YURT dışında bu şekilde algılanan büyük önderimiz için Türk basınında da; “Bir kahraman mı bir baba, dost veya kardeş mi, onunla ne kaybediyorduk? Hayır... Onsuz nemiz kalacaktı? Hakikat bu! Müthiş olan bu! On yedi milyon bir günde, bir babadan öksüz kaldık. En mesut Türkler, Atatürk yaşarken ölmüş olanlardır... Halk, en büyük Türk kahramanını, ordu en büyük Türk başbuğunu, tarih en büyük Türk’ü ve asrımız en büyük insanını kaybetmiştir”(F. Falih Rıfkı Atay, “Kurtarıcını ve En Büyük Evladını Kaybettin”, Ulus, 11 Kasım 1038, s. 1) yorumu yapılmıştır. Bu çalışmada özellikle üzerinde durulacak husus, Balkanlar ve Orta Doğu’da Atatürk’ün ölümünün nasıl karşılandığı ve hakkında neler yazıldığı olacaktır. Bu hususta Atatürk’ün evrenselliği ve insanî yönü dünya basınının en çok dikkati çeken özelliği olmuş, yeni Türkiye’yi yaratması olayı büyük hayranlıkla karşılanmış, fikir ve düşünceleri yol gösterici olarak kabul edilmiştir. Yabancı basında onunla ilgili çıkan yazı ve yorumlar her ülke açısından tek tek ele alınarak incelenmiş olup, Balkanlardaki akisler ile Orta Doğu’daki akisler iki ayrı başlık halinde ele alınmıştır.
II. Balkan Basınındaki Akisler
A-Yunanistan Basını
Atatürk’ün ölümünü haber alan Yunanistan’daki gazeteler derhal hususî baskılar yapmışlar ve büyük dâhiye sayfalar ayırmışlardır. Bu gazetelerde Mustafa Kemal için övgü dolu ifadelerle birlikte uzun makalelere rastlamak mümkündür. Ülkenin en tanınmış yazarları Atatürk’ün hatırasına ithafen pek çok yazı yazmışlardır. Yapılan yorumlardan ve çıkan yazılardan anlaşıldığına göre, onun ölümünden en fazla etkilenen devletlerden biri de Yunanistan olmuştur.
Bütün gazeteler onun hayat hikâyesini neşrederek, bütün terakki ve medeniyet sahasında memleketin tekrar dirilmesi için başardığı muazzam eseri hakkında uzun yazılar yazmışlardır. Onlar için Atatürk, yalnızca Türk milletinin büyük lideri değil aynı zamanda Türk-Yunan dostluğunun ve Balkan Antantı’nın da en büyük amiliydi. Ayrıca Yunanlılarla Türklerin dost ve müttefik olduklarının özellikle vurgulanmış olması da dikkat çekicidir. Bilhassa cumhuriyet rejiminin Türkiye’de kurulmasının yalnız Türk milleti için değil bütün Balkan milletleri için bir sevinç vesilesi olduğu ve bu sayede değişen Türk siyasetiyle beraber Balkan milletleri arasında anlaşma imkânının sağlanmış olduğu da belirtilmiştir.
Estiya Gazetesi; bu hususta şunları yazmaktadır; “Atatürk, Türk-Yunan münasebetlerinin iyi bir hamisi olmuştur. Türkiye’nin ihyası imkânını anlamış ve başarmış olan Atatürk, devamlı bir Türk-Yunan dostluğu imkânını da anlamış ve başarmıştır...”. Aynı şekilde Vradini Gazetesi de; “...Atatürk tarafından atılan temeller öyle bir granit teşkil etmektedir ki, yeni Türkiye bu granit üzerine oturmakta ve tarihte büyük ıslahatçı Kemal Atatürk’ün adını bu granit üzerine nakşetmiş bulunmaktadır”(“Yunanistan Büyük Teessür İçinde”, Akşam, 12 Kasım 1938, s. 2; Atatürk Karşısında Dünya’nın Dili”, Kurun, 13 Kasım 1938, s. 10; “Bütün Yunan Gazeteleri Millî Matemimizle Meşgul”, Akşam, 16 Kasım 1938, s. 5; “Bütün Dünya Onu Anıyor”, Kurun, 16 Kasım 1938, s. 9) demiştir.