Şimdiye kadar yazdığı araştırma ve biyografi kitaplarıyla sayısız ödül alan usta gazeteci ve yazar Hulûsi Turgut’un imzasını taşıyan biyografi türündeki kitap, Kıraç’ın Bursa’da başlayarak Eskişehir, Amerika ve Ankara’da devam eden öyküsünü anlatırken Cumhuriyet’in kuruluş yıllarına, zorluklar içinde yükselen modern tarım girişimlerine, dönemin siyasi ve ekonomik şartları içinden bakıyor.
Kitabın ön sözünü yazan eski Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen görüşlerini şu sözlerle dile getirdi, “Ali Numan Kıraç’ın hayatını okumak ve öğrenmek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini, Mustafa Kemal Atatürk’ün tarıma verdiği önemi öğrenmektir.”
Kitap bir yandan Ali Numan Kıraç’ın hayat öyküsünü anlatırken diğer yandan da okurlara Cumhuriyet’in ilk yıllarına dair bir panorama sunmakta ve Atatürk’ün tarıma bakış açısını göstermekte.
Kıraç topraklara hayat veren “Türk mucizesi” Ali Numan Kıraç
‘92 Harbi sırasında ailesiyle Bursa’ya yerleşen Balkan Türklerinden bir anne babanın tek evladı olarak 1897 yılında Bursa’da doğan Ali Numan Bey, Bursa Ziraat Mektebi’nden mezun olduktan sonra askerliğini I. Dünya Savaşı sırasında İstanbul’da yaptı. Bursa’da, Ziraat mektebinde öğretmenlik yaparken, kentin işgal edilmesinin ardından Ankara’ya giderek Kuvayi Millîye’ye katıldı, ardından Büyük Millet Meclisi Hükûmeti’nin ziraat memuru oldu.
Amasya, Balıkesir ve Ankara’da öğretmen ve fen memuru olarak görev yapan başarılı ziraatçi, çalışmaları ve yapıcı fikirleriyle Atatürk’ün dikkatini çekti. Bizzat Atatürk tarafından “kuru eğitim” başta olmak üzere modern tarım yöntemleri eğitimi alması için Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderildi. Kansas Eyalet Koleji ve Nebraska Üniversitesi’nde okudu, üç yıl içinde iki diploma aldı.
En önemli amaç kuru topraklara hayat vermekti. ABD’deki eğitimini tamamlamasının ardından Eskişehir’de göreve başlayan Ali Numan Bey, bu amaçla meslek hayatı boyunca pek çok yeniliğe imza attı. Kuru tarım alanında yaptığı çalışmalarla dünyaya örnek olan Ali Numan Bey “Türk mucizesi” olarak anılmaya başlandı.
“Kıraç” soyadını Atatürk verdi
1934 yılında Soyadı Kanunu kabul edildiğinde, o anlamlı soyadını ise kendisine bizzat Atatürk verdi. Hayatını kıraç topraklara hayat vermeye adayan Ali Numan Bey, “Kıraç” soyadıyla ödüllendirilmişti.
Başarılı İş insanları merhum Can Kıraç ve İnan Kıraç’ın babası olan, erken Cumhuriyet’in en parlak isimlerinden Ali Numan Kıraç, 1954 yılında hayatını kaybetti.