Atsız iyi ki yaşamadı!
Hafta sonundan birikmiş bir sürü notum vardı. Niyetim, bambaşka şeyler yazmaktı.
"Türkçülüğü", "Cumhuriyetin sömürgeleştirme stratejisi" olarak betimleyen Hilal Kaplan''ın; "Türkçü" bir gelenekle yetişmiş/yetiştirilmiş Meral Akşener''e, "Türkçülüğünün" bedelini zindanlarda ödemiş Nihal Atsız üzerinden "milliyetçilik ayarı" vermeye kalktığını okuyunca askıya aldım.
***
Nasıl bir döneme denk geldik biz böyle arkadaş!
Bu nasıl bir zihniyet!
Ne menem meşrep!
***
Şimdi "FETÖ" dedikleri yapının dershanelerine giden de o. "Hocaefendisi"ne şiir yazan da o. "Hocaefendisi"ne edilen sözleri "kendisine edilmiş gibi incitici" bulan ve "Hedef alınan cemaat nezdinde hepimiziz" diyerek, aidiyetini açıkça ilan eden de o. "Cemaat"i, "Türkiye''nin başına gelmiş en iyi şeylerden biri" olarak tanımlayan da o.
Sonra hooop….
Memleketin başına "FETÖ''yle mücadele allamesi kesilen, önüne geleni "FETÖ''cü"lükle suçlayan da o!
***
Akil İnsanlar Heyeti üyesi olarak, en net sonuçların biri "PKK''nın metropolleri cephaneliğe çevirmesi" olan Çözüm Süreci''nin fiilen parçası olan da o. Devlete, "seri katil" diyen de o. İmralı''daki cani Öcalan''ın "yaşatmayı seçtiğini" savunan da o. "TSK, gerçekten Peygamber Ocağı olsaydı arife günü kan döker miydi?" tivitleri atan da o. Kürtçe nevruz mesajları atan; "sarı-kırmızı-yeşil" yazmaya doyamayan da o. Selahattin Demirtaş''ın "Türk bayrağının adının değiştirilmesi" teklifine destek veren de o.
Sonra hooop…
Selahattin Demirtaş''ı bir "ihanet turnusol"u gibi kullanıp, muhalefeti HDP ve dahi PKK''yla ittifakla suçlayan da o!
***
Devletin 1915''te suç işlediğinin gün gibi açık olduğunu ileri süren o. "Ermeni malları üzerine bina edilmiş bir devletimiz var" diyerek, soykırım iftiracılarına arayıp da bulamayacakları desteği atan o. "Dost ve kardeş" olmanın Azerbaycan''la iş birliği için yeterli olmadığından hareketle "tek millet, iki devlet" politikasına karşı çıkan o.
Sonra hooop…
"Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine desteklerinden ötürü" Azerbaycan devletinin takdirine layık görülen de o!
***
"Hop hop hop değiş tonton" mu neydi, bir çizgi film vardı; siyahtan beyaza dönüş sırasındaki o "hooop"lar, o derece sürreal değil mi!
***
Neymiş efendim, Atsız bugün yaşasaymış, Meral Hanım''a herhalde en nazik ifadeyle "beni bu mentiondan çıkarın" der; "Dalkavuklar Gecesi"ne de yeni bir kahraman eklermiş!
Neden?
Çünkü, "Sokakta "Burası Kürdistan" diyene çıt çıkarmamış" Akşener…
Yukarıdaki listeye ilaveten:
"Kılıçdaroğlu, "Kürt" dememekte biraz daha direnirse, Erdoğan''a "Kürdistan" bile dedirteceğiz diye umuyorum:)" tivitleri hâlâ elden ele dolanan da Hilal Kaplan…
Sonra hooop…
"Ben provokasyonum" diye bas bas bağıran olayı, "Kürdistan diyene çıt çıkarmadı" diye kullanıp da Türkçülük sınamasına kalkışan da Hilal Kaplan.
***
Hangi ideolojik yetkinlikle?
Hangi "millî" ruhla?
Hangi milliyetçi düşünceyle?
Hangi Türkçü tecrübeyle?
***
Tarih, 26 Mayıs 2021…
Hilal Kaplan''ın, Barzani''nin "Rudaw"ına verdiği röportajda söyledikleri, cümle cümle şöyle:
"Türkiye ile Kürdistan bölgesi arasında gelişen ilişkileri çok sevindirici buluyorum. 2005 ve öncesi dönemlerde çok arkaik bir politika güdülüyordu. Aşağılayıcı bir bakış söz konusuydu. Çünkü ordu siyaseti hâkimdi. AK Parti ile beraber bir dönüşüm yaşandı. Barzani''nin Diyarbekir''de ağırlanması, Türkiye ile Kürdistan bayrağının yan yana dalgalanması bunlar çok sevindirici gelişmeler ve kilit nokta. Yıllarca Kürdistan''a karşı bilenen, öfke doldurulan milliyetçi kesimlerin bir kısmının görüşleri değişmeye başladı. Erdoğan''ın Kürdistan kelimesini telaffuz etmesi Türkiye''de bir dönüm noktasıydı. Ayrıca biz bu bölgenin halklarıyız ve bir arada yaşamamız lazım. Hatta bu iş birliğini olabildiğince artırmamız lazım. Sınırların anlamsızlaştığı bir coğrafi birliktelik ortaya koymak lazım. Barzani''nin ufku da buna uyuyor. Erdoğan''ın ufku da buna uyuyor…"
"Türkiye''de eskiden Kürdistan''ı tanımamak kırmızı bir çizgiydi, şimdi de tanımak kırmızı bir çizgi ve devlet politikası halinde…"
"Barzani''nin çizgisinin bağımsızlık olduğunu biliyoruz. Bağımsızlık talebini doğal karşılıyorum…"
***
"Yaşasaydı"lı iddialarda bulunmaktan pek haz ettiğimi söyleyemem…
Ve fakat, Atsız yaşıyor olsaydı…
Turan ellerinin peşmergeye bırakılmasını doğal, sevindirici vesair bulan Kaplan''a karşı, eminim ki, "Akşener''e olacağı kadar(!)" nazik olmazdı!
Kaplan, yatsın kalksın şükretsin ki, bizim kalemimize kaldı; Atsız''la aynı dönemde yaşamadı!!!