Eski CHP Milletvekili Atilla Kart, 16 Nisan 2017’de gerçekleşen anayasa değişikliği referandumunda mühürsüz oyların geçerli sayılmasına itiraz etmek için kararı CHP adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götürmesinin parti yönetimi tarafından engellendiğini söylemişti. Kart'ın aktardığına göre, o süreçte Tekin Bingöl arayarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Parti adına gitmesin kendi adına gitsin" dediğini ifade etti.
Konuyla ilgili olayın CHP'deki tanığı Bülent Tezcan, canlı yayında Kart'ın bu sözlerine yanıt verdi.
Flash Haber'de Betül Begümhan Aydoğan'ın programına katılan Bülent Tezcan şu ifadeleri kullandı:
Biz Atilla (Kart) Bey'in istediği davayı açmadık. O idari dava üzerinden kendisi 'bu bir idari işlemdir' diye önce İdare Mahkemesi sonra da Danıştay ve onun üzerinden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitti. Biz de bu arkadaşlarımıza sorduk. Avukatımıza sorduk. Dedi ki; 'bizim açacağımız davayı olumsuz etkiler bu. Bunu tekrar bizim parti olarak götürmemiz doğru değil, biz bir dava açıyoruz. Bunu açarsak bizim davamıza zarar verir.' Onun üzerine de biz Atilla Bey'in söylediği davayı açmadık. İki ayrı davadan bahsediyor, ikinci davayı açmaya bizim avukatımız, sağ kendisi de, 'bu doğru değil' dedi. Kendisine de sorduk. 'İki dava zarar verir bizim oradaki davamıza' dedi. Atilla Bey de dedi ki 'ben kendi şahsım adına da müracaat etmek istiyorum, hem parti adına hem şahsım adına.' Şahsınız adına müracaat ederseniz, size lojistik destek veririz yani biletinizi alırız ne istiyorsanız... Ama partinin adını oraya koyduğumuzda avukatlar buna izin vermiyor dedik mesele bu. Sanki dava açılmamış, parti bunu hiç takip etmemiş gibi gerçek dışı bir şey. Bunlar doğru değil.
Begümhan Aydoğan'ın "Peki diğer dava dediğiniz dava ne oldu?" sorusuna ise Tezcan şu yanıtı verdi:
O da reddedildi. Atilla Bey açtı o davayı, diğeri de reddedildi. Zaten reddedileceği belli bir davaydı.
Aydoğan'ın "Başka bir yol yok mu? Hukuken yollar tükendi mi?" sorusuna ise "Yok, tabii ki tükendi. Başka bir yolu yok." dedi.
NE OLMUŞTU?
Eski CHP Milletvekili Atilla Kart, gazeteci Nevşin Mengü'nün YouTube kanalına konuk oldu ve 16 Nisan 2017’de gerçekleşen anayasa değişikliği referandumunda mühürsüz oyların geçerli sayılmasına itiraz etmek için kararı CHP adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götürmesinin parti yönetimi tarafından engellendiğini söyledi.
Mengü'nün programda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu'nun referandum sonrası bu karara sert tepki göstermediğini belirtmesi üzerine Atilla kart şunları anlattı:
'BANA VEKALET VERİLDİ PARTİM ADINA'
"Mühürsüz zarf ve oylar meselesi dediğiniz zaman benim yaramı acıtıyorsunuz. Genel Merkez'den yetki aldım. 16 Nisan referandumundan söz ediyorsunuz. Ben gittim 4 gün sonra anlattım, 'Dava açarım, sonuç alırım' dedim. Bülent Tezcan da [Kemal Kılıçdaroğlu'nun] yanında, birbirlerinin gözüne baktılar, kararlı olduğumu görünce 'Tamam kardeşim, gereğini yap' dediler. Bana özel vekalet verildi partim adına 20 Nisan 2017'de. Ben Danıştay'dan sonuç alamayacağımı biliyorum, iç hukuk bitmiş Türkiye'de. Ama nedir? Bir an evvel AİHM'ye götürmek istiyorum. 8-10 ayda bitirilecek davayı 45 günde bitirdim.
Adalet Yürüyüşü'nün 3. günü, 15-16 Haziran, 45 sayfa dava dilekçesini hazırladım, 250 sayfa eklerini hazırladım, klasörü götürdüm, Kızılcahamam'da karavanda Sayın Genel Başkan'a sundum. 'Bana izin vermenizi istiyorum. Strasbourg'da davayı doğrudan açacağım, postayla değil, zaman önemli çünkü' dedim. İnceledi, 'Emeğine sağlık, yolun açık olsun' dedi. Uçak biletim alındı.
'KOÇ, BİNGÖL VE TEZCAN ARADI'
Görüşmeden bir gün sonra önce Haluk Koç, sonra Tekin Bingöl aradı. 'Atilla Bey, Genel Başkan diyor ki parti adına gitmesin kendi adına gitsin' dedi. Ben Atilla Kart olarak dava açmayı bilemez miydim! Önemli olan parti adına açmak, partinin görev ve sorumluluğu. Bir saat sonra Bülent Tezcan aradı, 'Atilla Bey nereden çıktı bu' dedi. Ne diyorsun nereden çıktı! Beraber değil miydik, siz bana yetki vermediniz mi? Durup dururken mi açtım. 'Evet o zaman öyle düşünüyorduk ama bugün yönetim olarak böyle düşünüyoruz' dedi.
'TRAVMA YAŞADIM'
Travma yaşadığını söyleyen Atilla Kart, Kılıçdaroğlu'nun aramasına bir gün boyunca dönmediğini söyledi. Bunun üzerine durumu anladığını söyleyen Atilla Kart, vatandaş olarak başvurmak zorunda kaldığını aktardı.
AİHM bünyesinde en üst düzeyde randevu aldığını söyleyen Kart, "Yemekte bir araya geldik. Tercüman var, 3 kişiyiz. Her sayfanın sonunda en üst düzeydeki kişi diyor ki, 'Mükemmel, mükemmel, bu dava böyle açılır'… 10. sayfaya geliyoruz. Davacı kim? Atilla Kart. Adam dedi ki, 'Sen ne diyorsun. Türkiye'de CHP adına dava açıyorsun, buraya Atilla Kart olarak geliyorsun'. Ben de 'Yurttaşım, bireysel başvuru hakkım var' diyorum ama kendim de inanmıyorum. Çünkü taraf ve dava ehliyeti kopuyor" dedi.
'TEŞKİLATLARA 'İTİRAZ ETMEYİN' DENİLDİ'
"Genel Başkan edilgen bir bürokrat" diyen Atilla Kart, "Saat 16.10'da YSK o işlemi tesis ediyor, 20 dakika sonra Bülent Tezcan imzasıyla teşkilatlara mesaj yayımlanıyor. Deniliyor ki 'YSK şu işlemi tesis etmiştir, bilgilerinize'. Yani 'İtiraz etmeyeceksiniz' deniliyor" dedi.
Atilla Kart, "İnsanlar itirazlarını şikayetlerini ilçelerden ulaştırıyorlar Genel Merkezde yetkili bulamıyorlar" ifadelerini de kullandı.