ATATÜRK’ÜN VEFATI VE YABANCI BASIN -9-

ATATÜRK’ÜN VEFATI VE YABANCI BASIN -9-

Hemen her yönüyle çökme durumundaki memleketi yeniden yaşama kavuşturdu

esat-atalay-001.jpg
“Atatürk’ün kendi milletinin kuvvet ve kudretine inanılmaz bir imanı vardı. O, milletinin gelişme kabiliyetini sınırsız görürdü. Büyük harpten sonra milletinin maddî ve manevî enerjisine siyasetini dayandıran ilk devlet adamı olmuştu. İlk önce kumandan olarak memleketini kurmuş ve sonra da milletin lideri olarak Türklerin ruhunda kendi kıymetlerine inanç ve iman uyandırmıştır. Atatürk otorite rejimi ile parlamenter rejimi telif etmiş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni etkili icraatta bulunan bir icra kuvveti haline getirmiştir. Atatürk, bu ismi hakkıyla kazanmıştır. Çünkü milletinin gerçekten sevilen babası olmuş, kurduğu devlete baş döndürücü suretle terakki ve refah yolunda ilerletmiştir. Bundan 20 sene önce mağlup ve inhitat(dağılma) içinde bulunan bir devletten bugün Avrupa hudutlarından Asya hudutlarına kadar ekonomik ve kültürel bir refah numunesi olan, harici siyasette nüfuzlu, bütün komşularıyla dostça geçinen bir Türkiye çıkmıştır” diyerek bugünkü Türkiye’nin geldiği zorlu yolu dile getirmiştir.(“Macar Mebusan ve Ayan Meclislerinde Atatürk’ün Aziz Hatırası Anıldı”, Kurun, 14 Kasım 1938, s. 4; “Macarlar Atatürk İçin Ağlıyorlar”, Cumhuriyet, 17 Kasım 1938, s. 3; Macar Parlamento Başkanı Gyula Kornis Atatürk hakkında parlamentoda yaptığı konuşmasının devamında; “Milletinin politik, sosyal, askeri, idari ve kültürel yaşam tarzını kökten değiştirdi. Dünyanın gelişmesinde geri kalmış köhne bir durumdaki devletten modern bir millet, ilerlemeye yetenekli bir devlet yarattı. Olağanüstü inancı atalarından gelen gücü ile uyumakta olan milletinin sınırsız ilerleyebileceğine olan performansı olduğunu hissetti... Türk köylü tabakasının toprağından gelen güçle hemen her yönüyle çökme durumundaki memleketi yeniden yaşama kavuşturdu. Karmaşalıktan bir askeri düzen yarattı. Sonra bir halk lideri olarak da milletin içindeki değerleri bilinçli bir hukuk düzeyine yükseltti ve ona canlılık verdi. Şimdi Avrupa ve Asya sınırında ekonomik ve medeni alanda bahtı aydınlık dış politikada saygın, komşuları ile güvenli barış içinde sağlam bir devletin varlığı önümüzdedir.” Bkz. “Matemimiz ve Ecnebi Devlet Mümessilleri”, Cumhuriyet, 13 Kasım 1938,s 7) Diğer taraftan Ayan Meclisinde de Atatürk’ün ölümünün Macaristan’da uyandırdığı büyük üzüntü dile getirilmiş ve yapılan toplantıda ayakta anılmıştır.

Macaristan Elçisi De Cindrie de Atatürk’ün ölümü üzerine; “Kemal Atatürk’ün Macar dostu olduğunu Macar milleti iyi bilir ve onun ölümü ile faniler arasından yalnız büyük bir insan değil, büyük dostunu da kaybetmiştir. Macaristan onun için her tarafta matem tutmaktadır ve hatırasını koruyacaktır” sözleriyle gerek ona olan hayranlığını ve gerekse bütün Macar milletinin büyük üzüntüsünü dile getirmiştir.

Pesterloyd Gazetesi ise şöyle yazmaktadır; “Şurasını objektif bir şekilde tespit etmek icap eder ki, o ezilmiş ve yıkılmış bir milletten şuurlu bir kütle, istila görmüş memleketten müstakil bir hükümet ve köhne Osmanlı İmparatorluğu’ndan genç bir medeniyet yaratmıştır”.