Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleşen zirve sona erdi. Baş başa ve heyetler arası görüşmesi sonucu 6 saat süren toplantının ardından zirveden ateşkes çıktı.
Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Moskova’da ortaya çıkan görüşmenin ardından lider diplomasisinin sonuç vermeye devam ettiğini gösterdiğini belirtti. Putin'in taziye açıklamasının olumlu karşılandığını aktaran kaynaklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, anlaşma olmaması halinde Türkiye'nin rejim unsurlarını İdlib'den kendi imkanlarıyla temizleme hususunda kararlı olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti.
İki liderin görüşmeler neticesinde, Türkiye'nin ulusal çıkarları doğrultusunda izlediği bağımsız dış politikanın yeni bir başarı elde ettiğini belirten kaynaklar, aynı gün hem Rusya'yla liderler düzeyinde müzakereler yürütüldüğü hem de ABD Başkanının özel temsilcisinin İstanbul'da ağırlandığı belirtildi.
"TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI ÇIKARLARI KORUNDU"
Türkiye'nin uluslararası çıkarlarının korunduğunu belirten kaynaklar, diğer yandan da ABD başta olmak üzere Batı'nın Türkiye'ye destek vermek durumunda bırakıldığını aktardı. Türkiye'nin, aynı zamanda Batılı devletlerin İdlib sahasındaki koşulları dikte etmesine izin vermeyeceğini ortaya koyduğunu belirten Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Türkiye'nin, kendi göbeğini kendi keserek, bölgede kimsenin maşası olmayacağını gösterdiğini, Türk savunma sanayiinin, İdlib krizinde rüştünü ispat ettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından yapılan değerlendirmelerde, şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye-Rusya mutabakatı, ABD ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye destek olmasına engel değildir. Hava savunma sisteminin konuşlandırılması ve istihbarat paylaşımı gibi güven artırıcı adımlar atılmalıdır.
İdlib’de hâlâ üç milyondan fazla sivilin küçük bir alanda sıkıştığını unutmamalıyız. Bölgeden kaynaklanan düzensiz göç tehlikesi devam etmektedir. Avrupa ülkeleri, Rusya’ya göçmenleri Avrupa demokrasilerine karşı silah olarak kullanma şansı tanımamalıdır. Son günlerde yaşananlar, bölgede yaşanan insani krize kapsamlı ve köklü bir çözüm bulunması ihtiyacını ortaya koymuştur.
"GEREKLİ ADIMLAR ATILMALIDIR"
Türkiye-Rusya mutabakatı, Türkiye’nin mülteci politikasına yaptığı değişiklikleri geri almasını gerektirmez. Avrupa Birliği’nin 2016 anlaşması kapsamında Türkiye’ye verdiği sözleri tutmadığı gerçeğini değiştirmez. Avrupa Birliği, Türkiye’ye karşı değil, Türkiye’yle iş birliği içerisinde Suriye’de yaşanan insani krizi sonlandırmak için gerekli adımları atmalıdır.
Bugün ortaya çıkan mutabakat, lider diplomasisinin sonuç vermeye devam ettiğini göstermiştir. Rusya, çok boyutlu ilişkilerimizi rejimin hırs ve kaprislerine kurban etmemek için anlaşma yoluna gitmiştir."