başka bir hastaneye sevk edildim orada da 1 ameliyat geçirdim. İlerleyen zamanlarda 1 tane daha ameliyat geçireceğim. Gözümün kurtarılma ihtimali yok. Ben buna da şükrediyorum. İlk etapda doktorlar gözümü alıcaklarını söylediler. Buna çok üzüldüm ancak Prof. Dr. İbrahim Koçak hocamızın gayretleri ile gözüm yerinde. Hastanede 25 gün yattıktan sonra bana 3 ay rapor verdiler. 3 ay raporun parasını SGK''dan almaya gittiğimde raporlu olduğum halde işten çıkartıldığımı öğrendim. Maddi ve manevi olarak baya zor duruma soktular. Benim arkamda durmaları gerekiyordu neden böyle yaptıklarını anlamıyorum" diye konuştu.
"ŞAHİTLİK ETMİŞ OLAN KİŞİLERDEN YARDIM İSTİYORUZ”
Şükru Turan''ın avukat Mustafa Alpağut ise, "Müvekkilim maddi, manevi zarara uğradı. İşinden oldu. Güvenlik görevlisi olması nedeniyle tek gözünü kaybettiği için çalışamıyor, işsiz. Burada belediyenin de olayda kusuru olduğu kanaatindeyiz. Belediyenin bu olayın oluşuna engel olması gerekirdi. Maske konusunda uyarı yapması gereken belediye çalışanları. Sanık duruşmada hiçbir fiilde bulunmadığını söyledi. Suçlamaları kabul etmedi ancak kamera kayıtlarında olayın meydana geliş hali ortada. Bu sebeple cezasını alacağına inanıyoruz. Ayrıca metrobüste bu olaya şahitlik etmiş olan kişilerin bize ulaşarak tanık olarak beyanda bulunmalarını istiyoruz. O kişilerden yardım istiyoruz" ifadelerini kullandı.